İpek Erdem,1984 yılında Bursa’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: İpek Erdem
Doğum Tarihi: 1984
Doğum Yeri: Bursa
Boyu: 1.70m.
Kilosu: 55 kilo
Göz Rengi: Kahverengi
Annesi: Emine Akbaş
Babası: Haluk Erdem
Kardeşleri: Algun Erdem, Taygun Erdem
Instagram: https://www.instagram.com/theipekerdem/
Ailesi: Baba tarafından aslen Elazığ’lıdır. Bursa’da doğdu büyüdü, babası eski futbolcu, teknik direktör, annesi desinatör ve işletmeci, iki abisi var, abileri de eski futbolcu ve teknik direktör.
Çocukluk yılları: Yedi yaşında ilk gittiği tiyatro oyununda oyuncu olmaya karar verdi. 11 yaşındayken Bursa Belediye Konservatuvarı’nda Türk Sanat Müziği eğitimi aldı. İlk oyunculuk eğitimini de 12 yaşındayken Bursa Devlet Tiyatrosu’na bağlı Osmaniye Kültür Merkezi’nde aldı. Orada Hansel ve Grathel, Vur Emri, Aşk Fıçıları adlı oyunlarda oynadı. Ayrıca çok küçük yaştan itibaren spor ve dans hep hayatında oldu. 1987-1998 yılları arasında jimnastik, bale, yüzme, voleybol ve folklöre gitti.
Eğitim hayatı: İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuar’ından mezun oldu.
Hayatının dönüm noktası: Okul için İstanbul’a geldiği yıl okul arkadaşı Yıldız Asyalı’nın onu Gani Müjde ile tanıştırması ile Hayat Bilgisi dizisinde oynamaya başladı ve Barbie lakabı ile yıldızı parladı. Okul eğitimine önem verdiği için sonrasında okulunu engelleyecek teklifleri kabul etmedi. “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden çıkıp Bursa’ya ailemin yanına gidiyordum. Okulun kapısından çıkarken Yıldız Asyalı beni durdurdu. Daha önce de oynayacağını bildiğim bir projeden bahsetmişti. Yapımcımız Ali Gündoğdu, kendisinden tiyatro bölümündeki arkadaşlarını görüşmeye çağırmasını istemiş. Dizide oynamayı hiç düşünmediğim halde her açıdan olumlu ve güzel bir iş olduğu ve ailece Perran Kutman’ın hayranı olduğumuzdan hiç ertelemeden Gani Müjde’yle görüşmeye gittim. Gani Müjde beni gördüğü anda kararını verdi. Senaryoyu da verdi ve hayatımın yolunu önemli şekilde şekillendirmiş oldu. O dönem tiyatro aşkıyla yanıp tutuşuyordum, hedeflerim başkaydı. Dizide oynamak aklımın köşesinden geçmezdi! Hele bir anda ünlü olmak. Ama çok şanslıyım muhteşem bir ekiple başladım, çok şey öğrendim. Tahmin edemezdim işin böyle beğenileceğini, hayatımın bir anda değişeceğini. Şanslı bir dönemdi benim için.”
Hangi proje ile parladı? Aynı zamanda ilk ekran tecrübesi olan 2003-2006 yılları arasında rol aldığı ‘Hayat Bilgisi’ dizisinde canlandırdığı ‘Barbie Gamze’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: En yakın arkadaşı, dostu her zaman kendisi oldu. “En büyük şanslarımdan biri hayata çabuk atılmam. Bu rahatlık tabii ki ailemin sayesinde gerçekleşti. Rahat bir çocukluk geçirdim. Bursa Çekirge’de doğdum, büyüdüm. Yeri geldi özgürlüğümü istedim, onlar da verdiler. O nedenle de bir şey yaparken her zaman korkmadan yaptım.”
Kişisel gelişim: Öğrenmeyi çok seviyor. Pandemi dönemini de kişisel gelişimi için değerlendirdi. “Aklım hep birilerinden ders almaktaydı. Buna ne vakit ne de nakit yetiyordu. Bu süreçte internetten ne öğrenmek istiyorsam ulaşabileceğimi gördüm ve evde tek başıma çalışma yetim gelişti. Harika bir şey bu benim için. Çünkü neredeyse gün 30 saat olsun istiyorum. Yetmiyor, o kadar çok çalışmak istiyorum. Tabii aralarda dinlenme, kafa dağıtma, sosyalleşme ihtiyacı olunca o gün yapmak istediğim her şeyi yapamayabiliyorum. Biraz sorguladığım şey bu güne kadar da internetten bu şekilde yararlanabilirmişim.”
Sosyal: Genellikle işe ara verdiği zamanlarda sosyalleşiyor ve yaratıcı olabiliyor. Yoga yapıyor, ruhuna iyi geldiğini düşünüyor, aynı zamanda caz müziğine meraklı. “İşe ara verdiğim zamanlarda Türk caz müzisyenlerini tanımak istedim. Her akşam konserlerine gittim. İkinci ara verdiğimde ise oyun yazma atölyesine gittim. Bu oyunculukta doğru karakteri çıkarmamda işime çok yaradı. Bakış açımı geliştirdi. En son verdiğim arada ise ‘Kabuk’ adında iki kişilik bir oyun çıkarttık.”
Düşünce yapısı: Sezgilerini ve kalbini dinleyerek yaşamayı seviyor. “Genelde uzun işlerden sonra ara veriyorum. Çünkü herkesin yapısı çok farklı. Bazı arkadaşlar ara vermeden o projeden oraya geçebiliyorlar. Ben yapamıyorum. Çünkü özgürlüğüme ve kendime çok düşkünüm. Dinlenmem, başka şeylerden beslenmem gerekiyor. Canım ne yapmak istiyorsa kendimi bir çocuk gibi bırakıyorum. Bir tane ömrüm var sonuçta. Evet, oyunculuk benim mesleğim asla vazgeçemem ama mutluluğum, akıl sağlığım da her şeyden daha önemli. Bir süre böyle özgür bıraktıktan sonra kürkçü dükkanına geri dönüyorum. 18 yaşımda ünlü olmak beni fazla yordu ve sarstı. Dolayısıyla çok hoşuma da gitmedi. Üç sene sonra o kadar dolmuş ve yorulmuştum ki tek başıma tatile çıktım ve günlerce sessiz kaldım. Hiç unutmuyorum 4. gün sabah uyandığımda ruhumla, kendimle karşılaşmıştım ve o gün bugündür içimden gelen sesi, sezgilerimi, kalbimi dinleyerek yaşıyorum. Aslında bu yol 21 yaşımda başladı. Kendimi dinlemem, tanımam gerektiğini fark ettim. O günden bugüne bana ait olmayan toplumsal ve evrensel ne kadar şey varsa kurtula kurtula kendimi tanıdım, kabul ettim. Ne kadar kabul ettiysem o kadar çoğu zaman cesaret ederek yoluma girdim. Tabii ki bugüne kadar yürüdüğüm bütün yollar da bana aitti. Ama bugün tam olarak içimden gelen yolun başlarındayım. Öğrenmeye ve yola devam.”
Mutluluk kaynağı: Bugüne kadar beraber rol aldığı deneyimli oyuncularla tanışmış olmaktan mutluluk duyuyor. Aynı zamanda, caz müziği ile ilgili yaptığı organizasyonda mutluluk kaynaklarından bir tanesi. “Bu konuda çok şanslıyım. Perran Kutman, Settar Tanrıöğen, İlker Ayrık, Bülent Şakrak, Emel Sayın, Erdal Küçükkömürcü, Yasemin Yalçın, Tansu Biçer, Şebnem Sönmez, Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Erman Okay, Ayşegül Günay gibi birçok değerli oyuncuyla çalıştım. Oynadığım tüm oyuncularla tekrar beraber rol almak isterim. Kapadokya’da çalışmaya gitmiştim. Ve orada caz festivali düzenlemeye başladım. Doğanın harikasıyla tanışınca ‘Neden burada konserler olmasın?’ diye düşündüm ve Elif Kayaman’la birlikte iki kez gerçekleştirdik. İki sene yapabildik. Sonra ülke zor zamanlara girdi ve devam ettiremedik.”
İlk sinema filmi: Onur Ünlü / Beş Şehir
Aşka bakışı: “Çok aşık oldum, çok sevdim, sevildim. İlişkilerim de güzel geçti hep. Hâlâ da kıymetliyizdir birbirimiz için. Arkadaşlığım, dostluğum devam ediyor. Her şeyden önce ben mesleğine aşık biriyim. Muhtemelen bugüne kadar aşık olduğum zaman karşı tarafta kayboluyordum. Kendimden uzaklaşmak da iyi gelmiyordu ve tek başıma daha iyi üretiyordum. Bununla beraber artık yollarımızın çok da aynı olmadığını gördüğüm noktada sevdiğim için ne onun hayatını ne de kendi hayatımı zorlaştırmak istedim. Artık kendimi kaybetmiyorum. Bu yüzden sadece sevgili değil tüm ilişkilerimi daha sağlıklı yaşıyorum. Bir de kalıp düşüncelerle de bakmıyorum ilişkilere. Hiçbir şey bitmez. Form değiştirir. Yollarınız kesişmiştir ve bir gün değişebilir, tekrar kesişir.”
Hayata bakışı: Hayatta değişimleri seviyor. “Büyümeyi seviyorum, hiç korkmuyorum. Benim için mutluluk, kendi yolumda olmak. Aksini yapamıyorum. Ün ve popülerlik gibi bir mefhumum yok. Ben sanat ve işimi geliştirmek ile ilgilenmeyi seviyorum. Hele ki Hayat Bilgisi döneminden sonra aşırı hızlı ilerleyen süreç çok da beni cezbetmedi. Dış görüntümü de değiştirmeyi severim, bazen kilolu olmak istiyorum. Saçımı çok sık değiştiririm. Değişiklik iyidir.”
İş hayatına bakışı: Oyunculuktan vazgeçmeyi düşünmüyor. “Kararlarım zaman zaman değişse de yine döndüm dolaştım oyunculuğa geldim. Aklımdan hiç çıkmadı. Ama bir tane ömrüm var, nasıl mutlu olacaksam öyle geçirmek istiyorum. Bundan sonraki hayatımda aşçı da olabilirim. Bir bakmışım anne olmak istiyorum. Ya da şarkıcı. Ben sadece çok çalışkanım. İşimi iyi yapmak, herkesin aynı özende olmasını ve işin de iyi olmasını istiyorum. Aslında olması gerektiği gibi. Bir oyunda oynamaya başladım, üstelik sonradan girdim. Neredeyse dramaturjisini bile yapmamışlardı. Senelerin tiyatrocularından ‘ya İpek’çiğim biz de bir zamanlar böyleydik de, artık ipin ucunu bıraktık’ ları duydum. Biraz tembeliz bence ve almamız gereken birçok sorumluluğu almıyoruz. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki meslek olarak hiç desteklenmeyen bir ülkede oyuncu, sanatçı olmak gerçekten çok zor. Hiçbir yerden nefes alacağımız bir alan tanımıyorlar maalesef. Ama bu da bir özür değil bence. Çünkü anladığım kadarıyla neredeyse sanatçının desteklendiği dönem yok denecek kadar az.”
Kariyer planı: Her zaman sahnede olmak istiyor. “Sahnede olmak bir şekilde şarkı söylemek isterim ama tiyatroda ama bir orkestrayla. Çalıştıkça doğuyor fırsatlar. Şarkı söylemeyi çok istiyorum ve bunun için eğitim almayı arzu ediyorum. Zamanı gelince olacak herhalde. Kendimi, bir piyano başında sahnede hayal ediyorum. Oyunculuk yolunda yürümeye devam ettikçe bazı şeyler şekilleniyor. Her zaman bir öncekinden farklı projelerde yer almaya çalışıyorum. Kara mizah, dönem ve komedi projeleri her şekilde bana daha çekici geliyor. Rol olarak, bir anti-kahramanı canlandırmak isterim. Pandemi sürecinde Viyana’dan bir şey üretmem ve orada turne yapmam için bir iş teklifi aldım. Şimdi tek kişilik bir oyun yazıyorum. Tiyatro Frankfurt ile de 4-5 kişilik bir oyun yapma niyetindeyiz. Tabii bu süreçte Avrupa çok sıkı önlemler alıyor. Önümüzdeki süreçte de her yerde zaten evlerdeymişiz gibi görünüyor. Önemli değil. Ben üzerime düşen vazifeleri yapıyorum. Çalışıyorum. İşler ortaya çıkınca koşullara göre bunları gerçeğe dönüştürebilirim. Belki sosyal medyayı kullanırım. Durumlara göre gelişecek başka fikirlerim de var. Sakin, huzurlu ve evde hazırlanarak geçirmeyi baz aldım. Gerisini zaman, hayatın getirdikleri ve benim kabul ettiklerim şekillendirecek.”
Gelecek Hayali: Pek çok hayali var, dünyayı gezmek, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamak, anne olmak gibi. “Bir gün anne olmak, eşim ve çocuğumla dünyayı gezmek. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamak istiyorum. Yabancı konserlerde ya da canlı seyrettiğim dansçılar gibi dans etmek isterim. Hayal ama en azından her gün daha esnek olabilmek ve dans edebilmek adına yoga yapıyorum. Tek üzüldüğüm şey annemin beni beş yaşımda baleden alıp anaokuluna vermesidir. Çok iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Ailemin huzuru ve sağlığını biraz daha iyi sağlayabilmek için yapabileceklerimi yapmak. Hayallerin sonu yok. Oyun yazmaya, sahnede, sinemada, dizide, sokakta oynayabileceğim her yerde oynamaya ve performansa devam edeceğim. Bunun dışında aklıma birçok fikir geliyor. Karikatür, çizgi film, senaryo, okul. Bazılarını yapamam tabii. O işi yapan arkadaşlarımla paylaşacağım. İşte böyle bilgi, birikim, üretim arta arta gidecek ve bir süre sonra da bir şekilde aktarmaya başlayacağım sanırım. “
Kaygıları: Sektörde ki ağır çalışma koşullarını endişe verici buluyor. “İnsanlar çok yıpranıyor. Çalışma koşulları gün geçtikçe kötüye giden sektör haline geldik. Söylediğim şey şahıslarla ilgili değil, bu genel bir sorun. Bunu anlayamıyorum neden düzelmiyor, düzeltilmiyor. 2003 yılında 59 dakika çekiyorduk, 2004’te 90 dakikaya çıktı süremiz. Uzaylı görmüş gibi olmuştuk. Şimdi diziler 150 dakika. Bence 1 haftada 150 dakika dizi yazmak, yönetmek ve oynamak çok sağlıksız bir durum. O zamandan bu yana her şey çok hızlı değişti. “
Formunu nasıl koruyor? Sağlığıma çok önem veriyor. “Babam da eski futbolcu, sağlığına çok önem veriyor. Onu böyle fit görünce ben de çok önem veriyorum. Sağlıklı yemek yemeyi seviyorum. Marketten çikolata satın almıyorum artık. Kendimi sevdiğim için iyi bakıyorum.”
Evde ne yapar? Mutfakla arası iyi, güzel yemek yapar. “Yemek yapmayı çok severim. Canım ne isterse abuk sabuk şeyler de olsa yaparım. Mesela brokoliyle portakalı karıştırırım, ortaya değişik şeyler çıkıyor.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2019 – Kuzgun / Şermin
2017- Çember
2015/2016 – Eve Dönüş / Canan
2012/2014- Lale Devri/ Münevver Hancıoğlu
2013 – Böyle Bitmesin
2010/2013 – Yer Gök Aşk / Münevver Hancıoğlu
2008 – Aman Annem Görmesin / Burcu
2008 – Elveda Rumeli / Nevreste
2007 – Aşk Kapıyı Çalınca / Ela Yorgancıoğlu
2006 – Karınca Yuvası / Mine
2003/2006 – Hayat Bilgisi / Barbie Gamze
SİNEMA FİLMLERİ
2021- Çıplak 2: Ölenle Ölünmez/ Hande
2020 The Night Before – Demet Derelioğlu Aran (Kısa Film)
2019- APP / Açık Radyo Sunucusu (Kısa Film)
2019- Önceki Gece / Senem
2018 Deniz Kızı – Yakup Uygun (Kısa Film)
2017 – Semur: Şeytanın Kabilesi / Merve
2017 – Dünyanın En Güzel Kokusu 2 / Beril
2009 – Beş Şehir / Mehtap
TİYATRO OYUNLARI
2020- Kim Geldi/ Tiyatro Frankfurt
2017- Godot’yu Beklemezken / Vladimir
2017- Öküz / Oyuncu
2015- Kabuk / Lale
ROL ALDIĞI KLİPLER
2006 Yağmur / Bertuğ Cemil
2008 Yağmur / Görkem Şarkan
2019 Hatırla / Hüsnü Arkan