Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Emre Taşkıran Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Emre Taşkıran Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Emre Taşkıran, 1 Ocak 1989 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Emre Taşkıran
Doğum Tarihi: 1 Ocak 1989
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.82 m.
Kilosu: 79 kilo
Burcu: Oğlak
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Bir kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/emretaskiranofficial/

Emre Taşkıran Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Çocukluk yılları: Çocukluğunda dedesi ile yaşadığı anılarını unutamıyor. “Benim çok uzun zaman en yakın arkadaşım büyükbabamdı. Babam lütfen burada yanlış anlamasın beni. Fakat ilk bisikletimi büyükbabam aldı, ilk kez onun kucağına oturup direksiyonu tuttum. Hepimizin bir kahramanı vardır hayatta, bazı yönleri çok özeldir. İşte, benim için o dev adam öyle. Her otomobil gördüğümde o 5 yaşındaki çocuğa dönüyorum. Ve modum her düştüğünde o ana gidip taze enerji alıyorum.”

Eğitim hayatı: Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdi? 18 yaşında Turizm ve Otelcilik okumak için Trabzon’a gitti. Sonra turizm alanında çalışmaya başladı. “Keyifle yapıyordum bu işi. Yani ben kesinlikle saatlerce oturup, bir masa başı iş yapamazdım. Aslında turizm de o noktada karşılıyordu beklentilerimi. Fakat hem aileden uzak kalma hem de kendi hayatımı yaşamaya başlama bende farkındalığı artırdı. Daha fazla okuyup bir şeylerin üzerine gitmeye başladım. Oyunculuk değil de yazmaya çok hevesliydim en başında. Ancak anlatmak içgüdüsü daha ağır basmaya başlayınca ben de daha derin düşünmeye başladım. Sonra aslında ne istediğimi düşünürken oyunculuğa doğru yaklaştım. 20 yaşında şu soruya cevap aradım: Nasıl anlatsam? ‘Yazsam mı, dans mı etsem, şarkı mı söylesem?’ Ve tabii ki hepsini oyunculukla yapabileceğimi fark ettiğimde bu alana yöneldim. Akabinde hemen Trabzon’dan Ankara’ya doğru döndüm ve oyunculuk sınavlarına hazırlanmak için Ankara Sanat Atölyesi’ne yazıldım. Bunu aileme ilk söylediğimde babam ‘Eyvah yandık!’ derken, annem ise ‘Hayırlısı olsun’ şeklinde tepki verdi. O dönem turizm otelciliği bitirmem için bir ay boyunca bir otelde staj yapmam gerekiyordu. Arkadaşımın çalıştığı oteldeki genel müdürle görüştüğümde ona direkt ‘Sizden para istemiyorum. Dosyamı onaylayın ki hazır bu okul buraya kadar geldi, bitsin. Fakat bir isteğim daha var; boş vakitlerimde yukarıdaki müzik sahnesinde tirat çalışmak istiyorum’ demiştim. Arada bir de atölyeye gidip oyunculuk dersi alıyordum. Ve gerçekten de okulu kazandım. İşte, bu adanmışlığımla övünebilirim.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Nizama Adanmış Ruhlar’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Tatlı İntikam’ dizisinde canlandırdığı ‘Hakan’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Çalışkan, azimli, sabırsız, özverili. “Sabah uyandığında şarkı söyleyerek güne başlayan, çayı fazla demlediğinde kendine söylenen ama yine de kahvaltıdan keyif almasını bilen biriyim.”

Sosyal: Fotoğraf çekmekten, yüzmekten ve klarnet çalmaktan hoşlanıyor. “Boş zamanlarımda kendime vakit ayırmaya çalışıyorum. Spor yapıyorum. Orta düzeyde klarnet çalıyorum. Yemekyapmayı çok seviyorum, yeni yemekler deniyorum. Film izlemeyi seviyorum, sinemaya gidiyorum.”

Düşünce yapısı: Hayatında üzüldüğü anlarda dahi umutsuzluğa kapılmıyor. “Beni üzen kişilere de denk geldim bu hayatta ama onlar için bile ‘Niye benim hayatıma girdi?’ demedim. Bu ‘Offf… Bu kitabı niye okudum, çok kötüymüş’ demek gibi. İşte, böyle söylemek için okudun aslında. Sadece gerçekten herkese iyi olmaya çalışıyorum. Kimseyle ilgili bir sorunum yok, aksine benim derdim sadece kendimle. ‘Ben nasıl davrandım?’ sorusunu sorarım hep. Hayatımızda pek çok değer yargılarımız var. Ben en başta sahip olduğum bu değer yargılarını kaybetmemeyi istiyorum. Hocalarımdan biri sınavı kazandığım gün bana demişti ki; ‘Ne kadar yukarı çıksan da aşağı düşsen de şu anı unutma!’ İşte her şeyde o beni dengeliyor.”

Emre Taşkıran Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Sette nasıl birisi? Kendisini ekranda izliyor ve eleştiriyor. “O an oynarken ne kadar iyi veya beklentinden ne kadar düşük olabildiğini göremeyebiliyorsun. Ancak izlediğinde tüm bunlar açığa çıkıyor. Kendimi eleştirmeyi seviyorum, bu yüzden de mümkün oldukça oyunculuğumu izliyorum. Genelde ise çok acımasız bir izleyici değilim. Sonuçta ortada verilen bir emek var ve buna her türlü saygı duyarım. Tabii bazen iyi bir işte ‘Bu neden böyle olmamış, bu da böyle olsaymış’ dediğim de olmuyor değil. Bu da herhalde mesleki deformasyon.”

Mutluluk kaynağı: Türkiye’de yaşamayı seviyor ve mutluluk duyuyor. “Ben bu ülkede yaşamayı seviyorum. Bu ülkede doğduğum için de mutluyum. Hiçbir zaman yurtdışı hayalleriyle yanıp tutuşan bir çocuk olmadım. Ama gidip, gezip görmek istediğim yerler tabii ki var, ayrıca oyunculuk anlamında oraya belli aralıklarla giderek kendimi mesleki anlamda geliştirmeyi de isterim. Şimdilik böyle, ama sonrasını bilemem.”

İlk sinema filmi: Çağan Irmak/ Nadide Hayat

Aşka bakışı: “Temelde ama’ların olmadığı bir şeydir bence aşk. ‘Ama şu özelliği böyle, ama bu huyu şöyle…’ demediğinde, ondan şüphe etmediğinde, teraziye koyup tartmadığında işte o aşktır.”

Hayata bakışı: Yaşadığı her şeyden çok memnun hayatının senaryosunu  değiştirmek istemezdi.   Baktığımda çok sıkıntı da çektim, üzüldüm de. Fakat hep şu mantıkta ilerledim: ‘Tamam, üzülüyorum. Ama yaşadım ve bunu öğrendim’. Lisede iyi ki haylazmışım. Tabii burada annemle babama üzülüyorum. Zaten onlardan daha mükemmelini de seçemezdim herhalde. Kendimle en büyük kavgam, doğru olduğunu bildiğim bir şeyi yapmamak diyebilirim. Önceden kimseye hayır diyemiyordum.  Uzun bir süre hayat mottomu ‘Hayır demek kötü bir şey değildir’ yapmaya çalıştım. Sevgi senden çıkıyor, dolayısıyla kendine iyi bakman lâzım. Evde kalıp kafanı dinlemek istiyorsun ama asla kıramayacağın bir arkadaşın seni dışarı çağırıyor diyelim; bu durumda hayır diyebilmelisin. Önce sen kendini yeterli derecede sev ve isteklerine cevap ver ki başkalarını da yeterince sevebil.”

İş hayatına bakışı: Sevdiği işi yaptığı için kendisini çok şanslı hissediyor. “Her şeyden önce eğer çok gerçekçi yaklaşacak olursam oyunculuk benim mesleğim fakat en başta çok mutlu olduğum ve her şeye bürünebileceğim bir iş yapıyorum. Ayrıca öğrenmenin sonu yok bu meslekte. Hayatının sonuna kadar hiç bitmeyen bir yolculuğun içindesin ve bu bana çok keyifli geliyor. İçimdeki çocuk ruha sesleniyor biraz da olsa.  Bugüne kadar rol aldığım yapımlar içinde pişman olduğum yapım yok. Sadece o anki şartlar ne gerektiriyorsa onu yapmışım. Bazen maddi koşullar elvermediği için bir karakteri oynamışım, bazen de olmak istediğim için olmuşum. Fakat maddi ve manevi bir karar verip oynamışım. Olmasaydı iyi olurmuş dediğim var ama ‘Tüh niye oynadım?’ demiyorum. Çok fazla görüşmeye gittim ama bir yıl işsiz kaldım. Sonrasında iş geldi ama kabul etmediğim de oldu. Bir şeyi yapıyorsan içine sinmesi ve memnun olman gerekiyor. Benim de ödemem gereken faturalarım var ama bunu ne şekilde, nasıl bir ahlak çerçevesi içinde kazandığın önemli. Bir oyuncu olarak beni korkutan iki şey var. İlki, akıl ve beden sağlığımı kaybetmek. İkincisi de benim için önemli olan değer yargılarının bozulması. Oyunculuk, ciddiyet ve disiplin gerektiren bir meslek. Tabii ki uzaya roket fırlatmıyoruz ama zor bir işimiz var. Çünkü duygularla ortaya çıkarılan, hem beynin hem de bedenin yorulduğu bir iş bu. Kendinizi her daim iyi tutmalısınız. İnişleriniz çıkışlarınız olduğunda dengede durmak ve sağlığınızı korumak zorundasınız. Mesleğimde şu zamana kadar yaşadığım her şeyden memnunum. Yaptığım işlerden şu anda içinde bulunduğum projeye kadar. İyi insanlarla karşılaşmak ve iyi işler ortaya koymak için çok dua ediyorum. Çok şükür öyle de oluyor.”

Kariyer planı: Aksiyon ağırlıklı bir dram projesinde, dişi, daha derinlikli, üzerine çok düşünmesi gereken ve daha çok zaman harcayacağı bir rolde oynamak istiyor. “‘Tatlı İntikam’da beni zorlayan tek şey karakterimin genç bir baba olmasıydı. Hiç abartmıyorum, tam anlamıyla Hakan’a bürünmem bir ayımı aldı. Bilmediğim bir duygu ve hâlâ bilmiyorum. Annem hep ‘Kardeş sevgisi evlat sevgisine çok yakındır’ derdi. Gerçekten de kardeşimin canı yandığında ya da hasta olduğunda gece uyuyamam. İçim kararır hemen. Hakan’ı da bu histen yola çıkarak inşa ettim. Ve ben güzeller güzeli minik partnerim Alya ile babalığın sadece yüzde birini hissettim. İşte, o zaman karakter senin gözünde çok değerli oluyor. Bir şeyler katmak istiyorsun hep. Dünüm bugünümle eşit olmasın, tek derdim bu.”

Gelecek Hayali: Plan yapmayı çok sevmiyor. “’İnsanlar planlar yaparken, Allah yukarıdan bakıp gülümsermiş’ diye çok sevdiğim bir laf var. Hepimiz planlar yapıyoruz, tabii ki hedeflerimiz var, işimizde en iyilerden olmak istiyoruz ama bu doğrultuda sağlığımın yerinde olması, kendimi her şartta iyi hissediyor olmam çok önemli. Açıkçası uzun vadeli planlar yapmıyorum. Tabii ki düşüncelerim, hayallerim var ama bunun için kendimi şartlandırıp hırsa kapılmıyorum. Yazı yazmayı seviyorum. Kardeşime sadece bir kısmını okuduğum, kimselere okumadığım bir tiyatro oyunu var biten. Tiyatro yapmayı çok özledim. Benim için su gibidir, keza sinema da öyle. Romantik komedi türünde bir sinema filmi yazdım. Kısa öyküler, şiirler ve deneme yazılarım var. İleride onların sahnelenmesini isterim.”

Emre Taşkıran Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Kaygıları: “İnsanlığın bu kadar kıymetsiz olması beni çok üzüyor. Günü bu kadar fütursuzca, boşu boşuna geçirmemiz yaralıyor. Bu kadar sıkıntı, çile, savaş, mutsuzluk, anlaşamamazlık.  Yakın zamanda biri bana ‘Bu dünyadaki en zor şey iki insanın birbirini anlaması’ demişti. Bence ileride psikologların yanı sıra dinleyiciler olacak. Sokaktaki kulübelere girip para yatıracaksın ve birileri seni dinleyecek, sen de sadece anlatacaksın. Oraya doğru sürükleniyoruz.”

Rol modeli: “İdol olarak görebileceğim o kadar çok isim var ki, saymakla bitmez. Yalnız ilk aklıma geleni;Tom Hanks.”

Kimlere hayranlık duyar? Adile Naşit ve Şener Şen hayranı. “Adile Naşit ile oynamayı çok isterdim. Keşke hala aramızda olsaydı. Hiç unutmam, oyunculuk için eğitim almaya başladığım ilk yıllarda hocam şöyle demişti; ‘Bu meslekte oldum, öldümdür’  Dolayısıyla ben hiçbir zaman ‘Oldum!’ demeyeceğim. Çünkü böyle öğrenmedim. Ayrıca oyunculuk çok muazzam bir yolculuk ve her gün yeni bir şey öğreniyorsun, bunun sonu yok ki. Ben büyük bir Şener Şen hayranıyım ve gerçekten günün birinde onunla çalışmayı çok isterim. Ondan bir takdir almak yeteri kadar mutlu eder beni.”

En büyük tutkusu: Büyük bir otomobil tutkunu, oyuncu olmasaydı ralli pilotu almayı isterdi. “Dedemin ‘Her şeyin bir canı vardır’ sözü benim için en değerli miras. Bütün eşyaların bir ruhu vardı ona göre. Bu yüzden bana göre tüm otomobiller bir ruha sahip mesela. Otomobillerle konuşurdum eskiden. Eşyalarla iletişim kurdukça dünyayla iletişim kurmaya başladım. Tabii bir de hep ‘Korkma, yap’ derdi. Bu sözü de hayatımı şekillendirmiştir.  Çocukluğumdan beri sevdiğim ve git gide artan tek bir tutkum var; otomobiller. Öyle bir sevgi ve tutku ki bu, hepsinin bir ruhu, bir enerjisi olduğuna inanıyorum. Bu yüzden sanırım oyuncu olmasaydım ve bana bir fırsat verilseydi kesinlikle F1 ya da ralli pilotu olurdum.”

En büyük korkusu ne? Yükseklik korkusu var. “Roller coaster’a binmek ve bungee jumping yapmak çok istiyorum ama’ hık’ deyip gidebilirim. Kendimi iyi tanıyorum galiba.”

Hangi filmden etkilendi? ‘A Beautiful Mind’ ve ‘Star Wars’ en çok etkilendiği filmler. “‘A Beautiful Mind’ filminde ki çiftin ilişkisi ve Alicia Nash’in fedakârlığı acayip etkilemişti beni. ‘Biriyle evleneceksem gerçekten böyle bir kadın olsun’ demiştim. Ayrıca, Aamir Khan’ın hastasıyım. Tüm filmlerini izledim; özellikle ‘3 Idiots’ ve ‘PK’ favorim. İnanılmaz derecede ‘Star Wars’ hayranıyım. O seriyi kaç kere izledim sayısını hatırlamıyorum. Ve gerçekten bir şans verilseydi Anakin Skywalker yani hepimizin bildiği Darth Vader karakterini canlandırmak isterdim. Benim için her sahnesi ayrı özeldir çünkü. Hayden Christensen’ın yerinde olmayı isterdim.”

Takip ettiği diziler? ‘How I Met Your Mother’, ‘Breaking Bad’ ve ‘ ‘Dexter’ takip ettiği dizilerden bazıları.

Dinlemekten sıkılmadığı müzisyen: Evgeny Grinko.

Rüya şehri: Zürih ve New York.

TELEVİZYON DİZİLERİ

2021- Yeşilçam

2018- Vatanım Sensin/ Rıfat

2018- Gülizar / Teksoy

2016-Tatlı İntikam / Hakan

2014-Sungurlar / Yusuf

2013-Hiyanet Sarmalı / Ayaz

2012- Nizama Adanmış Ruhlar

SİNEMA FİLMLERİ

2015- Nadide Hayat

TİYATRO OYUNLARI

2018- Küllerin Arasından