‘İkimiz çok yakıştık’
Vizyondaki ‘Bahtiyar Bahtıkara’ filminde başrol oynayan Yeşim Salkım ve Kadir Çöpdemir, partner olarak uyum sağladıklarını söyledi. İkiliden Salkım, “Güzel bir sit-com dizisi olursa tekrar birlikte oynamak isteriz. İkimiz çok yakıştık” dedi
–
Sercan Kısmet-Milliyet
Muğla’nın Seydikemer ilçesinde çekilen ‘Bahtiyar Bahtıkara’ için Yeşim Salkım ve Kadir Çöpdemir’le buluşup, filmilerini konuştuk.
Nasıl bir karakter canlandırıyorsunuz?
Kadir Çöpdemir: 36 defa evliliği denemiş ama başaramamış, Bahtiyar karakterini canlandırıyorum. Kendi dışında gelişen olaylar yüzünden bekar kalmış. Evlenmek için karşısına çıkan her kadına razı oluyor ama annesi sürekli engelliyor. Daha sonra çok sevdiği Pakize’yle karşılaşıp evlenmek istiyor.
Yeşim Salkım: İki defa boşanmış, kafayı dinlemek için kızını yanına alıp bir kasabaya gidiyor. Gidince Bahtiyar’la karşılaşıyor. İkisi de birbirine aşık oluyor.
Senaryoda sizi çeken ne oldu?
Y.S: Hayatımda hiç komedide oynamadığım için yer almak istedim. Kadir Çöpdemir’in oyunculuğunu beğeniyor olmam da beni çekti. 70’ler tadında güzel bir Yeşilçam filmi.
K.Ç: Yeşim Salkım gibi bir yıldızla karşılıklı oynamak istedim. Ekibi de daha önceden tanıyordum. Sempatik bir film.
Yeşim Salkım genelde drama, Kadir Çöpdemir komedi türünde yer alıyor. Sette enerjiniz nasıldı?
Y.S: Kadir zaten eğlenceli birisi… Setimizde herkes elinden geleni yaptı. Hayatımda ‘Eşkıya’ filmim, sinemada bir dönemi açtı bana. Bu film de komedide bir dönemi açacak.
K.Ç: Yaz aylarında setteydik. Güzel bir ortam vardı.
Bu film neden izlenmeli?
Y.S: Zor günlerden çıkmış bir ülkeyiz. Yaz aylarına gelirken biraz gülümsemeyi hak ettik.
Sette neler yaşandı?
K.Ç: Bizde set aşkı yaşanmadı. Balta sapı gibi girdim, öyle çıktım (Gülüyor). Annem, “Yıllardır ekrandasın ama yanında bir tane ünlü yok” diyor.
Y.S: Yani bizden aşk çıkmadı…
Hakan Eratik’le düğününüzde giydiğiniz gelinliği bu filmde de giydiniz. Ne hissettiniz?
Y.S: Tam o sahne çekilirken evde genç bir kız vardı. ‘Bana şans getirmedi’ diyerek kıza hediye ettim.
K.Ç: Bizim, hediye edeceğimiz damatlığımız bile yok (Gülüyor).
Beklenti olması sizi korkutuyor mu?
Y.S: Beklentiyi yüksek tutarsanız ters teper. Oyuncular ne diziyi, ne sinema filmini kurtarabilir. Dünyanın en kötü hikayesine dünyaca ünlü üç oyuncu koy batar.
Başrol senaryodur. Hiçbir oyuncuya gişe bağlanmasın. Bu yükü taşımamız gerekmiyor.
K.Ç: Bu iş ortak sinerji işidir. Çok kötü bir senaryoyu iyi yönetmen güzel hale getirebilir. İyi senaryoyu, kötü yönetmen batırabilir.Tüm ekibin iyi iletişimde olması gerekiyor.
Yine birlikte bir projeniz olur mu?
Y.S: Güzel bir sit-com dizisi olur. İkimiz çok yakıştık. Hayatın içinden bir komedi olabilir. Hayatım zaten dram, bir de dizilerde o türde oymamak istemiyorum. Dram normal hayatınıza çok yansıyor. Artık, komedi istiyorum.
‘Açık bir sahnemiz yok’
Sinemada komedi filmleri gişe getiriyor. Bu bir avantaj mı?
K.Ç: Dramı bedavaya izliyoruz, komediye para veriyorlar.
Y.S: Sinema ve dizi seyircisi farklı. Dizi seyircisi, sinema ve tiyatroya gitmez. Filmimiz inşallah izlenir, devamını çekeriz.
Komedi diyince bel altı küfürler akla gelir. Sinemada küfür olmalı mı?
Y.S: Her filmde en az 3-5 küfür oluyor. Normal hayatımızda küfür var. Televizyonda sansür var ama sinema özgürdür. Artık her kanalda dram dizi var, içimiz şişti. Artık televizyonda da komedi olmalı.
K.Ç: Açık bir sahnemiz yok. Sanat için her şeyi yaparım dedim ama istemediler (Gülüyor).