Televizyongazetesi/Analiz
Star TV’nin sevilen dizisi İstanbullu Gelin’de Adem ve Dilara sonunda karşılaştı.
Karısına ulaşmak için yapmadığı kalmayan, Boranlar’la karşı karşıya gelen Adem, sonunda Dilara’nın konağa gelmesiyle onunla konuşma şansını elde etti.
Dilara, kendisi yüzünden Faruk’u şikayet eden Adem’den şikayetinden vazgeçmesi koşuluyla konuşmayı kabul etti.
Adem ve Dilara arasında geçen konuşma, bundan sonra Adem için çok daha karanlık günler geleceğinin de işareti oldu. Aynı zamanda daha çok yaralanan Adem, artık dur durak bilmeyecek!
Dilara, Adem’e daha önce kardeşleriyle barıştığı dönemi hatırlatarak neden bu duruma geldiğini sordu. “Sen benim hayatımdaki tek gerçeksin” diyen Adem, ‘Battık ve bu batışın en büyük sorumlusu Fikret’ diyerek suçu Fikret’in, abisi Faruk’u ezmek için yaptıklarına bağladı. Her şeye karşın onların bir arada olduğunu hatta Fikret’in hatalarına rağmen Faruk’un gelip kendisine “Seni kardeşim için harcarım” dediğini anlattı. Boranlar’ın iki yüzlü olduğunu ve yaşananların kendisine mal edildiğini söyleyen Adem’e Dilara’nın yanıtı onu adeta duvara vurdu!
Sessizce Adem’i dinleyen Dilara, daha fazla dayanamadı ve “Ben bu mağdur edebiyatına doydum ya! Fikret onları mahvetmek istemedi, kendini ispatlamak istedi. Kimse ailesinin çöküşünü izlemek istemez!” diyerek onları hedef göstermekten vazgeçmesi gerektiği vurgulayıp “Girdiğin çukuru kazan sensin!” diyerek Adem’i suçladı.
Dilara bütün olanlardan sonra hiç bir şey olmamış gibi kaldıkları yerden devam etmelerinin mümkün olmadığını söyleyince Adem, çok merak ettiği bebeği sordu.
İşte o an, Adem’in tamamen bittiği an oldu! Baba olmayı bekleyen Adem, Dilara’nın “Bizim aramızda toparlanacak tek bir parça bile bırakmadın anlasana şunu” sözleriyle neye uğradığını şaşırdı. Çocuğa ne olduğunu sorduğunda Dilara, asıl şoku yaşattı ve “Bizi şu hayatta birbirimize bağlayacak tek bir şey kalmadı diyorum. Ondan vazgeçmeye beni mecbur bıraktın” diyerek çocuğu aldırdığını anlatmaya çalıştı.
Adem, buna inanmak istemedi ve Dilara’nın kendisinden izinsiz böyle bir şey yapması karşısında çok sinirlenerek
son sözlerini söyleyip gitti.
Adem, yaşadıklarının şokuyla Dilara’ya en acı konuşmasını yaptı ve “Sen beni yaralarımdan öptün, karanlığımı kabul ettin, defolarımla sevdin beni. Benden habersiz benim çocuğumu aldırıyorsun, bana en büyük yarayı sen açıyorsun ve sen şimdi masumsun öyle mi… Benden izinsiz benim çocuğumun canına kıyıyorsun, gelip benim vicdanımı sorguluyorsun öyle mi? Ben intikam almak için kimsenin canını almadım. Beni buraya getiren olayların sebeplerini ben uyduruyorum ama bunların hepsi senin haklı gerekçelerin öyle mi? Ben hayatımda iki kadını taparak sevdim.. Biri annem, biri sen. Sana göre benim hayatımın yarısını karartan annem. Bana göre de diğer yarısını karartan sen. Bundan sonra beni karanlıkta kaldığım için suçlarsan eğer bilki benim son ışığımı da söndüren sensin” diyerek çökmüş bir halde çekip gitti.