Mudanya’da sürüyor çekimleriniz… Sevdiniz mi oraları?
Bu kadar güzel bir doğada çalıştığım için çok şanslıyım, şimdilik gezme fırsatım olmadı. Ama keşfedeceğim.
Bir yandan da tiyatro oyunlarınız devam ediyor. Leyla’nın Evi oyunuyla ödül de almıştınız. Şimdi de Fosforlu Cevriye müzikali var…
Leyla’nın Evi oyunumuz altı yıldır devam ediyor. Fosforlu Cevriye ise yeni heyecanımız. Bu işlerimde de ilginç bir tesadüf var: Leyla’nın Evi’nde ismim Leyla, dizide ismim Leyla. Fosforlu Cevriye’de, polisten kaçmak için Leyla ismini kullanıyorum. Leyla’nın uğurunu yaşıyorum bu aralar. Bunların bir tesadüf olmadığını, bir mesaj olduğunu düşünüyorum.
Nasıl yetişiyorsunuz hepsine birden?
Bir ay öncesinden programım belli olduğu için sorun olmuyor. Yapım bu. Zaman zaman çok yoruluyorum dizi başlangıçlarında ama sonra her şey yoluna giriyor. Sahneye çıkmak bana terapi oluyor. 10 sene boyunca bu şekilde çalışmasaydım, böyle yürütemeyebilirdim. Ama antrenmanlıyım. Şükrediyorum ki, istediğim iki oyunda birden oynuyorum, 500-600 kişilik salonları dolduruyoruz. Bunun için okudum, bu işe âşık oldum, bu yüzden sahneye çıkıyorum. Sahnede olmak beni motive ediyor.