Ana sayfa Dizi Magazin Haberleri Yeliz Yeşilmen, babasından başlayarak hayatına giren tüm erkeklerden şiddet gördü!

Yeliz Yeşilmen, babasından başlayarak hayatına giren tüm erkeklerden şiddet gördü!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – 1978 yılında Adana’da dünyaya gelen Yeliz Yeşilmen, 2000’li yılların başlarında birçok projede yer aldı ve dikkat çeken performanslar sergledi. Sonrasında uzun süre projelere ara veren oyuncu, magazin gündeminde zaman zaman açıklamaları ile yer aldı.

TV100’de katıldığı programda açıklamalarda bulunan Yeliz Yeşilmen, hayatındaki tüm erkeklerden dayak yediği itirafında bulundu. Program sırasında gözyaşı döken ve bir ara fenalık da geçiren Yeliz Yeşilmen, hayatının acı dolu hikayesini anlattı. Babasının tutucu birisi olduğunu ve kendisini dersleri kötü diye dövdüğünü belirten Yeliz Yeşilmen, 16 yaşında da evlendiğini ve eşinden de dayak yediğini söyledi.

İşte Yeliz Yeşilmen’in dikkat çeken hayat hikayesinden bazı detaylar: “Babam ders konusunda çok tutucuydu. Babamdan çocukken derslerim kötü not geldiğinde dayak yedim. Babamdan ara sıra bunun hesabını soruyorum. Şu an parkinson hastası olduğu için neden beni dövdüm demek istiyorum.”

“3 gün içinde tanıdığım bir ailenin oğlu ile bir hafta içinde evlendim. Babam ‘benim güzel kızım yurt dışında okusun’ diye beni evlendirdi. Ben 16, eşim 18 yaşındaydı. Ailemden uzaklaşıp Almanya’ya yerleştim. İntihara teşebbüs etmiştim…”

“Karı koca hayatı yaşamadım. Eşim kendine büyü yapıldı diyen hocanın sözüyle eşini döv dedi diye beni dövdü…”

“6 ay yer yatağında yatıp sabah kalkıp hizmetçi gibi temizlik yapıp yemek yapıyordum. 6 ay sonra tüm altınlarımı alıp sözleşme imzalatıp beni öyle bıraktılar…”

“Bazen kızgınlığımdan babama bana böyle davrandın diye parkinson hastası oldun diyorum.”

“Benim hayatımda tek travma yok travmalar zinciri… Babamdan başlayarak hayatımdaki tüm erkeklerden şiddet gördüm.”

“Bende çocuk travması var. Anneliği çok abartıyorum, bana bir şey gelirse çocuklarıma bir şey olacak diye çok korkuyorum…Annelik beni yordu…”