Uğur Güneş, 13 Ocak 1987 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Uğur Güneş
Doğum Tarihi: 13 Ocak 1987
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.81 m.
Kilosu: 75 kilo
Burcu: Oğlak
Göz Rengi: Ela
Kardeşleri: Bir erkek bir kız kardeşi var.
Instagram: https://www.instagram.com/ugurnesofficial/
Ailesi: Aslen Ankaralı, çocukluk ve gençlik yılları Ankara’da geçti. Bir erkek ve bir kız kardeşi var.
Çocukluk yılları: Güzel bir çocukluk geçirdi. “Çocukluğum mücadele içinde geçti. Belirsizliklerim vardı ama aynı zamanda çok da mutlu büyüdüm. Çocukluğumu olması gerektiği gibi yaşadım diyebilirim. Anı yaşamayı, eğlenmeyi, düşünmeyi, hayal kurmayı çok seven bir çocuktum.”
Eğitim hayatı: Ankara Üniversitesi Dil Tarih Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra oyunculuk üzerinde dersler aldı.
Hayatının dönüm noktası: Oyuncu olmak gibi bir düşüncesi yoktu. Keyifsiz olduğu bir gün, bir çocuk tiyatrosuna oyuncu arandığına dair ilanı görmesi ve baş vurmaya karar vermesi ile hayatının akışı değişti. “Başvurdum ve kabul edildim. Çocuk tiyatrolarında amatör olarak başladım. Külüstür bir arabamız vardı, onunla iki buçuk yıl boyunca Türkiye’de gezmediğim yer kalmadı. Sonra İstanbul’da dizilerde rol almaya başladım bugün de buradayım.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2011 yılında ‘Yeniden Başla’ adlı dizide canlandırdığı ‘Eray’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘İsimsizler’ dizisinde canlandırdığı ‘Kaymakam Fatih’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Sıcak, samimi, dürüst ve mütevazi “Gülmeyi çok severim, çok neşeliyimdir. Biraz sakin, duygularını hemen belli etmeyen bir yapım var. Yeri geldiğinde fazla ciddi olduğum doğrudur. İnsanlarla hemen kaynaşamam. Tanımaya çalışırım. Güven benim için çok mühim. Güvenmek isterim ama tamamen de kendimi bırakmam. Her zaman kontrollüyümdür.”
Düşünce yapısı: Popüler olmaya insanların ona bakıp ilgi göstermesine alışamadı. “Muhtemelen hiçbir zaman da alışamayacağım. Ama herkes ünlü ve göz önünde olmak, sahnede alkışlanmak ister. Bu insanoğlunun doğasında var. Yakışıklı ya da güzel olmak bu meslekte özellikle Türkiye için müthiş bir avantaj. Oynayamıyorsan bile iş bulursun.”
Sette unutamadığı bir anısı: Bir tiyatro oyununda yaşadığı anısını unutamıyor. “Işıklar kararınca sahnedeki dekoru çok kısa zamanda değiştirmemiz gerekiyordu. Taşıdığım sandıkla birlikte, sahneden bir seyircinin kucağına düştüm. O anı unutamıyorum.”
Mutluluk kaynağı: Sevdikleriyle yan yana olduğu her anı en mutlu olduğu an olarak tanımlıyor.
İlk sinema filmi: Arkın Aktaç/ Şeytan-ı Racim
Aşka bakışı: “Aşk, uzun ve derin bir uçurumdan aşağıya düştüğün andır. Aşık olunca çok duygusallaşıyorum ve çok fazla bağlanıyorum. Bu beni çok yoruyor.”
Hayata bakışı: Hayatı akışına bırakıyor. Hırslarına yenik düşüp hayatla didişmiyor ancak mücadeleden de asla vazgeçmiyor. “Kısacası yaparım dediğim her şeyi yaparım en azından ileride pişman olmamak için denerim. Zorluklardan sonra daha da güçleniyorum. Kolay bir hayat yaşamadım, bu konuda antrenmanlıyım. Yaşanmışlıklar insanı güçlü kılıyor mücadeleden vazgeçmemek şartıyla tabii.”
İş hayatına bakışı: Dokuz yıl önce oyunculuğa başladı ve bu süreçte altı dizi ve dört sinema filminde oynadı. Başarısını tesadüf olarak görmüyor. “Önceden belirlediğim rotanın yol haritasının getirdiği bir başarı bu. Konservatuardan gelen genç oyuncu arkadaşlar, hemen başrol oynamanın, ünlü olmanın peşine düşüyor. Ben hiç böyle olmadım. Hedefim bu işte hep kalıcı olmak. Her projede başka bir ruh halini, başka bir duyguyu oynadım. Bu da seyirciye sanki beni ilk defa izliyormuş, görüyormuş hissi verdi. Sürekli aynı karakter ve oyunu oynadığın zaman seyirci seni terk eder. Mesela izleyicim beni hep oynadığım karakterdeki ismimle tanır. Bu benim için çok gurur verici bir şey.”
Kariyer planı: Rol ya da karakter seçmiyor. Üç kelimelik bir rol de olsa oynar. “Benim hiçbir zaman rol skalam olmadı. İkinci, üçüncü adamı da oynarım. Kendimi gösterebilmek için gerçekten çok çalıştım. ‘Benim İçin Üzülme’de oynadığım ilk rol aksanlıydı. Ardından ‘Urfalıyım Ezelden’i çekecektik. Bu çok riskliydi çünkü yine aksanlı konuşacaktım. Burada kendimi nasıl fark ettirebilirim, nasıl yeni ve farklı bir karakter çizebilirim diye üç ay aralıksız çalıştım. Seyircinin karşısına bambaşka biri olarak çıktım. ‘Artık oldum’ asla demem. Bir oyuncu böyle bir şey dememeli. Dünyada milyarlarca karakter var. ‘Olmak’ için hepsini oynayabilmen gerekiyor.”
Gelecek Hayali: Hayatı boyunca oyunculuk yaparak kalıcı ve unutulmaz rollere hayat vermek istiyor. “Bipolar bozukluğu olan birini oynamayı çok isterim. Aynı anda dört farklı karakteri içinde benimseyen ve barındıran, biraz şizofrenik bir karakteri oynamak isterim. Ve böyle bir konuda şahsen Özcan Alper’in rejisini de çok merak ediyorum. Yönetmen koltuğunda o otursa güzel olur.”
Hangi filmden etkilendi? Abbas Kiarostami’nin ‘Kirazın Tadı’ adlı filmini her yıl bir kez mutlaka izliyor. “Ayrıca, Almodovar’ın ‘İçinde Yaşadığım Deri’ filmi de çok etkileyici. İzlemekten bıkıp usanmadığım bir diğer film ise ‘The Green Mile. Yaklaşık 6-7 defa izledim ve ayrıca Tom Hanks’in diğer tüm filmlerini de mutlaka seyretmişimdir. Keza bu durum Daniel Day-Lewis için de geçerli.”
Takip ettiği diziler: Homeland, Suskunlar ve Ezel takip ettiği dizilerden bazıları.
En sevdiği kitap? Polonya’da Bir Kuş Var
En sevdiği şehir: Ankara.
Gitmeyi en çok istediği şehir: St. Petersburg ve Helsinki.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2011 – Yeniden Başla / Eray
2014 – Urfalıyam Ezelden / Çetin
2015/2016- Diriliş: Ertuğrul / Tuğtekin
2016- Seddülbahir 32 Saat / Hüseyin
2017- İsimsizler / Kaymakam Fatih
2018-2020- Bir Zamanlar Çukurova / Yılmaz Akkaya
SİNEMA FİLMLERİ
2013- Tamam mıyız? / Serhat
2013- Şeytan-ı Racim / Emrah
2019 -Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu /Cemal Tunalı
2020- Dumlupunar: Vatan Sağolsun
ÖDÜLLERİ
2016- Ankara Gençlik ve Spor Bakanlığı Ödül Töreni/ En İyi Erkek Oyuncu
2017- Genç Türkiye Zirvesi Akademi Ödülleri / Jüri Özel Ödülü/ İsimsizler
2019- 24. Magazin Gazetecileri Derneği Altın Objektif Ödülleri/ Yılın En İyi Oyuncusu / Bir Zamanlar Çukurova