227
Sorulması gereken soruyu sorardı. Hiç bir zaman kendisini bir davaya, bir gruba, bir ideolojiye, bir partiye, bir yaklaşıma ait hissetmedi. Aidiyetsizlerdendi. Tek bir aidiyeti vardı: gazetecilik.Yaşama da en az mesleğine bağlı olduğu kadar bağlıydı. Kendisini dünya vatandaşı olarak görürdü. Yerel hayhuylardan sonuna kadar uzak dururdu. Bu yaklaşım nedeniyledir ki Türkiye’nin tartışmasız en büyük uluslararası gazetecisi olmayı başarabildi.