Yazının finalindeyse ‘‘Amacımız moral bozmak veya karalamak değil. Ancak böylesi yoğun karakter abartılarını ve öyküyü anlamsızlaştıran amatörlükleri görmezden gelmek de, ‘İçimdeki Fırtına’ya kötülük etmek olur. Umarım devamında bu detaylara özen gösterilip daha doğal canlandırmalar ve akla yatkın konu gidişatıyla devam edilir. Aynı tarzda ısrarcı olunursa, aslında çok daha iyi bir performans sunması rahatlıkla mümkün olabilecekken, kendi hatalarıyla yarattığı sunum cılızlığında yitip gider’’ uyarısında bulunmuştum.
İlk bölüm olduğu için hatalarını görüp düzeltmesi mümkündü. Ancak ne yazık ki bildiğini okuyan dizinin sonraki bölümlerinde de başlangıçtakinin aksine bir gelişim yaşanmadı ve performanslarda değişen bir şey göremedik. Hatada ısrarcı olunmasıysa, böylesi hallerin kaçınılmaz sonunu en kısa sürede dizinin karşısına getiriverdi. Böylece bir kez daha haklı çıktım.