Televizyongazetesi/Detay – Star TV’nin yeni yaz dizisi Benim Tatlı Yalanım, 13 Haziran Perşembe akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi.
Diziyi izleyenler, hikayesi ve oyunculuklarıyla yaz döneminin sevilen işlerinden birisi olduğu kanaatini taşıyor.
Furkan Palalı, Aslı Bekiroğlu ve Lavinya Ünlüer’in başrolünü oynadıkları dizi, sıcak ve samimi hikayesiyle izleyenleri etkilemiş görünüyor.
Dizide Nejat karakteriyle ekrana gelen Furkan Palalı, gerçek hayatta baba olmadığı için bu duyguyu yaşamak adına özel bir çalışma ve bol bol gözlem yaptığını anlattı.
Baba-kız ilişkisini doğru yansıtabilmek için bir kızı olan abisini, babasını, başka baba-kızları izleyip bol bol da bu konuda filmler seyrettiğini anlattı.
Ünlü oyuncu, bu dizi sayesinde bir çocuk sahibi olma konusundaki fikirlerini de değiştirmeye başlamış! ‘Daha zamanı var’ diye düşünürken, diziyle birlikte ‘baba’ olma isteğinin de arttığını belirtti.
Palalı’nın röportajında ‘baba olmak’ konusundaki fikirlerini değiştirdiği ve hayatıyla ilgili bu önemli kararı vermek konusunda da ‘zamanı geliyor’ açıklaması dikkat çekti.
“Ben de Nejat gibi aynı yalanları söylerdim!”
Furkan Palalı, dizide annesinin terkettiği kızına sürekli onun geleceğini söyleyip mektuplar yazmasıyla ilgili olarak “Baba olsaydınız aynı yalanlara başvurur muydunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Aslında Nejat, annesinin bir gün gelebileceğini düşünüyor. Buna inandığı için Kayra’ya annesinin varlığından bahsedip yalanlara başlıyor. Galiba ben de aynısını yapardım. Çünkü Nejat’ın kızına olan bağlılığını baz alırsak, benim de çok çok büyük duygular, çok büyük bir sevgi varsayımıyla ben de böyle bir yalana başvururdum. Nejat’a hak veriyorum ve hak verdiğim yerden zaten oynamaya çalışıyorum.”
Furkan Palalı, ileride baba olmayı isteyip istemediği ile ilgili soru üzerine de şunları söyledi:
“Bu soruya aslında bu diziye başlamadan, Nejat olmadan önce ‘Daha zamanı var’ derdim. Şimdi galiba Nejat beni çok etkiliyor. Baba-kız ilişkisi beni çok mutlu ediyor, tatmin ediyor aslında. Set içinde ve hazırlanırken çok güzel duyguları önce yaşayıp sonra da yaşatmaya çalışıyorum. Biraz daha sanki zamanı böyle geri çekiyorum gibi bir durum söz konusu. İnsan istiyor böyle bir kızı olsun, çok derinden ve çıkarsız bir sevgi bağı oluşsun istiyor. O yüzden sanki biraz acaba zamanı geliyor mu diye düşünüyorum.”
“Abi-kardeş gibi değil, baba-kız gibi görünmek için uzun süre çalıştım!”
Bir baba-kız hikayesine dayalı dizi için Furkan Palalı, önceden nasıl hazırlandığını da anlattı. Bu süreçte destek aldığını belirten oyuncu, “Nejat olmak sadece kafanda kurabileceğin bir karakter değil. mazisi olan çok derin bir karakter analizi olması gereken bir adam. Zaten karakteri çözümleme noktasında Nejat’a çok kafa yordum” diye konuştu.
Abisinin bir kızı olduğunu ve onu gözlemlediğini belirten Furkan Palalı, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kız çocukları ve babalarıyla ilişkilerini dışarıda gözlemledim, filmler izledim. Bir babanın kızına olan yaklaşımı sevmek tamam, hissettirmek tamam belki ama seyircinin bakış açısında ‘birbirlerini seviyorlar’ beni tatmin etmezdi. Abi-kardeş gibi görünmek istemezdim. O yüzden çok başka bir kanaldan yaklaşmam gerekiyordu. Gerçekten o baba kızın aşkı, sevgisi olmak gerekiyordu. Bunun için uzun bir süre çalıştım” açıklamasını yaptı.
Furkan Palalı, babasıyla ilgili bir anısını da paylaşarak kahramanı olarak gördüğü babasının kendisini küçükken kurtardığı bir anısını da şöyle anlattı.
“Çok aksiyonlu bir çocuktum!”
“Dizide olduğu gibi Nejat’ın bir süper baba figüründe olması, benim anlatacağım hikaye ile de çok örtüşüyor. Çok aksiyonlu bir çocuktum. Oradan oraya koşan, sürekli dizini yaralayan, orasını burasını sürekli kanatan bir çocuk profilindeydim. 6-7 yaşlarında evimizin orada ağbimle oynuyorduk. Topa vurdum. Bizim orada bir seyyar satıcı vardı, meyve tezgahı vardı, hepsi yere döküldü. O anda ne yapacağımı düşünürken süper kahramanım babamı sokağın başından arabayla dönerken gördüm. Onu görmek, ‘İşte kahramanım geliyor’ demet çok başka bir duygu. Geldiği zaman bunu halledecek duygusunu hissetmek çok başka bir duygu. Babam gelip oradaki bütün meyveleri alıp bizi göndermiş ve bizi bir defa daha kurtarmıştı. Unutamadığım çok özel bir anıdır bu da…”
İşte Furkan Palalı’nın röportajının tamamı: