Televizyon Gazetesi Analiz
Kanal D ekranlarında Pazartesi akşamları yayınlanan Koca Koca Yalanlar dizisinin, izleyici ile ilk buluşması hoş olmamıştı. Dizi aldatmayı yücelttiği eleştirileri ile karşılaşmış ve sosyal medyada ciddi tepki almıştı. O günler geride kaldı. Ancak dizinin ivmesi hep ayağı yönlü oldu. Bir de geçen sezonun 3 başarılı yapımı; Çukur, Söz ve Yasak Elma yeni sezona başlayınca Koca Koca Yalanlar iyice düşüş yaşadı.
Normal zamanlarda Kanal D’nin diziyi çoktan kaldırması gerekirdi, ancak Pazartesi günleri için başka diziyi de bu 3 yapımın arasına getirmek çok akıllıca bir hareket değil.
Koca Koca Yalanlar dizisinin içeriği ile ilgili bazı düzenlemeler yapılacağı haberleri geldi. Absürt komedi sahneleri çıkartılacak, biraz daha drama doğru kayış yaşanacak. Ancak bu önlemler diziyi ayağa kaldırmaya yeter mi?
Bizce yetmez… Ancak bir başka kurtuluş formülü var ki, bunu dizinin senaristleri neden düşünmez anlamak mümkün değil.
Son dönemde dizileri ayağa kaldıran genelde kadın karakterler oluyor. Koca Koca Yalanlar’da da birbirine hiç benzemeyen 3 kadın karakterin arkadaşlığı ekrana yansıyor.
İşte senaristler 3 kadının hikayesine doğru konuyu kaydırsa ve bu 3 kadın hikayesini çeşitlendirebilse, Çukur ve Söz gibi sert ve erkeklere yönelik yapımlardan reyting çalabilir.
Selen Uçer, Pelin Öztekin ve Evrim Alasya gibi 3 başarılı karaktere odaklanması Koca Koca Yalanlar için en büyük şans olacaktır.
Milliyet Cadde yazarlarından Asu Maro, bugünkü köşe yazısında diziyi yazdı.
“Ben, öncelikle üç benzemez kadının arkadaşlığına bayıldığım için izliyorum. Bir kere üçü de farklı şekillerde güçlü kadınlar” şeklinde yorumda bulunan Asu Maro’nun bu sözlerinin senaristlere bir mesaj olarak iletilmesi lazım.
Koca Koca Yalanlar’ın kurtuluş formülü de bu 3 kadın karakterde gizli.
Asu Maro, bu karakterleri neden sevdiğini de şöyle anlatmakta:
“Selen Uçer’in oynadığı Nilgün, evde müthiş dominant bir tip, kocasını bir bakışıyla ve elindeki bahçe makasıyla hizaya getiriyor. Herhalde yakında Şahin’inin (Ferdi Sancar) pek sadık olmadığını da fark edecek. Pelin Öztekin’in hayat verdiği Canan, zaten yalnız başına çocuk büyüten, bir de kuaför dükkanı işleten, bastığı yerden ses getiren, oturaklı bir kadın. Bir Müjgan (Evrim Alasya) vardı saf saf Ahmet’inin (Hakan Yılmaz) yalanlarını dinleyen, o da bir uyandı, pir uyandı. Şu an evliyken, özgüvenini kıran ne varsa üzerine giden, ilk defa hayatta sadece kendine güvenen bir kadına dönüşmesini izliyoruz keyifle.”