“Bu diziye erkek egemen bir iş demek doğru olmaz kanımca. Seyirci elbet ağırlıkla erkek görüyor ekranda. Haliyle, bu iş bir asker işi. Kafamızda oluşturduğumuz asker figürü de erkek. Ama onun yanı sıra bu askerlerin sevgilileri, eşleri, kızları, doktorları, arkadaşları var. Biz varız. Daha da önemlisi olmazsa olmaz kadınlar var kamera arkasında. Yapım koordinatörümüz, uygulayıcı yapımcımız, yardımcı yönetmenimiz, rejimizin yarısı ve ekipten daha birçok kadın var bu işin oluşmasında büyük yük üstlenen. İyi ki varlar, iyi ki varız. Soruya geri dönecek olursak Bahar’ın doktor oluşu, profesyonelliği nedeniyle erkek onu zorlamıyor haliyle. Ben, Aybüke kişisi olarak da oldum olası erkeklerle daha iyi anlaşmışımdır. Abilerimle çok zaman geçirdiğimden herhalde. Hiç zorlanmıyorum.
Dizinin bazı aksiyon sahnelerinde de yer alan Aybüke Pusat, bu sahnelerde neler yaşadığını da şöyle özetledi:
“Ah o silah sesleri! Gerçek olmadığını bildiğim halde her birinde kanım çekiliyor. Herhangi bir canlıya zarar verebilecek olma ihtimali bile beni tedirgin ediyor. Silahlar, kurşunlar hatta sesin bile gerçek olmadığını bile bile insan rahatsız oluyor. Tabi alıştım zamanla. Öyle çok duydum ki. Biraz pratik bile yaptım gerginliği atmak için. Belki bir bölümde kullanırım diye.”