Sinan Tuzcu, 10 Temmuz 1977 tarihinde Gaziantep’de doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu, seslendirme sanatçısı, senarist, roman ve öykü yazarı.
Adı: Sinan Tuzcu
Doğum Tarihi: 10 Temmuz 1977
Doğum Yeri: Gaziantep
Boyu: 1.86 m.
Kilosu: 78 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Mavi
Saç Rengi: Siyah
Çocuğu: Yok
Kardeşleri: Bir erkek kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/sinan_tuzcu1/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.
Ailesi: Babası maliyeci, annesi avukat, bir erkek kardeşi var. “Annem hem çalışıp hem de üç erkeğe bakıyordu. Annemle babamın hayatından ve ilişkisinden şunu öğrendim: Birbirlerine gösterdikleri saygı müthiş ve herkes kendi alanını koruyup karşısındakini karısı ya da kocası olarak değil, birey olarak görüyor. Sadece ailemden değil, anneannemden, babaannemden de bunu gördüm. Hayatta her şey olur ama önemli olan kişinin kendine ve karşısındakine duyduğu saygıdır. Yengeç burcuyum, annem de akrep, aramızda acayip bir bağ vardır. İletişimimiz çok kuvvetlidir ve birbirimizi çok hissederiz. En çok kavga ettiğin en çok sevdiğin olur ya annemle hep birbirimizi yeriz. Herkesi kandırırım ama annemi kandıramam mesela. Anında anlar.”
Çocukluk yılları: Haylaz ve yaramaz bir çocuktu, sokaklarda oyun oynayarak büyüdü. Annesi ve babası çalıştığından anneanne, babaanne ve dedeleriyle büyüdü. Turizm ve otelcilik okumasına rağmen gönlü hep tiyatrodan yana olde ve ne yapıp edip İstanbul’a gelip ailesinden habersiz konservatuar sınavlarına girdi. “Çocukken kulaklarımız çok çekildi, saçlarımız çok kesildi. Sokaklarda çok gezdik. Sokak çocuğuyduk. Bizden sonra sokakta oynayan çocuk kalmadı. Ailemin bana verdiği en önemli öğüt okumak oldu. Sakin olmayı, saygılı davranmayı onlardan öğrendim. Lisede basketbol oynardım, sakatlanınca tiyatro yapmaya başlamıştım. Üniversitede turizm okurken de tiyatro kulübünün başındaydım, tiyatro hep hayatımda olmuştu aslında. Okul bitti, tez yazıyorum, stajımı Hilton’da yapmışım fakat mutsuzum. Tiyatroyla ilgilenmek istiyorum, olmuyor, bir türlü tezi yazamıyorum. Tez yazmayı bir kenara bırakıp karakter analizi yapardım. Bir anda tası tarağı toplayıp İstanbul’a geldim ve Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar sınavlarına girdim. Yaşım büyüktü, denk geldi, zor bir sınavı kazandım. Annem ve babam baktı ki istiyorum, yapacak hiçbir şey yok, o zaman destek olmaktan başka çareleri kalmadı. Ben de onları zorladım tabii, hemen başta eyvallah demediler. Zaten sınavı kazandıktan sonra söyledim. Ondan sonra çarşı karıştı tabii.”
Eğitim hayatı: 2004 yılında, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. Daha sonra Londra’ya gitti ve Arcola Theatre bünyesinde bir sene sahne amirliği, elektrikçilik, ışıkçı vb. işlerde çalıştı. Konsevatuar öncesi Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yardımcı oyuncu olarak sahneye çıktı. Aynı zamanda Ankara Sanat Atölyesi’nde 5 sene profesyonel olarak çalıştı.
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Çemberin Dışında’ dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Ihlamurlar Altında’ dizisinde canlandırdığı ‘Ömer Tekiner’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: İnatçı, azimli, çalışkan, saygılı.
Sosyal: Seyahat etmeyi çok seviyor. Bulduğu her fırsatta dünyayı geziyor. “Bir sırt çantasıyla her yere gidiyorum. Sağlığım el verdi sürece gezeceğim. Yalnızlığı ve sakinliği de severim, kalabalıkta kitap zor okunur.”
İlk sinema filmi: Ömer Vargı/ İnşaat
Aşka bakışı: “Aşk ciddi saçmalamaktır, ne yaptığını bilemezsin. Bende de hala o saçmalama hali devam ediyor. İlişkilerde formüllere inanmıyorum. İnandığım tek şey saygı duymak. Bir de insan özgürdür. İlişkide birbirinize alan tanımanız gerekir. Aşkla bağlısınız diye birbirinizi cendereye sokmaya gerek yok. Kısacık bir ömrümüz var, mutlu olmak lazım. Bu ilişkilerin değil, hayatın formülü. Zaten insan mutlu olmak istiyorsa böyle davranır.”
İş hayatına bakışı: Oyunculuğun aynı zamanda teknik gerektiren bir iş olduğunu ve belli bir tekniğin dışında, kafanıza göre oynayamayacağınızı düşünüyor. “Provada ne yapıyorsan, yönetmen senden ne istiyorsa ona göre davranırsın. İşte o yüzden de hislerini ve duygularını bir yerden sonra dışlamak zorundasın. Oyuncu teknik koşullarla bu kadar sınırlı iken duyguyu canlı tutması, hissettirmesi kolay değil. Canlandığınız karaktere bağlılığınız var ise, onun için düşünceniz olumlu ise, bu durum sizin için bir avantaj oluşturur. İçinde bulunmak, küçük yaşlardan beri bu bilgiyi alıyor olmak bir yandan da size yardım ediyor. Aynı zamanda, nasıl oynanmaması gerektiğini de söylüyor o bilgiler.”
Kaygıları: Kadına uygulanan şiddetten endişe duyuyor. “Sırf erkeklerin çirkinliği ve pisliği yüzünden onlarca, yüzlerce kadını kaybediyoruz. İzleyenler, ‘Sen Anlat Karadeniz’i seyrederken ‘ekrana bakamıyoruz, canımız acıyor2 diyor. Sen seyrederken bakamıyorsun, bir de buna maruz kalanları düşün! Şiddetin önüne geçmemiz lazım. Bunu bile engelleyemiyorsak ne için yaşıyoruz ki?”
En çok neye sinirlenir? Saygısızlık karşısında çileden çıkıyor. “Mümkün olduğu kadar düzgün davranıp saygı gösteririm ama biri de üzerime fazla geldi mi, o noktada sinirli olurum gerçekten.”
Yazmaya nasıl başladı? Okuldaki edebiyat hocası sayesinde yazı yazmaya karşı ilgi duymaya başladı. “Muhteşem bir edebiyat hocam vardı. Şiir yazmaya, yazdıklarımı hocaya göstermeye, kompozisyon yazmaya, düzgün okumaya çalışayım derken edebiyata ilgim başladı. Annem ve babam da çok kitap okur. ‘Televizyonu kapatın, güzel bir müzik açın, kitabınızı okuyun’derlerdi. Anneannem, dedem, babaannem de çok okurdu. Dolayısıyla kitap okumak beni yazmaya da yöneltti. Yazma disiplini önemli. Senaryo da yazdığım için kalemim yerde durmaz zaten. En az üç, dört saat yazmalısınız. Ben mesela bilgisayarı, telefonu kapatır, kurşun kalemimi ve defterimi alır sakin bir yerde yazarım. Telefon yok, mesaj yok. Konsantre olduktan sonra yarım saat bile yazmanız çok önemli.”
Hobisi: Yelkencilik en büyük hobisi, işlerinden arta kalan zamanlarında kendisini denize atıyor. “Bodrum’da hem yaz hem kış, uzun süre yaşadım. Bitez’de sörfe başladım, kite yaptım. Sonra sörf yapmak için sık sık Çeşme’ye gider oldum. Bir baktım neredeyse yılda altı ay suyun üzerindeyim ve bu sürsün, hatta artsın istiyorum. O zaman yelken yapma fikri girdi aklıma. Ara ara ders almıştım aslında ama esas Mehmet Aslantuğ’dan etkilenmişimdir. Onun tekne yaşamına çok gıpta ederdim.
Evde ne yapar? Mutfakla arası iyi, yemek yapmayı da seviyor. “’En iyi yaptığım yemek çiğköfte’ deyince dalga geçiyorlar o yüzden ‘En iyi makarna yaparım’ diyorum artık. Öğrencilerin has yemeğidir.”
SİNAN TUZCU TELEVİZYON DİZİLERİ
Yıl | Dizi Adı | Rolü |
---|---|---|
2023 | Tetikçinin Oğlu | İskender |
2022 | Sipahi | Yıldırım Bozok |
2021 | Son Yaz | Metin Yaman |
2018-2019 | Sen Anlat Karadeniz | Mustafa Kaleli |
2016 | Kehribar | Orhan Yarımcalı |
2014 | Urfalıyam Ezelden | Cemal Bozoğlu |
2013 | Merhamet | Sinan |
2012 | Kayıp Şehir | İsmail |
2011 | Mazi Kalbimde Yaradır | Ferit |
2010 | Aşk ve Ceza | Hakan |
2009 | Kasaba | Cemal |
2007 | Parmaklıklar Ardında | Murat |
2005-2007 | Ihlamurlar Altında | Ömer |
SİNAN TUZCU SİNEMA FİLMLERİ
Yıl | Film Adı | Rolü |
---|---|---|
2024 | Hayatla Barış | Belirtilmedi |
2023 | 49 | Belirtilmedi |
2013 | Yarım Kalan Mucize | Belirtilmedi |
2010 | Veda | Belirtilmedi |
2009 | Orada | Belirtilmedi |
2008 | Pazar: Bir Ticaret Masalı | Belirtilmedi |
2007 | Mavi Gözlü Dev | Belirtilmedi |
2006 | Kabuslar Evi: Seni Beklerken | Belirtilmedi |
2005 | The Net 2.0 | Belirtilmedi |
2003 | İnşaat | Belirtilmedi |
SİNAN TUZCU TİYATRO OYUNLARI
Yıl | Oyun Adı | Rolü |
---|---|---|
2006 | Ayşe | Başrol |
SİNAN TUZCU SENARYOSUNU YAZDIĞI YAPIMLAR
Yıl | Yapım Adı | Türü |
---|---|---|
2016 | Kehribar | TV Dizisi |
2014 | Urfalıyam Ezelden | TV Dizisi |
2014 | Emanet | TV Dizisi |
SİNAN TUZCU KİTAPLARI
Yıl | Kitap Adı |
---|---|
2019 | Aşkın Kursağında Kalan |
2017 | Böcek |