◊ Kerem Bursin’le birlikteliğiniz hayatı nasıl etkiledi?
Serenay Sarıkaya: Kerem’in çok özel bir kalbi var. Onunla olmak bana huzur veriyor. Hayatında seni destekleyen birinin olması güç verici.
◊ Dizi; modern ve ‘arızalı’ insanları anlatıyor. Siz modern insanda neleri arızalı buluyorsunuz? – Geçenlerde annem bir kitapta okumuş; 1940’larda bir insanın akıl hastanesinde yatmasına sebep olacak tüm karakter defoları şu an sokaktaki herkeste varmış. Tabii teknoloji, şehirleşme, insan kalabalığı, bir yarış hali… Hepimizi ister istemez bir değişime zorluyor.
◊ Bu kez bir balerini canlandırıyorsunuz. Dans sahnelerinde dublör kullanıyor musunuz? Serenay Sarıkaya: Yaklaşık dört aydır dersler alıyorum. Çok iyi hazırlandım. Bundan sonra da muhtemelen dansı bırakmam. Çünkü esneyebilmek için acılı bir süreç geçirdim. Onu kaybetmemek için devam ederim.
◊ Dizideki karakterlerin zaman geçtikçe aslında göründükleri gibi olmadıklarını görüyoruz. Sizce bizler ne kadar maskeliyiz? – Kimse karşısındaki kişinin kendi içinde ne yaşadığını bilemiyor. Sosyal medyanın bize verdiği sahte özgüven muhtemelen hepimizi daha egolu insanlar olmaya zorluyor. Bunlar artık insanın ciddi zaafları. Bu sebeple önyargılı olmamalıyız. Hiçbirimiz gerçekte kimin ne olduğunu bilmiyoruz.
◊ Yani birçok şeyin sebebi teknoloji mi? – Hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da iletişimi bitiriyor. Artık kimse karşılıklı muhabbet etmiyor. Bu beni üzüyor. Çünkü ben temassal iletişimi seven bir insanım. Birinin gözlerinin içine bakmak, onun dertlerini anlamak, o sevgiyi paylaşmak benim için önemli.