Ana sayfa Kadın Haberleri Ceyda Ateş’in hayatı film gibi

Ceyda Ateş’in hayatı film gibi

tarafından ker_def

Ceyda Ateş, eğitimine devam etmek için sevgilisi Buğra Toplusoy’un yanına, Miami’ye gitti. İşte Ateş ve Toplusoy cephesinde son durum…

Hürriyet’ten Sinem Vural’ın röportajı…

Amerika günleriniz nasıl geçiyor?

– Ceyda Ateş: Alıştığım yaşamdan uzakta kendimi daha fazla dinleyip keşfetme fırsatı buluyorum. Daha önce uğraşmadığım, daha doğrusu uğraşmaya vakit bulamadığım sporlarla ilgilenmeye başladım. Hem işimle hem de farklı spor dallarıyla ilgili eğitimlerle kendimi geliştiriyorum. Bu anlamda Amerika’nın bana çok iyi geldiğini düşünüyorum.

– Buğra Toplusoy: Gayet keyifli ve yoğun geçiyor. İşlerimden vakit bulabildiğim kadarıyla hobilerimle ilgilenmeye çalışıyorum. Üniversiteyi Amerika’da okumama rağmen bu bölgede çok seyahat etmemiştim, şimdi o açığımı kapatmaya çalıyorum.

Yaşadığınız ayrılığı saymazsak ne kadar zamandır birliktesiniz?

– Ceyda: 3 sene oldu…

Artık kötü günleri tamamen geride bırakmış gibi hissediyor musunuz?

– Ceyda: Evet, yaşadığımız kötü günleri unuttuk.

– Buğra: İlişkimizin tadını çıkarıyoruz, o günler geride kaldı.

BUĞRA’NIN OYUNCAK AYISINDAN ÖZÜR DİLEDİM

Evlendiğiniz söylentileri çıkmıştı ama böyle bir şey henüz olmadı sanırım…

– Ceyda: İnsanlar genelde birileri ilişkiye başladığı zaman önce evlenmelerini, sonra boşanmalarını bekliyor. Bunun için de sürekli aslı olmayan haberler çıkarılıyor. Henüz böyle bir durum yok. Zaten olduğunda da bunu açıklıkla paylaşırız.

– Buğra: Biz ilişkimizle ya da kendimizle ilgili çıkan bu tarz doğruluğu olmayan haberlere gülüp geçiyoruz. Sürekli gizlice evlendiğimizi okuyoruz. Neden gizlice evlenelim ki; böyle bir şey yaşarsak herkesin haberi olur ve tüm eşimiz, dostumuz, yakınlarımız yanımızda olur. Bunu saklamak için hiçbir sebep göremiyorum.

Birlikte yaşadığınız en komik anınız nedir?

– Ceyda: Her anımız komik ve eğlenceli… Buğra zaten çok eğlenceli biri. Anlatmaya kalksam 3 senenin özetini anlatmak zorunda kalırım, ama yaşadığım en komik anılardan biri şu: İlk çıkmaya başladığımız dönemde Buğra’nın çocukluğundan beri sakladığı oyuncak ayısını yere düşürdüm, Buğra bana oyuncaktan özür diletti.

– Buğra: Ceyda’yı ilk tanıdığım günden beri niye komedi yapmıyorsun diye soruyorum. Ceyda komik olduğunu bilmeden komik… En çok güldüğüm anılarımızdan biri şu; bir akşam bahçede yemek yiyelim dedik, ben masada otururken Ceyda havuzu görmeyip yemeklerle beraber havuza düştü. O anı hatırladıkça hâlâ dakikalarca gülüyorum. Fotoğraf çekmeme izin vermedi yoksa sosyal medyada kesin görürdünüz.

BİRBİRİMİZİN İŞ İÇİN HARCADIĞI VAKTE SAYGILIYIZ

Ceyda Hanım, sevgilinizin yanına gelmekle kalmadınız, eğitim almaya da başladınız. Bu bir taşla iki kuş mudur?

– Ceyda: İşimi bıraktığım düşünülüyor, bu yönde bir sürü haber yapılıyor. Ben işime olan saygımla ve disiplinimle bugünlere geldim, oyunculuğu ya da edindiğim kariyeri bundan sonra da bırakacağımı sanmıyorum. Buradayken de sürekli menajerimin gönderdiği dizi ve sinema filmi senaryolarını okuyorum. Gelen teklifleri tabii ki değerlendiriyoruz. Güzel bir proje olduğunda değerlendireceğim ve setlere döneceğim. Hepimizin dinlenmeye ve kendini geliştireceği zaman dilimlerine ihtiyacı oluyor, ben şu an hayatımın tam olarak o evresindeyim. Hem uzun yıllar geçen yoğun set temposunun yorgunluğunu atıyorum hem de yaptığım işe katkı sağlayacak eğitimler alıyorum. Her oyuncunun hayali Amerika’da bir şeyler yapmaktır, benim de çocukluğumdan beri hayalim buydu. Buğra’nın da kendine burada bir hayat kurması hayalimi gerçekleştirmeme önayak oldu.

İlişkiniz iş hayatınızı nasıl etkiliyor?

– Ceyda: Sürekli ilişkimizle ilgili çıkan asılsız haberler bazen olumsuz etkiler yaratabiliyor.

– Buğra: İkimiz de birbirimizin iş için harcadığı vakte saygılıyız. Ben mümkün olduğunca iş hayatımla özel hayatımı ayrı tutmaya çalışıyorum ve eve geldiğimde işin stresini kapının dışında bırakıyorum. Türkiye’de yaşasaydım çıkan haberlerden zarar görürdüm belki ama şu an herhangi bir olumlu-olumsuz etkisi yok.

SEVGİMİZ İMZALAYACAĞIMIZ O KAĞITTAN DAHA BÜYÜK

Birçok kez “Evlilik gündemimizde yok” dediniz. Sizi korkutan nedir? Aileler mi yoksa “Evlilik aşkı öldürür” klişesi mi?

– Ceyda: Evlilik korkulması gereken bir şey değil, aksine kutsal bir kurum. Ama bu konuyla ilgili hiç acelem yok, önceliğim şu an için kariyerim ve ilişkimi tüm güzellikleriyle yaşamak. Ailem her kararıma saygı duyar, ben mutluysam onlar da mutlu olur.

– Buğra: Evlilik korkulacak bir şey değil, hepimiz şu hayatta evlilikten çok daha riskli şeyler yapıyoruz. Ben 32 yaşındayım ve yepyeni bir hayata sıfırdan başladım. Şu an aklımda evlilikten çok daha önemli konular var. Evliliğe sıra geldiğinde olur zaten. Bizim sevgimiz bir arada olmak için imzalayacağımız o kağıttan daha büyük.

“HER ŞEYİ BIRAKIP AMERİKA’YA GİDECEKSİN” DESELERDİ GÜLERDİM

İlişki aynı zamanda bir yol arkadaşlığı demek. Sizin yolunuz nereye çıkar dersiniz?

– Ceyda: Birlikte zaman geçirmekten keyif alıyoruz. Biz hem iyi arkadaş hem de iyi sevgiliyiz. İlişkimiz zor yollardan geçti ama biz hiç birbirimize olan saygımızı kaybetmedik, bundan sonra da kaybetmeyiz.

– Buğra: Hayat belirsizlikle dolu, her ne kadar plan yapsak da bizim için yazılan kader oyununu oynuyoruz. Bana “Her şeyi bırakıp Amerika’ya gideceksin” deselerdi gülerdim. 3 seneyi geçmiş geleli. Yarın nerede ne yapacağımızı bilmiyorum ama planımız birlikte yol alıp mutlu yaşamak yönünde.

ceyda-bugra1