Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Serhan Onat Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Serhan Onat Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Serhan Onat, 27 Mayıs 1994 tarihinde İzmit’te doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Serhan Onat
Doğum Tarihi: 27 Mayıs 1994
Doğum Yeri: İzmit
Boyu: 1.83 m.
Kilosu: 79 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Mavi
Kardeşleri: Ablası var
Instagram: https://www.instagram.com/serhanonat
Evcil Hayvanları: Kedisi var.

Serhan Onat Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi:  İzmit’te doğdu büyüdü. Babası mühendis. Uzun yıllar yurtdışında çalıştı. “Ben ortaokuldayken Pirelli’nin Çin’de açılacak yeni fabrikasından teklif alınca biz de onunla Çin’e gittik. Sekiz ay dayanabildim. Sonra ablamla Türkiye’ye döndüm. Anne ve babam bizi hiç yalnız bırakmadı. Lise son sınıftan itibaren İstanbul’da yaşıyorum. Fakat doğma büyüme İzmitliyim. En yakın çevrem hâlâ orada yaşıyor. Keza annemle babam da öyle. Ablam var, o da Dublin’de yaşıyor. Kocaelisporluyum ve onlara elimden geldiğince destek vermeye çalışıyorum. Çok severim. Başka bir yer benim için İzmit. Küçükken ailem sürekli olarak tiyatro oyunlarına giderdi ve beni de götürürlerdi, onlar belki kendileri için gidiyorlardı yani nasıl bir şeye vesile olduklarının farkında değillerdi ama ben hep çok etkilenirdim. Hala unutamadığım, dün gibi hatırladığım oyunlar var. Hep oyuncuların gerçek yaşamdaki hallerini merak eder ve kulise girmek isterdim, benim ilgimi işin görünmeyen tarafı çekerdi, oyun aralarında kulis kapısına uzun uzun bakardım. Fakat babamın işi sebebiyle çok seyahat ediyorduk ve genelde beni sevdiğim yerlere veya kişilere pilotlar götürürdü. Belki de bu yüzden uzun yıllar büyük bir tutkuyla pilot olmak istedim tabii bir yandan da evin neşe kaynağı, enerjik, yerinde durmayan, sürekli hayaller kuran çocuğuydum. Bunu fark eden annem bir gün seyirci koltuklarında oturduğum tiyatronun içine girip beni kursa yazdırmak istediğini söyledi, ben başta pilotluk sevdamdan ötürü reddettim ama daha sonra sınav jürisinin ve annemin ısrarlarıyla kursa başladım.”

Çocukluk yılları: 8 yaşında, şehir tiyatrolarında izlediği ‘Üç Kuruşluk Opera’ oyunuyla oyuncu olmaya karar verdi. Lise yıllarını bu sebeple İstanbul’da eğitim alarak ve konservatuvar sınavlarına hazırlanarak geçirdi.  “Çin’de izlediğim bir müzikal hayatımı değiştirdi. O oyun vesilesiyle dansa başlamayı ve müzikal oyuncusu olmayı kafaya koydum. Tan Sağtürk Akademi’de burslu dans eğitimi aldım ve Sağtürk’ün asistanlığını yaptım. Dizimdeki sakatlık yüzünden artık dans edemiyorum. Ardından konservatuvarda tiyatro bölümünü kazandım.  Oyunculuğu çocukluğumdan beri istiyordum. Ailemin de teşvikiyle bu yola baş koydum diyebilirim. Bu anlamda ailemin hakkını ödeyemem. Çocukken İzmit Sanat Merkezi’ne yazdırdılar beni. Orada uzun yıllar çok değerli hocam Fatih Sevdi’yle çalıştık. Hâlâ da çok yakın arkadaşımdır. Kendisi Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı şu an. Ondan çok şey öğrenmişimdir. Zaten mesleki anlamda da İzmit Sanat Merkezi’nde eğitim almamla birlikte oyunculuğu düşünmeye başladım. Orada kendimi alamadım sahneden ve 12-13 yaşlarında ‘Oyunculuk benim mesleğim olacak’ dedim. O yıllarda neyin hayalini kurduysam şu an onu yaşıyorum.

Eğitim hayatı: İlk ve orta öğrenimini İzmit’te tamamladıktan sonra dans ve tiyatro eğitimi almak üzere lise hayatının son yıllarını İstanbul’da geçirdi.  2012 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü kazandı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2014 yılında, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde canlandırdığı ‘Şehzade Murad’ karakteri başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Bodrum Masalı’ dizisinde canlandırdığı ‘Uzay” karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Hırslı, duygusal, yardım sever. “Sadece öfke kontrolü konusunda biraz sıkıntılıyım. Çabuk parlayıp sesimi yükseltebiliyorum ama öfkem saman alevi gibi. Hemen telafi ederim. Duygusalım. Hırslıyım. Hayatımı planlar, öyle yaşarım. Enerjim çok yüksek. Gülerken, eğlenirken, üzülürken orta çizgilerim yok. Sıcakkanlı, sevecen, yardım sever ve kendi halimde yaşıyor olmam sevdiğim özelliklerim arasında. Ancak İkizler burcuyum ve bunun tüm özelliklerini taşırım yani; dengesizimdir, hemen silip atabilirim ya çok sakin ve sabırlıyımdır ya da çok fevri. Orta noktam yoktur.

Hobisi: Deniz ve kayak tutkusu var, hobi olarak ise yelkenli tekne kaptanlığı yapıyor. “Deniz tutkum babamdan geçti. Küçük yaşlardan itibaren tekneyle açılır ya da balık tutardık. Hız tutkum var. Karadan uzaklaştığım anda kesilen sesi ve hafif sallantıyı çok seviyorum. Denizden ayrı bir hayat düşünemiyorum. Boş zamanlarımda ya denizdeyim ya da dağlara çıkıyorum kışın kayağa giderim. Vakit buldukça bol bol seyahat etmeye çalışıyorum.

Düşünce yapısı: “İzmit’ten çok sevgi dolu bir ortamdan, çok güzel dostluklar kurarak çıktım. Fakat İstanbul’a ayak uydurmak zordu. Bu çevre garip bir çevre; çok çıkarcı insanlar tanıdım. Bir gün iyi olan, ertesi gün suratına bakmayabiliyor, çok acayip geliyor. Bu süreçte en büyük pişmanlıklarım kurduğum ilişkiler ve arkadaşlıklar oldu. Çoğunda yanıldım ve üzüldüm. Bu yüzden bu piyasanın bana öğrettiği en büyük şey biraz mesafeli olmak, çok içli dışlı olmamak gerekiyor bazılarıyla. Bugüne kadar istediğim pek çok şey oldu ve geri kalanların da hemen olmasını istiyorum. Bunu dizginlemeye çalışıyorum. Çünkü beni olumsuz etkileyebiliyor.”

İlk sinema filmi: Mehmet Ada Öztekin/ 7. Koğuştaki Mucize

Serhan Onat Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Aşka bakışı: “Aşk, sonu olmayan bir yamaçtan atlamak gibi, aşık olunca, şişirilmiş balon gibi oluyorum. Nereye çeksen gelir vaziyette, içinde bir evren taşıyormuşcasına avare bir şekilde dolaşan, gülüp gülüp bir anda canı sıkılan bir adam haline geldiğimde ve aklıma ilk olarak Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Çaresizlik şiiri geldiğinde aşık olduğumu anlarım. Uzun süren pek bir ilişkim olmadı. Bence bir ilişkide önemli olan şey, sevgi. Sevgi aşkın önüne geçiyor.”

Hayata bakışı: Yaşam enerjisi yüksek, çok gezen, doğa tutkunu ve yaşına göre olgun birisi. “Hayatımın geneline bakacak olursam galiba olgunluğumda, lisedeyken İstanbul’a gelmemin etkisi büyük. Bir insanın küçük yaşta İstanbul’da bir evde yapayalnız kalması ve hiçbir şekilde kötü bir şeye bulaşmadan prova ile evi arasında mekik dokuyup konservatuarı kazanma süreci onu olgunlaştıran bir süreç. Mesleğime olan bağlılığım olmasaydı farkındalığım bu kadar yüksek olur muydu ve kendimi bu kadar iyi ifade edebilir miydim bilmiyorum.”

İş hayatına bakışı: Rolüne hazırlanırken, oynayacağı karakteri içselleştiriyor, ayna karşısında çalışmıyor. “Yıllarca alınan eğitim ve öğrenilen birçok şeyin ardından oyuncu kendi tekniğini oluşturuyor ama bu her zaman yeterli olmuyor. Bir ok çalışma ve egzersiz gerekiyor, bu sebeple her role hazırlanışım farklı ama en başta fizyolojik ve psikolojik analizini çıkartıp ruhunu yakalamaya çalışıyorum diyebilirim. Ayna karşısında hiç çalışmadım çünkü dış görünüşümle değil daha çok içimde ne hissettiğimle ilgileniyorum. Bence kötü olan karakter aynı zamanda seksidir. İnsanları aykırı ve yasak olan çeker. Kötü karakterlerin çok sevilmesinin sebebi de izleyenlerin merak ettikleri ve bazen olmak isteyip de olamadıkları taraflarını göstermesi olabilir. Açıkçası oynarken kendi hayatımdan, Serhan’dan hiçbir şey katmam. Üzülmem gerektiği zaman kesinlikle kendi hayatımdan bir şey düşünmem.”

Kariyer planı: Festival filmlerinde rol almak ve sinemada daha çok proje de oynamak istiyor. “Sektöre girdiğimde, bir tık popüler olup para kazanmak istiyordum ama televizyon dışında da bir şeyler yapmak istiyorum. Tiyatroya devam etmek veya festival filmlerinde yer almak da bunların başında geliyor. İyi bir gişe filmine de hayır demem tabii ki ama dizi çekerken zaten totalin istediğini yapıyoruz. Klasik hikâyeler, entrikalar vb. bir de üstüne RTÜK uygulamaları derken zaten işin hiçbir sanat değeri kalmıyor. Festival filmi istiyorum çünkü dünya çapında festivallerde yarışmak, adaylıklar kazanmak istiyorum ve ayrıca sanatsal değeri yüksek hatta kült olacak filmlerde yer alıp bundan seneler sonra bile izlenilen, aranılan bir filmde yer almayı arzu ediyorum.”

Gelecek Hayali: Oyunculukla alakalı kurduğu net bir hayal ve plan yok. “Bugüne kadar hep bir anda karşıma bir şeyler çıktı ve hayallerim hiç beklemediğim zamanlar da gerçek oldu. Zamana bırakmış bir durumdayım; yaşım genç ve kendimi eğitmekle çok meşgulüm. En büyük hayalim; Hayata bakışımı değiştiren, ufkumu genişleten, hayran kaldığım filmler var, böyle filmler çekip dünyanın öbür ucunda yaşayan bir insanı oynadığım karakterle etkileyip ona bir şeyler kazandırmak. İyi oynadığım bir filmle Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’ya herkesin evine konuk olabilir ve onlara bir şeyler hissttirebilirim, o zaman dünyanın en mutlu insanı olurum herhalde. Ve tabii ki alkış sesinin kulaklarımdan hiç eksik olmaması, yani hep sahnede kalmak.”

Rol modeli: Hiçbir oyuncuyu kendime örnek almıyor. “Öyle bir oyunculuk tekniği olduğunu da düşünmüyorum. Sadece karakteri diri tutmak için çok fazla oyun okuyorum.”

Kaygıları: Hayatta endişe duyduğu pek çok konu var. “Genelden bahsedecek olursak; her gün birçok insan açlıktan ya da donarak ölüyorsa, terör hayatımızın merkezine yerleşmişse, dünya üzerindeki sayılı zamanımız gün geçtikçe daha acı dolu bir hale geliyorsa dert edecek çok şeyiniz var demektir. Mesleki anlamda konuşacak olursam; Türkiye’de yaşayan bir konservatuvar öğrencisinin tiyatrolar kapatılıyorken, sinema sektörünün çalışma koşulları ortadayken geleceğe umutlu bakabilmesi mümkün değil. Örnek vermem gerekirse; Benim bir yandan okurken bir yandan da çalışmam gerekti. Çünkü okula başladığın andan itibaren ‘ileride ne yapacağım’ korkusu duymaya başlıyorsun. Ben de birinci sınıftan itibaren dizi çekimlerine katıldım. Bir yerde bir fırsat karşıma çıktığında da okulumu dondurmam gerekti. Ama genele bakarsak mezun olan bütün arkadaşlarım Moda’da garsonluk yapıyor. Bu durum bir şekilde sinirimi bozuyor.”

Kadında çekicilik kriteri: Güçlü duran, ayakları yere basan kadınları çekici buluyor. Bir kadında ilk olarak, gülümsemesi ve bakışları ilgimi çeker. Çünkü gülümsemek samimiyet isteyen bir şeydir ve nasıl gülündüğü çok önemlidir, bence insana da en çok yakışan şeydir. Bakışlardan dürüstlüğü ve karşılıklı güveni aldığımı düşünüyorum sözlere pek gerek yok. Benim hatırımda hep bakışlar kalır, sevgiyi orada hissederim.”

Kimlere hayranlık duyar? Robert De Niro ve Bülent Emin Yarar karşılıklı oynamak istediği oyuncular. Ayrıca Nuri Bilge Ceylan, Fatih Akın ve Derviş Zaim’in filmlerinde de yer almayı istiyor.

Modayı takip ediyor mu? Giyimime çok özen gösteren biri ve bu sebeple modayı takip ediyor. “Fashion Week zamanı yıllardır kaçırmadan defilelerine gittiğim modacılar var. Estetik ve sanattan bu kadar keyif alan biri olarak, modadan uzak durmam imkansız gibi bir şey zaten. Bu alanda dünyada ki favorim, Alexander Mcqueen. Türkiye’den ise Niyazi Erdoğan ve Benan Bal.  Siyah ve deri giymeyi çok seviyorum. Bunun dışında mavi tonlar ve jean ürünler beni cezbetmeyi başarıyor. Vazgeçemediğim, takıntılı olduğum aksesuarlarım, güneş gözlüklerim ve anısı olan şeyler. Bende anısı olan şeyleri takmaya, giymeye kıyamam ve bir şey olacak diye çok korkarım. Böyle parçalar özel günlerimde benimle olurlar ve bana güç verirler; bu manada sayabileceğim bir tişörtüm ve bilekliğim var. Bir de kendimde yeni fark ettiğim bir şey var, ayakkabılarımı gezdiğim ülkelerle kıyaslıyorum; bu ayakkabıyla 6 ülkeyi gezdim, bununla 5 ülke gibi şeyler geçiyor aklımdan yani giydiğim şeylerin benimle yaşadıklarını, anı paylaştıklarını düşünüyorum.”

Hangi filmden etkilendi: ‘Abluka’ filminden etkilendi. “Tüm zamanların en iyi filmi diyemem ama kesinlikle en beğendiğim filmlerden biridir Waltz with Bashir. İsrail’in Lübnan’a giriş sürecini anlatıyor. ‘Ve Sen Aydınlatırsın Geceyi’ de en beğendiğim Türk filmlerindendir.”

Evde ne yapar? Mutfakla arası iyi, güzel yemek yapıyor. “Deniz ürünlerini yapmasına da, yemesine de doyamam. Mevsimine göre seçtiğim balığın yanında karides güveç ve kuru meyvalı portakallı fırın helva favori akşam yemeği menümdür ve tabii ki her Türk erkeği gibi mangal yapmaya da bayılırım. Keyfim yerindeyse akşamları ufak bir klarnet veya saksafon resitali veririm modumuza bağlı olarak değişir ikisini aynı gece çalmam. Ya jazz vardır ya da nostaji  Türkçe şarkılar.”

Serhan Onat Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Takip ettiğin diziler: Başta Narcos olmak üzere Netflix dizileri.

Hayatına dokunan, iz bırakan roman: “Oğuz Atay’ın ‘Tutunamayanlar’ı ile yakın zaman önce okuduğum, Yuval Noah Harari’nin ‘Sapiens’ini söyleyebilirim. Çok iyiydi.

Hayal şehri: Güney Amerika’daki tüm şehirler. “Ancak İzmit ve İstanbul’dan ayrılmak istemem.

Bilinmeyen bir yeteneği: “Yön hafızam çok iyidir ve iyi bir gurmeyimdir. Bildiğim yerlerin en iyi restoranları benden sorulur.”

Sahip olmak istediği bir yetenek: Çok iyi ritim yapabilmek isterdi.

Favori seyahat rotası: Şöyle büyük bir guletle Karaköy’den yelken açıp Ege ve Akdeniz’deki koyları gezip yemeklerin, şarapların keyfini çıkarıp, ardından da aylarca okyanusta kalarak yani deniz hayatının tadını tüm riskleriyle sonuna kadar yaşayıp Güney Amerika’ya Şili burnuna kadar gidip oradan uçağa binip İstanbul’a geri gelelim derim.

TELEVİZYON DİZİLERİ

2014- Muhteşem Yüzyıl / Şehzade Murad

2015 /2016- Mayıs Kraliçesi / Bora

2016 – Bodrum Masalı / Uzay

2017 – Meryem/ Berk Bilen

2019 – Kuruluş: Osman / Aybars

2021 – Akıncı / Yağız

SİNEMA FİLMLERİ

2019- 7. Koğuştaki Mucize / Meydancı Selim

TİYATRO OYUNLARI

2018- Closer / Oyuncu

2017- Uyarca / Oyuncu