Ege’nin Hamsisi dizisi Pazartesi akşamları TRT 1 ekranlarında izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Hatırı sayılır bir izleyici kitlesi tarafından takip edilmekte olan Ege’nin Hamsisi eğlenceli bölümleriyle dikkat çekiyor. Zaman zaman dram özelliklerinin de ekrana yansıdığı dizide İclal Aydın’ın canlandırdığı Melahat’ın kızı Buse Meral de dikkat çeken genç yeteneklerden…
Derya karakterine hayat veren Meral, “Derya aklı beş karış havada bir genç kız… Umarım okul konusunda biraz daha hırslanır ve kazanır…” diye konuştu…
Ekrana geldiği ilk bölümden itibaren ilgi odağı olan ve izleyicilerin gönüllerinde taht kuran Ege’nin Hamsisi, güçlü oyuncu kadrosunun yanında genç ve güzel yıldızlarıyla da dikkat çekiyor. Her hafta Pazartesi akşamları saat 20.00’de TRT 1 ekranlarına gelen Ege’nin Hamsisi’nde Enginar Kalbi restoranı sahibi Melahat Çınar’ın (İclal Aydın) kızı Derya’yı canlandıran Buse Meral de dizinin sevilen genç yeteneklerinden biri… Buse Meral ile hem diziyi, hem de özel-sanat hayatını konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz? Sanat dünyasına nasıl giriş yaptınız? Ege’nin Hamsisi dizisinden teklif geldiğinde neler hissettiniz?
-Üç sene önce oyuncu olmaya karar verdim ve konservatuvar okumam gerektiği kararını aldım. İlk önce kurslara gittim, o sıra aynı zamanda liseye gidiyordum. Üniversite sınavında iki-üç okul kazandım ancak seçimimi Müjdat Gezen Konservatuvarı’ndan yana kullandım. Şu an ikinci sınıf öğrencisiyim. Mesleğimi çok seviyorum. Şu an okulunu okuyup aynı zamanda bu meslekten para kazanmak harika bir duygu. Ege’nin Hamsisi benim ilk televizyon deneyimim. Her şeyin ilkini burada deneyimliyorum. Bu dizi benim hayatım boyunca çok özel olacak. İlk seçildiğimi öğrenince çok heyecanlandım. Hem İzmir olması nedeniyle, hem de daha okurken böyle bir projede yer almak bu kadar genç yaşta büyük şans oldu. Bu arada birşey söylemek istiyorum, birçok kişi bana yaşımı soruyor ve beni 15 yaşında sanıyorlar. İnternette öyle yanlış bir bilgi var sanırım, buradan da herkese cevaplamış olayım yaşım 19 :)
Ege’nin Hamsisi, yayınlandığı ilk günden itibaren reyting listesinin en başında yer alıyor. Sizce başarısının sırrı nedir?
-Öncelikle bizi izleyen, takip eden herkese teşekkür ediyorum. Ben bu başarının sırrını samimiyete bağlıyorum. Hem kamera arkasında hem de kamera önünde. Birbirimizi çok seviyoruz ve çok eğleniyoruz. Bu sıcaklık sahnelere de yansıyor . Dolayısıyla izleyenlere de.
Dizide, restoran sahibi Melahat Çınar’ın kızı Derya Çınar’ı canlandırıyorsunuz. Derya, hem annesinin hem de kardeşi Deniz’in en büyük desteği, göz bebeği… Onu bir de sizden dinleyelim.
-Derya’nın babasının ölümü ve tek kız çocuğu olmasından dolayı annesinin ve abisinin gözbebeği. Okuyup iyi bir mesleği olmasını, kendi ayaklarının üstünde durabilmesini çok istiyorlar. Çok tatlı bir kız Derya hafif hınzır tarafları da var. Ama kalbi çok temiz, neşeli ve iyilik sever.
Dizide, annenizle birlikte mutfağa girip birbirinden güzel Ege yemeklerini yapıyorsunuz. Özel yaşamınızda güzel yemek yapar mısınız? Mutfakla aranız nasıl? Sizin tercihiniz Ege mutfağı mı, Karadeniz mutfağı mı?
-Yemek yapmaya çok vaktim olmuyor. Mutfağı sadece buz dolabını açmak için kullanıyorumJ Ben bu konuda biraz hazıra konanlardanım.
Ege’nin Hamsisi’nde birçok usta sanatçıyla birlikte oynuyorsunuz. Çekimler nasıl gidiyor?
-Ben henüz kariyerimin başındayım. Böyle usta oyuncularla aynı dizide oynamayı bırakın, aynı sohbet ortamlarında olmak bile meslek açısından şans ve kazançtır. Yıllardır tiyatro, sinema, seslendirme ve dizi sektöründe emek veren sanatçılarla çalışıyorum. Onlardan çok şey öğreniyorum.
Dizi, İzmir’in en güzel beldelerinden Sığacık’ta çekiliyor. Sığacık’ta günleriniz nasıl geçiyor? Çekimler dışında vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Sığacık çok sessiz sakin ve güzel bir yer. Boş vakitlerimde sahile iniyorum, kitap okuyorum, müzik dinliyorum, spor yapıyorum. Burada gittiğimiz birkaç güzel mekan var oralarda oturup hoş sohbetler, muhabbet ediyoruz. Sevdiğim insanlarla vakit geçiriyorum, genel olarak vaktim güzel ve huzurlu geçiyor. Hatta hala keşfetmediğim yerler var :)
Egeli ve Karadenizli bir aile. Farklı kültürler, farklı coğrafyaların insanları. Sizce gönüller bir olunca aradaki farklar, sınırlar kalkar mı?
-Türkiye kültür açısından çok zengin bir ülke. Tarihimize baktığımız zaman asırlardır farklı milletlerin, farklı mezheplerin bir arada yaşayabildiğini görüyoruz. Aslında bazı şeyler farklı gibi görünse de özünde ben pek bir fark göremiyorum. Çünkü gönüller zaten bir :)
Derya, dizide arkadaşlarıyla bir müzik grubunun içinde yer alıyor. Sizin gerçek yaşamınızda müzikle aranız nasıl?
-Sesim çok güzel sayılmaz ama şarkı söylemeye ve dinlemeye bayılırım. En büyük zevklerimden birisidir. Yakın zamanda çello çalmayı öğrenmek istiyorum. İstanbul’a temelli dönünce ilk işim çello çalmayı öğrenmek olacak.
Derya Ege’nin Hamsisi’nde, arkadaşı İpek gibi Kerem’e platonik bir aşk besliyor… Bu aşk karşılık bulabilecek mi? Derya eğitim ve aşk konusunda hayallerine kavuşabilecek mi?
-Kerem’in bu ilgiyi farketmemesi imkansız :) Ya İpek ya Derya birimize geri dönüş yapacaktır. O kişinin de Derya olacağını düşünüyorum. Derya maalesef ders çalışmayı pek sevmiyor :) Şu an tam aklı beş karış havada bir genç kız. Umarım okul konusunda biraz daha hırslanır ve kazanır.
Ege’nin Hamsisi’nin 15 Ekim Pazartesi saat 20.00’de yayınlanacak 13. Bölüm fragman linki: