Enis Arıkan kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

2,6K

Enis Arıkan, 3 Ocak 1983 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, tiyatro ve sinema oyuncusudur.
Ekranlarda sergilediği enerjik performansları ve mizahi yaklaşımıyla geniş bir hayran kitlesine sahip olan Arıkan, aynı zamanda sahne sanatlarında da adından söz ettirmektedir. Yeni sezonda Zorlu PSM’de sahnelenecek olan Hayalperest adlı tek kişilik gösterisiyle, izleyicilere unutulmaz bir deneyim vadeden Arıkan, bu özel şovda kendi ilham kaynaklarını ve hayatına dair detayları sahneye taşıyor. Başarılı oyuncu, sahne ve ekran performanslarının yanı sıra sunuculuk ve tiyatro kariyeriyle de sanat dünyasında önemli bir yere sahiptir

Adı: Enis Arıkan
Doğum Tarihi: 03 Ocak 1983
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.82 m.
Kilosu:  76 kilo
Burcu: Oğlak
Göz Rengi: Kahverengi
Annesi: Selma Arıkan
Babası: Şükrü Arıkan
Kardeşleri: Bir ablası var. Gamze Arıkan
Instagram: https://www.instagram.com/enisarikan/
Evcil Hayvanları: Kedisi Miu

Ailesi: Annesi Selma Arıkan, babası Şükrü Arıkan. İki kardeşler, bir ablası var. Babası kalp krizinden vefat etti. Sosyal medyada sık sık annesi ile birlikte çektiği storyleri de takipçileri ile paylaşıyor. “Annem çok güzel yemekler yapar ve bütün oyuncu arkadaşlarımla çok iyi diyalog kurardı. Ben de başlarda oyuncu arkadaşlarımı güldürmek için onunla videolar çekiyordum. Herkes tarafından sevileceğini beklemiyordum. Şimdi sokakta eğer annemleysem onunla ilgileniyorlar, benim yüzüme bakmıyorlar.”

Her zaman neşeli ve enerjik kimliğiyle tanınan Enis Arıkan, programda ailesinin aslında dışarıdan göründüğünden daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu samimi bir dille anlattı. Kendi karakterini ve bugünkü duruşunu şekillendiren aile dinamiklerini detaylarıyla paylaştı.

Annenin Törpülediği Sert Bir Erzurumlu Baba

Arıkan, ailesini “iyi geçinen, tatlı bir aile” olarak tanımlasa da kökenlerindeki zıtlıklara dikkat çekti. Babasının Erzurumlu ve başlangıçta “çok sert biri” olduğunu, annesinin ise Giresunlu olduğunu belirtti. Arıkan’a göre ailenin dinamiğini değiştiren kilit kişi annesi olmuş: “Annem ne yapmış etmiş, dizginleri eline almış ve onu bir beyefendi haline getirmiş. Babamın içindeki o sıcak adamı çıkartmış.” Annesinin bu çabası sayesinde babasının sert kabuğunun kırılarak naif ve sevgi dolu bir adama dönüştüğünü vurguladı.

Kaybedilen İkizler ve “Her Şeyin Üstü Kapatılır” Prensibi

Arıkan, kendisinden önce doğan ve kısa bir süre sonra vefat eden ikiz kardeşlerinin hikayesini de paylaştı. Ailesinin bu büyük travmadan sonra kendisini dünyaya getirme kararı aldığını söyledi. Ancak bu acının evde hiç konuşulmadığını ve hissedilmediğini belirtti: “Bizde o dramatiklik yoktur ki yani her şeyin üstü kapatılır. Hep mutluluk yayılır etrafa. O yüzden ben hiç annemin acısını, babamın acısını hiç bilmem, hiç hissetmedim de.”

Bu durumun, ailenin genel bir başa çıkma mekanizması olduğunu ve duyguların gösterilse bile üzerinin hemen kapatıldığını ifade etti. Kendi hayatına yansımasını ise şu sözlerle özetledi: “Bir şeye takıldıysam ablam beni mutlu etmek için her şeyi yapar. Annem ‘Neye ihtiyacın var? Ben hallederim. Sakın moralin bozulmasın,’ derdi. Hepimiz birbirimizin sıkıntılarını görmezden gelip birbirimizi mutlu etmeye çalışırdık.”

“Asil Oğlum” Diyen, Okula Göndermeye Kıyamayan Bir Baba

Arıkan’ın babasıyla olan ilişkisi, klasik baba figüründen oldukça farklı. Babasının bir yandan tespih çekip maç izlerken, diğer yandan saatlerce sırtını kaşıyan ve ona sürekli iltifat eden bir adam olduğunu anlattı: “Hep ‘benim asil oğlum, benim güzel oğlum’ derdi. Anneme dönüp ‘Ah biz ne kadar güzel çocuklar büyütüyoruz,’ diye iltifat ederdi.”

Babasıyla ilgili en çarpıcı anılarından biri ise okula gitmek istemediği zamanlarla ilgili: “Beni okula bırakması gerekiyor, annemden gizli evden kaçardı ki çocuk evde kalsın, onu okula götürmeyeyim diye. Annem arkasından çığlıklar atardı. Oğlum dinlensin, uyusun derdi.” Bu sevgi dolu ve şefkatli baba figürü, Arıkan’ın hayatında derin izler bırakmıştır.

Babanın Vefatı ve Annenin Güçlü Duruşu

19 yaşında babasını kaybettiğinde, ailenin o “her şey yolunda” görüntüsünün ardındaki acı gerçekle yüzleştiler. İki fabrikası olan babasının aslında her şeyi kaybettiğini ve büyük bir stres altında olduğunu vefatıyla öğrendiler. O gece annesinin metanetli duruşu ise Arıkan’ın hafızasına kazınmış: “Annem teyzesini arayıp ‘Şükrü’yü kaybettik’ dedi. Telefonu kapattı. ‘Anne biz ne yapacağız?’ dedim. ‘Ne demek ne yapacağız? Hayatımıza devam edeceğiz,’ dedi. Üçümüz sarıldık ve sonra o acının üzerinden öyle hızlıca geçtik.” Bu an, ailenin acılarla başa çıkma yöntemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Çocukluk yılları: “Ben aslında mutlu aile çocuğu olarak doğdum. Şahane bir babam vardı. Sonra iflas etti. Ve sıkıntılarından dolayı bir gecede kalp krizinden hayatını kaybetti. Bizim babamın her şeyini kaybettiğinden ve hiçbir şeysiz kaldığımızdan haberimiz yoktu. Annem ve ablamla yepyeni bir hayata başladık. Hepimiz çalıştık. Bu işe başladığımda tek hayalim, o sıkıntıları bir daha yaşamamaktı.

Eğitim hayatı:  Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuarı, Tiyatro Bölümü ve Bilgi Üniversitesi, Sahne ve Gösteri Sanatları Performans Bölümü mezunudur.

Oyunculuğa ilk adım: 1998 yılında rol aldığı ‘Aynalı Tahir’ dizisiyle adını duyurdu.

Hangi proje ile parladı? 2012 yılında ATV ekranlarında yayınlanan “Uçurum” adlı dizide canlandırdığı Otistik karakter ile dikkatleri üzerine topladı.

Kişilik özellikleri: İçinden geldiği gibi davranan, zeki, komik, çalışkan, pozitif yetenekli. “Ben hiçbir insanı birbirinden ayırt etmiyorum. Herkesin “Kötü” dediği birinin bile içindeki iyiyi görmeye çalışıyorum. İnsan çok değerli. Tüm sıkıntılarımı bir insana sarıldığımda unutabiliyorum. Herkesin kalbini görmeye çalışıyorum. Sadece sevginin olduğu yerde mutluluk vardır, bunu unutmayalım. “

Düşünce yapısı: Kendini saklama, doğal ol! “Bana oyuncular hep bir kalıbın içinde yaşar, duvar olan cool insanlarmış gibi geliyordu. Bu yüzden kendimi kapattım. Bu da o yıllarda beni silik bir oyuncu haline getirdi. Ne zaman kendi karakterimi gösterdim o zaman işler değişti.”

Sosyal medya ile arası nasıl? İnstagram’da aktif olmayı seviyor. “Dört yıl önce depresyonda olduğum bir dönemdi. İşim yoktu. Hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Eve kapanmıştım. Sosyal medya ilgimi çekti ve orada story’ler çekmeye başladım. İnanılmaz izlendi. “İyi ki varsın, sayende yine yüzüm güldü” diye yüzlerce mesaj gelmeye başladı. İnsanları biraz olsun eğlendirmeyi, onlara tebessüm ettirmeyi o zaman görev haline getirdim. “

Sette nasıl birisi? Eğlenceli. “Ben bu hayata gülmek için geldim. Başıma ne gelirse gelsin gülecek bir neden ararım. Komedi yapmayı, insanları güldürmeyi de çok seviyorum.”

Mutluluk kaynağı: Bir yeğeni var ve onun geleceğini düşünerek çalışıyor.

İlk sinema filmi:  Kıvanç Baruönü / “Kocan Kadar Konuş”

Hayran olduğu kişi: Ezgi Mola. “Ezgi’yle 15 yıllık arkadaşız, arkadaştan öte kardeşiz. Bazen “Ezgi’siz ne yaparım acaba?” diye düşünüyorum. Benim için gerçekten çok değerli. Girdiği her ortamda sevilir ve kendi kalbi de sevmeye sonuna kadar açıktır. Ezgi benim gözümde samimiyeti ve gerçekliği temsil ediyor. Bana sonsuz güven veriyor. “

Aşk tanımı: “Dünyanın en güzel gelini ya da damadı olmanın, dünyanın en güzel yerinde düğün yapmanın hiçbir anlamı yok. Önemli olan ruhunun görünmez bir iple bağlandığı insanı bulmak. “Sevdiğin insanla bir ömür geçirmeyi hayal etmek dünyanın en masum şeyi. Hayal kurmaktan da
masumiyetten de hiç vazgeçmeyelim.”

Hayata bakışı: Hayata pozitif bakıyor, dramın içinde çok kalmıyor. “ Mesela Ezgi’yle (Ezgi Mola) aramızda bir şey konuşuyor, o duruma çok üzülüyor, dertleşiyoruz ama beş dakika sonra kahkaha atıp story çekiyoruz. Bizim hayata bakışımız bu. ‘Tamam, dramımızı yaşadık ve onu orada bıraktık diye düşünüyoruz.”

İş hayatına bakışı: Değişime ayak uydurmak. “ Devir değişti, starlık kavramı da değişti. Kendini gizlemeler, senede bir cümle edip ortalığı sarsan starlar kalmadı. İnsanlar seninle iç içe yaşamak istiyor. Ben de bu yeni devrin çocuğu oldum. “

Kariyer planı: Hep sahnede olmak. “Ben hep sahnede olmak, dans etmek, kostümler giymek, ışıkların içinde olmak istiyordum. “Oyuncu ve şov adamı olmalıyım” derdim. İstediğim her şey oldu ama çok geç gerçekleştiğini düşünüyorum. Bunun sebeplerini de buldum. Her şey kendini bırakmakla alakalıymış. Hep çevrem tarafından sevilen biri olmama rağmen kendimi hiç göstermiyor, saklıyordum. Çünkü bana oyuncular hep bir kalıbın içinde yaşar, duvar olan cool insanlarmış gibi geliyordu. Bu yüzden kendimi kapattım. Bu da o yıllarda beni silik bir oyuncu haline getirdi. ”

Hayatında unutamadığı an: “24 yaşımdayken tanınmamı sağlayan bir cips reklamı vardı. Bir gece Şebnem Bozoklu’yla eğlenmeye çıktık. Bir baktık, bütün Taksim’de billboard’larım asılı. Tansiyonum düştü, bacaklarım boşaldı. Eve döndük. Çok ürkütücü geldi. İşte o zamanlar kendimi oyuncu olarak sakınmam gerektiğini düşünüyordum. Ne zaman ‘Ben buyum, isteyen kabul etsin, isteyen etmesin’ dedim, o an hayatım değişti.”

Gelecek Hayali: Şov adamı olarak hep sahnede olmak, insanları güldürmek. Kaygıları: Kilosu “ Her zaman kiloluyum. Bu yüzden yazları tatile gitmiyorum. Gizli yerlerde denize giriyorum. Mesela Ezgi’yle ( Ezgi Mola) Tayland’a gittik. Adada tek ikimiz vardık, ben biri göbeğimi görüyor mu?
diye etrafa bakmaktan denize giremedim.”

 

Saç Ektirdi mi? “Ben hiç kel olmadım. Ama daha yoğun saçlarım olsun diye ektirmek istedim. Ektirdim. Tam o saçların sıfıra vurulduğu zaman ‘Jet Sosyete’den teklif geldi. Gösterişli bir karakter olacaktı. Bu ek saçlar bulundu. Bunlarla diziden beri kaldım. Zor ama muhteşem bir şey!”

Sektördeki en yakın arkadaşları kim? – Ezgi Mola, Şebnem Bozoklu sınıf arkadaşıydı Gonca Vuslateri ve Şükran Ovalı ile aynı okulda okudu “Birlikte büyüdük. Hepsi benden daha önce ünlü oldukları için ben de ‘ünlülerin arkadaşı’ olarak kaldım.”

Sosyal: “Sosyal medya benim için bir kaçış noktası. İnsanların bana attığı mesajlar bana çok iyi geliyor, yalnızlığımı ve kaygılarımı alıyor.”

ENİS ARIKAN TELEVİZYON DİZİLERİ

---

ENİS ARIKAN SİNEMA FİLMLERİ

---

ENİS ARIKAN TİYATRO OYUNLARI

---

ENİS ARIKAN SUNUCULUK ÇALIŞMALARI

---

ENİS ARIKAN ÖDÜLLERİ

Enis Arıkan’ın “Hayalperest” Gösterisi: Kahkahalar ve Gözyaşları Arasında Bir Hayat Hikayesi

Enis Arıkan’ın Zorlu PSM sahnesinde sergilediği “Hayalperest”, alışıldık bir tiyatro oyunundan çok daha fazlasını sunan; otobiyografik, müzikli, danslı ve interaktif bir “gösteri”dir. Arıkan, bu son derece kişisel şovda, seyirciyi kendi hayatının hem en parlak hem de en karanlık anlarında duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.

Oyunun İçeriği ve Temaları Nedir?

“Hayalperest”, Enis Arıkan’ın kendi hayat hikayesini, en filtresiz ve samimi haliyle sahneye taşımasıdır. Gösteri, onun her zaman bilinen neşeli ve komik personasının ardındaki gerçek “Enis”i, tüm yaraları, korkuları ve hayalleriyle gözler önüne seriyor.

Gösteride işlenen ana temalar ve anlatılan kilit olaylar şunlardır:

1. “Prens” Gibi Bir Çocukluktan Yıkıma: Arıkan, şımarık ve sevgi dolu bir ortamda geçen çocukluğunu, babasının kendisine olan düşkünlüğünü ve o “her şey yolunda” görünen günleri anlatarak başlıyor.
2. Babanın Ani Vefatı ve Yüzleşme: Gösterinin en dramatik kırılma noktası, 19 yaşındayken babasını bir gecede kalp kriziyle kaybetmesi ve ardından ailenin iflas ettiğini öğrenmesidir. Bu süreçte yaşadığı şok ve acı, oyunun temel direklerinden birini oluşturur.
3. Borçlar ve “O İmzalar”: Babasının kendisini kurtarmak için ona imzalattığı çeklerin ortaya çıkmasıyla yaşadığı hayal kırıklığını ve babasına duyduğu sevgi ile bu gerçek arasında kalışını sorgular. Yönetmeninin sorduğu “Sence baban iyi biri miydi?” sorusu, oyunun merkezindeki affetme ve anlama temasını ateşler.
4. Sektördeki Mücadeleler: Ünlü olma hayalleri kurarken sektörde yaşadığı zorlukları, uğradığı haksızlıkları ve “ünlülerin arkadaşı” olarak geçen yıllarını esprili ama bir o kadar da dokunaklı bir dille anlatır.
5. Kendini Bulma ve Kabul: Kariyerinin başında “cool ve mesafeli oyuncu” rolünü oynamaya çalışırken nasıl başarısız olduğunu ve ne zaman kendini, tüm kusurları ve “delilikleriyle” olduğu gibi kabul ettiyse hayatının nasıl değiştiğini vurgular.

Sahneleme ve Performans Tarzı

“Hayalperest”, klasik bir tek kişilik oyun (stand-up) değildir. Enis Arıkan sahnede sadece konuşmaz; aynı zamanda şarkı söyler, dans eder ve seyirciyle sürekli iletişim halindedir.

• Müzik ve Dans: Gösteri, Arıkan’ın “şov adamı” kimliğini yansıtan müzikler ve dans koreografileriyle zenginleştirilmiştir.
• İnteraktif ve Samimi: Arıkan, dördüncü duvarı tamamen yıkarak seyirciyle sohbet eder, onlara sorular sorar ve sanki kendi evinin salonunda en yakın arkadaşlarına dertleşiyormuş gibi bir atmosfer yaratır.
• Duygu Geçişleri: Gösterinin en güçlü yanlarından biri, seyirciyi bir anda kahkahalara boğarken, hemen ardından gelen bir anıyla gözyaşlarına sürükleyebilmesidir. Komedi ve dram arasındaki bu keskin ve ustaca geçişler, izleyiciye unutulmaz bir deneyim yaşatır.

Oyunun Önemi

“Hayalperest”, Enis Arıkan için bir tür kamusal terapi ve kendi geçmişiyle barışma seansıdır. Bu gösteriyle, yaralarını saklamak yerine onları paylaşarak iyileşmeyi seçtiğini gösterir. Seyirci için ise hayallerinin peşinden gitme, affetmenin gücü, zorluklar karşısında dirençli olma ve en önemlisi “kendin olmanın” ne kadar değerli olduğu üzerine ilham verici bir hikaye sunar.

Enis Arıkan hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları

Temel Bilgiler ve Kişisel Özellikler

Enis Arıkan tam olarak kimdir? Enis Arıkan; Türk tiyatro, dizi, sinema oyuncusu, sunucu ve sosyal medya fenomenidir. Enerjik kişiliği, komedi yeteneği ve samimi tavırlarıyla tanınır.

Enis Arıkan kaç yaşında ve doğum tarihi ne? 3 Ocak 1983 doğumludur. Haziran 2025 itibarıyla 42 yaşındadır.

Enis Arıkan nereli, aslen nereli? İstanbul doğumludur. Ailesi köken olarak Makedonya göçmenidir.

Burcu nedir? Oğlak burcudur.

Boyu ve kilosu kaçtır? Boyu 1.82 m, kilosu ise yaklaşık 76 kilodur.

Göz rengi nedir? Kahverengidir.

Evli mi? Sevgilisi var mı? Hayır, Enis Arıkan evli değildir ve bilinen bir ilişkisi bulunmamaktadır.

Çocuğu var mı? Hayır, çocuğu yoktur.

Herhangi bir evcil hayvanı var mı? Evet, Miu adında bir kedisi vardır.

En bilinen kişilik özellikleri nelerdir? Pozitif, enerjik, komik, zeki, çalışkan ve içinden geldiği gibi davranan biridir. İnsanları ayırt etmediğini ve herkesin içindeki iyiliği görmeye çalıştığını söyler.

Aile ve Çocukluk Hayatı

Annesinin ve babasının adı nedir? Annesinin adı Selma Arıkan, babasının adı ise merhum Şükrü Arıkan’dır.

Babasına ne oldu? Babası, Enis Arıkan 19 yaşındayken ani bir kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

Ailesinin kökenleri nerelere dayanıyor? Babası Erzurumlu, annesi ise Giresunlu’dur.

Kardeşi var mı? Evet, Gamze Arıkan adında bir ablası vardır.

Çocukluğu nasıl bir ortamda geçti? Dışarıdan “tatlı ve iyi geçinen” bir ailede büyüse de, ev içinde dramların ve acıların üzerinin örtüldüğü, sürekli bir mutluluk hali sergilendiği bir ortamda büyümüştür.

Babasıyla ilişkisi nasıldı? Çok sevgi dolu bir ilişkileri vardı. Babasının kendisine sürekli iltifat ettiğini, şefkat gösterdiğini ve okula gitmek istemediğinde onu kıramayıp koruduğunu anlatır.

Babasının vefatı ailesini nasıl etkiledi? Babasının vefatıyla birlikte ailenin iflas ettiğini ve büyük bir borç yüküyle karşılaştıklarını öğrenmişlerdir. Annesi, ablası ve kendisi için bu olay, hayata yeniden başlama noktası olmuştur.

Annesi Selma Arıkan neden bu kadar tanınıyor? Enis Arıkan’ın annesiyle birlikte çektiği samimi ve komik Instagram videoları sayesinde Selma Arıkan da geniş bir kitle tarafından tanınmış ve sevilmiştir.

Enis Arıkan ve Şebnem Bozoklu kardeş mi? Hayır, kardeş değillerdir. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden sınıf arkadaşı ve çok yakın dostlardır.

Kaybettiği ikiz kardeşlerinin hikayesi nedir? Enis’ten önce doğan ikiz kardeşleri, doğumdan kısa bir süre sonra vefat etmiştir. Ailesi bu büyük travmanın ardından Enis’i dünyaya getirme kararı almıştır.

Kariyer ve Eğitim

Nerede eğitim aldı? Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü ve ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Performans Bölümü’nden mezun olmuştur.

Oyunculuğa ilk ne zaman başladı? İlk dizisi hangisi? Oyunculuğa ilk adımını 1998 yılında, henüz 15 yaşındayken rol aldığı Aynalı Tahir dizisiyle atmıştır.

Hangi rolle parladı ve geniş kitlelerce tanındı? Gülse Birsel imzalı Jet Sosyete dizisinde canlandırdığı “Tonguç ‘Tony’ Pehlivan” karakteri ile Türkiye çapında büyük bir üne kavuşmuştur.

Dramatik rollerdeki başarısını hangi diziyle kanıtladı? Camdaki Kız dizisindeki “Muzaffer ‘Muzo’ Koroğlu” karakteriyle dramatik rollerdeki yeteneğini de güçlü bir şekilde göstermiştir.

Dikkatleri üzerine çektiği ilk önemli rolü hangisiydi? 2012 yapımı Uçurum dizisinde canlandırdığı otistik “Kutlu” karakteri, eleştirmenlerden ve izleyicilerden büyük takdir toplayan ilk çıkış rollerinden biridir.

En önemli tiyatro oyunları nelerdir? Garaj (Bu rolle ödül almıştır), Alice Müzikali (Tavşan rolüyle), Biz Balina ve kendi hayatını anlattığı tek kişilik gösterisi Hayalperest en bilinen oyunlarıdır.

Hiç ödül kazandı mı? Evet. 19. Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri’nde Garaj oyunuyla “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ve Antalya Televizyon Ödülleri’nde Yerden Yüksek dizisiyle “Komedi Dizisi En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini almıştır.

Hangi programları sundu? Benimle Söyle, Password ve kendi adını taşıyan talk-show programı @Enis Arıkan gibi programlarda sunuculuk yapmıştır.

Kariyerindeki en büyük pişmanlığı veya dersi nedir? Kariyerinin başında “oyuncular cool ve mesafeli olmalı” düşüncesiyle kendini saklaması ve doğal davranmamasıdır. Ne zaman kendi karakterini ortaya koyduysa o zaman başarılı olduğunu söyler.

Saç ektirdi mi? Hikayesi nedir? Evet. Saçlarının daha yoğun olması için ektirdiğini, tam saçları kazınmışken Jet Sosyete teklifi geldiğini ve bu yüzden rolü perukla oynamak durumunda kaldığını açıklamıştır.

Özel Hayat ve Kişilik

En yakın arkadaşları kimlerdir? Ezgi Mola en yakın arkadaşlarından biridir ve onu “kardeşi” olarak tanımlar. Şebnem Bozoklu, Gonca Vuslateri ve Şükran Ovalı da okul yıllarından beri çok yakın olduğu dostlarıdır.

Ezgi Mola ile neden küstükleri iddia edildi? İkilinin bir dönem aralarının açık olduğu söylentileri çıksa da, bu durumu atlatıp tekrar yollarına çok yakın dost olarak devam etmişlerdir.

En büyük kaygısı veya takıntısı nedir? Kilosu ve fiziğiyle ilgili kaygıları olduğunu samimiyetle dile getirmiştir. Vücuduyla barışık olmadığı için kalabalık yerlerde denize girmekten çekindiğini belirtmiştir.

Hayata bakış açısı nasıldır? Pozitif bir bakış açısına sahiptir ve dramın içinde uzun süre kalmayı sevmez. Problemleri yaşayıp arkasında bırakarak yola devam etme eğilimindedir.

 Aşkı nasıl tanımlıyor? “Önemli olan ruhunun görünmez bir iple bağlandığı insanı bulmak. Hayal kurmaktan da masumiyetten de hiç vazgeçmeyelim,” diyerek aşkı derin bir bağ olarak tanımlar.

Sette nasıl biridir? Kendisini “Bu hayata gülmek için geldim” diyerek tanımlar ve sette de eğlenceli, pozitif bir ortam yaratmayı sever.

Unutamadığı bir anısı var mı? Gençken bir cips reklamında oynadıktan sonra, bir gece Şebnem Bozoklu ile Taksim’de gezerken her yerdeki billboard’larda kendi yüzünü görmesi ve heyecandan tansiyonunun düşmesi, unutamadığı bir anısıdır.

Hayattaki en büyük mutluluk kaynağı nedir? Ablasının kızı olan yeğenidir. Onun geleceğini düşünerek çalıştığını ve onun için iyi bir hayat kurmayı hedeflediğini söyler.

Linç kültürü ve sosyal medya eleştirileriyle nasıl başa çıkıyor? Hakkında yazılan olumsuz yorumları ve eleştirileri okumadığını, bu şekilde akıl sağlığını koruduğunu belirtir.

İnsanlara dair felsefesi nedir? “Tüm sıkıntılarımı bir insana sarıldığımda unutabiliyorum. Herkesin kalbini görmeye çalışıyorum,” diyerek insan ilişkilerinin ve sevginin iyileştirici gücüne inandığını belirtir.

Sosyal Medya ve Diğer Merak Edilenler

Instagram hesabı nedir? Resmi Instagram hesabı @enisarikan‘dır.

Sosyal medyayı neden bu kadar aktif kullanıyor? İşsiz ve depresif olduğu bir dönemde can sıkıntısından başladığını, ancak insanlardan aldığı pozitif geri dönüşler sayesinde bunu bir “görev” haline getirdiğini ve insanların yüzünü güldürmenin onu da iyileştirdiğini söyler.

Hayalindeki gelecek planı nedir? Hep sahnede olmak, şov yapmak, dans etmek ve insanları güldüren bir “şov adamı” olarak kalmaktır.

Hayalperest gösterisi ne hakkında? Kendi hayat hikayesinden, çocukluğundan, babasının vefatından ve sektörde yaşadığı zorluklardan kesitler sunduğu, müzikli ve eğlenceli tek kişilik bir gösteridir.

En çok kime hayrandır? En yakın arkadaşı Ezgi Mola’ya hayran olduğunu, onun samimiyetini, gerçekliğini ve sevmeye açık kalbini çok değerli bulduğunu belirtir.

“Ünlülerin arkadaşı” olarak anıldığı bir dönem olmuş mu? Evet. Yakın arkadaşları Ezgi Mola ve Şebnem Bozoklu gibi isimler kendisinden önce çok ünlü olduğu için, bir dönem “ünlülerin arkadaşı” olarak anıldığını esprili bir dille anlatır.

Rollerine nasıl hazırlanır? Rollerine büyük bir ciddiyetle hazırlanır. Özellikle Camdaki Kız‘daki Muzo karakteri için derin psikolojik analizler yapmış, Alice Müzikali‘ndeki Tavşan rolü için ise fiziksel olarak zorlu bir hazırlık sürecinden geçmiştir.

En ikonik karakteri hangisidir? Bu kişiden kişiye değişse de, Jet Sosyete‘deki “Tony” karakteri, kendine has konuşması ve tarzıyla en ikonik ve popüler rollerinden biri olarak kabul edilir.

Neden sürekli neşeli görünmeye çalışıyor? Bunu ailesinden gelen bir alışkanlık olarak tanımlar. Ailesinde acıların ve sorunların konuşulmaması, hep neşeli bir tavır sergilenmesi, onun da karakterinin bir parçası haline gelmiştir.

Hayatı film olsa adı ne olurdu? Kendi tek kişilik gösterisine de ilham veren “Hayalperest” ismi, hayallerinin peşinden koşan ve her zorluğa rağmen pozitif kalmaya çalışan yapısını en iyi özetleyen isim olurdu.