Özellikle son iki haftadır diziye gelen eleştirilerin ana konuları şöyle:
“Adem hep kötü olmak zorunda mı?”
Adem’in geçtiğimiz hafta babasının mektubunu okuyup intihara kalkışmasının ardından, bu hafta Boran kardeşlerin Adem ile ilişkilerini olumlu yönde geliştirme kararları aslında ekran başındakileri de mutlu etti. Ancak tabii diziler entrikalardan besleniyor. Ekran başındaki herkes gönülden bu durumu desteklese ve Faruk’un samimi sözleriyle Adem’i kardeşlerinin arasına alma isteğine sevinç çığlıkları atsa da bir tek Adem anlamadı!
İki kardeşin konuşmaları ‘artık barışıyorlar, başka bir dönem başlıyor’ duygusu yarattı ama Can’la yaptığı konuşmada Adem, Faruk’un konuşması için “Adam resmen oscarlık oynadı. Az kalsın inanıyordum” şeklindeki sözleriyle izleyenleri hayal kırıklığına uğrattı! Haftalardır yaşanan düşmanlık ne yazık ki bitmemişti. İşte bu durum, sosyal medyada izleyenlerden büyük eleştiri alarak “Artık sıktı!” dedirten bir konu oldu. Bazı konuların sıkıştığı yerde çözümlenememesi izleyiciyi de geriyor ve diziye karşı antipatik bir hal alıyor! Adem’in hep kötü olarak kalmasının izleyenlerin canını sıktığı eleştirilerden anlaşılıyor. Bir ters köşe bekleyen izleyici, her şeyin yine eskisi gibi olmasından rahatsız!
“Dilara iyice saçmaladı!”
Gelelim ikinci konuya; yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, kardeşten öte Süreyya ve Dilara arasına giren kara kediler biraz fazla olmaya başladı! Adem’in intihara teşebbüsünden sonra mektubu Faruk ve Süreyya’nın da bildiğini öğrenen Dilara, Adem’den yana tavır koyup, ikiliyi iyice düşman bellemeye başladı! Dilara’nın bu ani değişimi, yaşanan onca şeyi unutması, Süreyya’yı bir kalemde silmesi, yıllardır hayalini kurdukları her şeyi yıkıp atması, Süreyya kadar diziyi izleyenleri de çok şaşırttı!
Dilara’nın dizinin en vefakar, sabırlı, mantıklı düşünenlerinden biri olması durumu bir anda değişti ve Dilara’nın yıllardır kendisini kıskanan, içinde bambaşka bir kişilik taşıyan birine dönüşmesi, izleyenleri hiç de mutlu etmedi. Sosyal medyada izleyiciler Süreyya’ya tavırları ve sözleri için Dilara karakterine ateş püskürdü ve hiç de inandırıcı gelmedi izleyenlere bu durum.
Araya Senem de girdi ve lise yıllarından beri birbirlerinden hiç ayrılmayan bu iki arkadaşı içlerini döküp boşaltsınlar ve barışsınlar diye küçük bir oyunla evine getirdi ama durum yine değişmedi. Her şeyi bırakıp Prag’a gittiği, yeri geldiğinde çantasını taşıdığı, aşkından vazgeçtiği gibi sözlerle Süreyya’ya büyük şok yaşatan Dilara’nın söylediklerine anlam veremedi izleyenler. Süreyya’nın haksızlık payı olduğunu ancak Dilara’nın da saçmaladığına atıfta bulunarak bu sahneleri hiç gerçekçi bulmadıklarını ifade ettiler sosyal medyada. Yani bu kadar da büyütülmeyecek bir olay dağ oldu, kimse aşamadı ve uzun süre de aşamayacak gibi duruyor!
Gelelim bir diğer ‘hemen her dizide düşülen’ klişe konu tahminine…
(Haberin devamı için sonraki sayfaya tıklayınız…)