Ana sayfa Dizi Haberleri Aşk Yeniden dizisi olduğu yerde patinaj yapıyor

Aşk Yeniden dizisi olduğu yerde patinaj yapıyor

tarafından ker_def

askyeniden5

Fadik ile Şaziment şimdi var güçleriyle anne ve babalarını barıştırmaya çalışacak. Ayfer istemezse de onu suçlayıp yerden yere vuracaklar. Keza baba karakteri de gayet pişkin bir şekilde, “pişmanım” demeye başladı bile. Peki, tersten düşünelim. Ya aldatan ve başkasıyla birlikte olmak için babalarını terk eden Ayfer olsaydı? Aylar hatta yıllar sonra pişmanım dediğinde, kızlar yine aynı şekilde mi karşılayacaktı? Hadi onu geç, şimdi salya sümük ağlayan adamın, öyle bir durumda Ayfer’e nasıl bir tepki vereceğini de hepimiz tahmin edebiliyoruz sanırım..

“Miyav ulan miyav!”
Özlediğimiz Fatih, Selim sahnelerine bu hafta kavuştuk sonunda. Zaten Fatih gibi Selim için deli divane olan birinin, uzun zamandır oğlunu görmeden bugüne kadar gelmesi ilginçti. Neyse ki hasret daha fazla uzamadı. O değil de Allah’ım o ne tatlı bebek(ler) öyle, maşallah.. Bizimkiler öpersin ağlar, sarılırsın kaçar. Bunu öpmek için çabalamana bile gerek yok, öp deyince o kendi öpüyor zaten..

“Ne Vahit, ne Ertan.. Bizim düşmanımız Orhan’dır!”
Fatih’in bu bomba tespitlerine, ayrıca her zaman takındığı oportünist politikaya hayranım. Ertan mı kaçırılmış, bize ne yahu, vursunlar! Adam bildiğin su gibi, girdiği kabın şeklini alıyor.. İşin şakası bir yana, Zeynep bu bölüm beni baya şaşırttı doğrusu. Her zamanki bencilliğini; her ne kadar sırf kendi uykusuz kaldı diye Fatih’i de uyutmamaya çalışarak, göstermiş olsa da hakkını vermek gerek. Sonuçta; gerek anne ve babasının başı belaya girmesin diye uğraşmasıyla gerekse de ayrılık oyununu en azından Orhan ile Selin’e açıklamayı teklif etmesiyle, en azından başkalarını da düşünebildiğini gösterdi. Gerçi bu davranışlarının temelini kaşırsan; Orhan ile Selin cephesini kazanmak kendi işine de geleceği için bu teklifi yaptı diye düşünebiliriz, zaten anne ve babası için niye öyle davrandığını açıklamaya gerek bile yok, ama artık o kadar da didiklememek gerek sanırım.. Beni asıl hayrete düşüren ise böyle bir teklifin Zeynep’den gelmiş olması, bugüne kadar bu tarz “düşünceli” hareketler hep Fatih’ten gelmişti çünkü..