Özge Borak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

51

Özge Borak, 14 Şubat 1982 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk tiyatro, dizi ve sinema oyuncusudur.

Adı: Özge Borak
Doğum Tarihi: 14 Şubat 1982
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.72 m.
Kilosu:   58 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Annesi: Buket Borak
Babası: Selçuk Borak
Kardeşleri: Selim Borak
Instagram: https://www.instagram.com/borakozge/

Ailesi:  Sanat hayatına henüz 8 yaşındayken kazandığı Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü’nde başladı. Babası, kendisi gibi tiyatrocu olan İstanbul Devlet Opera ve Balesi başkoreografı Selçuk Borak’tır. Annesi de balerin Buket Boraktır. Kardeşi Selim Borak İDOB’un baş dansçılarındandır.

Çocukluk yılları: Tiyatroya 8 yaşında Şehir Tiyatrosu’nda başladı. Ailesi Devlet Opera ve Balesi’nde olduğu için önce balerin olmak istiyordu ama sonradan tiyatroya merak saldı. “ ’Any’ diye bir çocuk müzikali vardı bu müzikali de defalarca seyrettiğim için hayatta en çok istediğim şey bir müzikalde oynamaktı. İlk olarak Şehir Tiyatroları’nda perde açan “Kabare” adlı müzikalde oynadım. Kendi içinde çok eğlenen bir aileyiz. Hatta çocukluk videolarımız ortaya çıksa rezil mi oluruz vezir mi oluruz belli değil. Kendi ürettiğimiz şarkılarımız var mesela çocukken. Ayrıca maaile kılıktan kılığa girip “Perişan Perihan” diye bir karakter yaratıyorduk. Babamın el becerisi çok kuvvetlidir, yumurta kabuklarından kuklalar, eski gözlüklerden maskeler yapardı. Bugün abimle bende biraz yaratıcılık varsa, babam sayesindedir. Yani aile açısından çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Türkiye’de sevdiği işi yapan nadir mutlu insanlardanız.”

Eğitim hayatı: İstanbul Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: 2003 yılında ‘Kara Gün’ adlı yapımla sinema dünyasına adım attı.

Hangi proje ile parladı? Adını duyurduğu ilk yapım, 2003-2004 yılları arasında rol aldığı ‘Sultan Makamı’ oldu. Bu diziyi 2005-2007 yılları arasında rol aldığı ‘Ihlamurlar Altında’ dizisi izledi.

Kişilik özellikleri: Ciddi ama bir o kadar eğlenceli, mesafeli ama bir o kadar samimi ve içten, iç dünyasında duygusal.  “İnsanlar ilk tanıştıklarında beni soğuk buluyor, doğru. Ama ben normal bir insanım. Herkes gibi normal, üzgün ve gergin anlarım var. Güleç ve çok pozitif zamanlarım da olabiliyor. Özetle herkes gibiyim.”

Kişisel gelişim: Mutfak bilgisini geliştirmek istiyor bu konuda eğitim alma planı var.

Sosyal: Adrenalin seviyor, kayak tutkunu. “O adrenalin çok hoşuma gidiyor, aşırı eğleniyorum. Yaptığım aptalca bir şey değil. Risk  yoksa, bu işin erbabı bana yol yordam gösteriyorsa yapıyorum. Kayak yapıyorum, dalmayı çok seviyorum. Kurtarıcı dalıcıyım şu an. İlk yardım ve arama kurtarma eğitimi aldım. Aklımda uçaktan paraşütle atlamak da var. ”

 

Albüm yapmayı düşünür mü: Şarkı söylemeyi çok seviyor ancak albüm yapmak gibi bir düşüncesi yok. “Profesyonel olarak şarkı söylemek gibi bir planım yok. Konservatuvar mezunuyum, müzisyen arkadaşlarımız da var. Minik bir grup oluşturup bir yerlerde ayda bir çıkmak gibi bir şey olabilir ama kalkıp da albüm yapmam.”

Düşünce yapısı: Halkın içinde olmayı seviyor. “Ben genellikle kendini soyutlayan, halktan uzak tutan, ulaşılmaz oldukça marka değeri artar düşüncesini yaşayan birisi değilim. Böyle olan kişilere de saygım var elbette, olanları da eleştirmiyorum. Sadece ben halktan beslenmeyi, halkın içinde olmayı seviyorum. Sokakta birisi ile karşılaşınca oyunla ilgili sohbet etmekten, düşüncelerini almaktan çok keyif alıyorum.”

Tiyatro mu? Sinema mı? Her ikisi de. “ İkisi de farklı duygular ve heyecanlar barındırıyor. Tiyatroda canlı izleyiciye karşı bir heyecan var. Yapabilecek miyiz, olacak mı, bir hata yapar mıyız gibi heyecanlar oluyor. Sinemanın ise dinamikleri farklı. Çekim süreci, izlenmesi gibi farklı heyecanlar yaşıyorsun. Ama illa ki birisini seçmem gerekiyorsa tiyatro derim. Onun duygusu bende başka çünkü.”

Mutluluk kaynağı: Sevdiği işi yapmak.

İlk sinema filmi:  Cem Akyoldaş/ Kara Gün (2003)

Hayran olduğu kişi:  Jack Nicholson ve Anthony Hopkins “Onlarla karşılıklı oynamak isterdim. Oh ne güzel hayal. Çok sevdim”

Hayata bakışı: Kendini kötü hissettiği zamanlarda evde olmayı sevmiyor. “Moralim bozulduğunda, kötü hissettiğim zamanlarda evde durmamaya, yalnız kalmamaya dikkat ederim. Kimileri evde durmak, dışa kapanmak ister ama benim için tam aksi. En zor şeylerden birisi de bu durumdayken işinizi yapmanız ve oyun oynamanız. Moraliniz bozukken oyun oynamak çok zor oluyor.

İş hayatına bakışı: “Mesleki anlamda çok uçlarda yaşamayı sevmiyorum. Bir yerlere aşama-aşama, kademe-kademe gelinmesi gerektiğine inanıyorum. Yeni yeni ünlü olmaya başladığım zamanlarda çok iyi bir reklam filmi teklifi almıştım ama bu nedenle kabul etmedim.”

Kariyer planı: “Sonuna kadar bu işi yapmak, tiyatroda yer almak. “Bundan besleniyorum. Ne şanslıyım ki mesleğimin işini yapıyorum.

Gelecek Hayali: Hem oyuncu olduğu, hem de senaryosunu yazamasa bile en azından hikâyesini yazdığı bir film hayali var.

 

Kaygıları:”Komedi yapmak drama yapmaktan daha zordur. Çünkü insanları, özellikleri bizim insanımızı ağlatmak, güldürmekten daha kolay. Ama özellikle çocuk oyunları çok daha zor oluyor. Çünkü çocukların dikkati çok çabuk dağılıyor. Onları her an zinde tutmak, her an konsantrasyonlarını koruman gerekiyor. Birden salonda birbirleri ile konuşmaya, konuyu dağıtmaya başlıyorlar. Komedi zor, çocuk oyunlarında daha da zor.”

Rol modeli: Merly Streep

Az bilinen bir özelliği: Koleksiyon yapmak. “Hiç kimsenin bilmediği bir şey var. Ben filatelistim aynı zamanda. 95-96 senesinden beri Atina’dan günümüze olimpiyat pulları koleksiyonum var. Ama en sevdiğim dalıştır her zaman.”

Yaptığı en çılgınca şey? Köpek balıkları ile kafes dalışı yaptı

Yaşadığı en büyülü an nedir? Bir şeyi ilk kez deneyimlediği her an.

En merak ettiği şey nedir? Her şeyi merak eder. “Çok tuhaf bildiğim şeyler var. Her şeye açar bakarım hemen. Mesela çok bilinen bir şeyi bilmiyor olabilirim ama bunun şuraya nasıl bağlandığını merak ediyorsam, bulurum onu.”

En büyük fobisi nedir? Köpekbalığı fobisi olduğu için kafesle dalış yaptı artık korkmuyor.

Yapmaktan en nefret ettiği şey nedir? Mecburen bulunması gereken bir mekânda olmak.  “Ben de artık olmak istemediğim yerlerde bulunmamaya çalışıyorum.

Türkiye dışında yaşayacak olsaydı nerede yaşardı? Deniz ya da okyanus, su gören herhangi bir yer. “Mallorca olabilir, Sicilya olabilir ya da denize kıyısı olan herhangi bir kara parçası. O beni çok rahatlatıyor.”

 

Evde ne yapar?  Evde sevdikleri ile vakit geçirmekten hoşlanıyor. “Sofra kurayım, gelinsin oturulsun, muhabbet edilsin severim.”

Hangi filmden etkilendi? ‘Black’ filmi. ‘Türkiye’de de çekildi sanırım ama orijinalinin muazzam bir film olduğunu düşünüyorum”

Hangi kitap: “Psikopati”

ÖZGE BORAK TELEVİZYON DİZİLERİ

---

ÖZGE BORAK SİNEMA VE TV FİLMLERİ

---

ÖZGE BORAK TİYATRO OYUNLARI

---

ÖZGE BORAK SUNUCULUK KARİYERİ

---

ÖZGE BORAK ÖDÜLLERİ VE ADAYLIKLARI