TelevizyonGazetesi.com / Detay – Fox TV ekranlarında izleyicilerle buluşan Zümrüdüanka dizisinde ikinci sezon 12 Eylül Cumartesi günü başladı. Hikaye bir hayli değişmişti ve kimi izleyiciler bu durumdan memnun olurken, kimileri ise çok rahatsız olduklarını belirten yorumlar yaptı.
Alp Navruz ve Ceren Yılmaz’ın başrollerinde yer aldığı diziye yeni katılan İsmail Hacıoğlu ile Gökçe Eyüboğlu, hikayenin bambaşka noktalara doğru savrulmasına sebep oldu. İzleyiciler ilk sezondan sonra gelinen bu noktadan fazlasıyla şaşkın…
Zümrüt ve Serhat aşkını izlemek için ekran başına geçenler, Gökçe Eyüboğlu’nan canlandırdığı Deniz karakterinin araya girmesi ile sinir harbi yaşadı… Zümrüt’ün kaza geçirmesi ve bir türlü uyanamaması, Serhat’ın nikah masasına oturması ve Zümrüt’ün de o anları görmesi 11.bölümün çok duygusal geçeceğini anlatıyor.
Zümrüdüanka dizisinde birçok izleyici savrulan hikayeden rahatsız olduğunu belirtiyor… Kimileri ise daha heyecanlı olduğunu ve Serhat ile Zümrüt aşkının asıl şimdi daha güzel anlatılabileceğini sosyal medyada yazıyor.
İzleyiciler dizinin yenilenen hikayesinden ve yeni katılan karakterleri konusunda ikiye bölünmüş durumda. İşte 19 Eylül Cumartesi akşamı yayınlanacak olan 11. bölümden ilk görüntüler:
Gökçe Eyüboğlu’nun canlandırdığı Deniz karakterini tanıyalım:
Aslen Nevşehirli. Üniversiteden sonra İstanbul’a yerleşmiş. Gözü hep yükseklerde, hırslı, parayı seven bir kadın. Onu hedefe ulaştıracak her yolu mubah görüyor… yakıp yıkmaktan çekinmiyor… Zekâsı, en tehlikeli silahı… Başarılı bir işletmeci olarak, çok iş yapmış. Ancak para ve gösteriş hırsı, defalarca batmasına neden olmuş. Üniversite yıllarında Serhat Demirkan’a âşık olmuş, onu elde etmek için her şeyi yapmış ve başarmış. Ancak Serhat’ın ailesi; Deniz’in esas derdinin servetleri olduğunu anlayınca, bu evliliğe müsaade etmemiş. Deniz de Serhat’ı terk etmiş. Yıllar sonra Abbas’ın bir kumpası için çıkıp İstanbul’dan gelecek Deniz… ama artık, eskisinden daha da tehlikeli… Ve bu geliş, Demirkan Konağında tüm dengeleri alt üst edecek… Çünkü, geçmişin hesabını sormadan kimseye huzur vermeyecek… Deniz, uykuları öldürmek için dönecek…
İsmail Hacıoğlu’nun canlandırdığı Cihan’ı tanıyalım:
30’lu yaşların ortalarında. Nevşehir’in en iyi çömlek ustası. Duygu dolu, mert, derin bir adam. Küçük yaşta tüm ailesini bir kazada kaybetmiş. Yapayalnız büyümüş. Hayata hep küskünken, talih bu sefer yüzüne gülmüş ve âşık olup evlenmiş. Ama bu defa da bir hastalık gelip, karısını elinden almış. Bu defa, ayağa kalkmak kolay olmamış… Kendini alkole vermis. Hayatla bağlarını kopardığı için, karısıyla evlat edindikleri küçük kızı Işık’ı da istemeden de olsa ihmal etmeye başlamış. Oysa kızı, her şeyi… Öz babası olmadığı halde, Işık’a harika bir baba olmuş. Onu çok sevmiş. Işık da ona çok bağlı… Ama Cihan’ın sınavları, bitmek bilmeyecek… Daha da sınanacak, sınandıkça yanacak… Yolu Demirkanlar’la kesiştiğinde de küllerinden yeniden doğmak için mücadele edecek. Geçmiş yaralarını sarıp, hayata tekrardan aşkla tutunacak.