Merve Sevi, 24 Temmuz 1987 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Merve Sevi
Doğum Tarihi: 24 Temmuz 1987
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.63 m.
Kilosu: 56 kilo
Burcu: Aslan
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Oğuz Sevi
Instagram: https://www.instagram.com/mervesevi_
Ailesi: İstanbul’da doğup büyüdü, aslen Artvin Arhavili, bir erkek kardeşi var.
Çocukluk yılları: Küçük yaşlardan beri ekranlarda. Bunun bilinçli bir yönelme olduğunu söylüyor. “Dedem icra memuru olduğu için benim de çocukluğum adliyede geçti. Avukatların giydiği cübbeyi her fırsatta bana giydirmek istediler. Üniversite sınavına girdiğim ilk yıl hukuk fakültesini kazandım ama gitmek istemedim. Çünkü hep oyuncu olmak istiyordum. Allah herkese sevdiği işi yapmayı nasip etsin.”
Eğitim hayatı: İstanbul Nişantaşı Nuri Akın Lisesi’nden sonra, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.
Kariyerinin dönüm noktası: ‘Yalancı Yarim’ dizinde ki rolü ile geniş kitlelerce tanındı. “’Yalancı Yarim’ için teklif geldiğinde hikayeyi çok beğendim. Yapımcı da bana inandı, çok da güzel oldu. Dizideki diğer oyunculara gelince; büyük ustalarla çalıştık; Bülent Kayabaş, Ayşe Kökçü , Ünal Gümüş. Hepsi çok başarılı, büyükler, dedem yaşındalardı nerdeyse. Tabii ki birçok şey öğreniyorum ve hepsi zamanla çok iyi olduğumu söyledi. Onlar benim için çok değerli gerçekten.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2003 yılında, ‘Hayat Bilgisi’ dizisinde canlandırdığı ‘Özge’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Yalancı Yarim’ dizisinde canlandırdığı ‘Naz Özkul’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Çok çabuk, çok küçük şeylere sinirlenebilen bir yapısı var. “Her şey iyi olsun istiyorum. İnsan ayrımım yoktur, çünkü herkesin bir yaşam koşulu var. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. Tepe taklak gidiverirsin yoksa. İnsani duyguları gelişmiş bir varlığım.”
Kişisel gelişim: Oyunculuğun eğitimini almış olsa da sürekli kendini geliştirmenin önemine inanıyor. “Dünya dönüyor, iklimler değişiyor, teknoloji gelişiyor. Yakında uçan araba çıkacak. Doğurduğun çocuk bile senden daha zeki doğuyor. Dolayısıyla da senin sürekli kendin için bir şeyler yapman gerekiyor. Bu, oyunculuk için de geçerli. Eğer bu işini hakkını vermek istiyorsan sadece konservatuvar eğitimi almakla kalmayacaksın, üstüne kendinden bir şeyler de koyacaksın. Hiçbirimiz çok mükemmel insanlar değiliz. Alt tarafı oyuncuyuz. Dünya barışını sağlamışız ya da çok önemli bir sorunu çözüyormuşuz gibi davranmanın bir anlamı yok. Benim yapığım mesleğin her zaman eğitim alınabilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Kaç yaşına gelirsen gel bir şekilde ‘oldum’ diyemem.”
Düşünce yapısı: Hayranlarının onu ünlü olduğu için değil, duruşunu sevdiklerini düşünüyor. “Televizyona çıkıyoruz diye insanların bize hayran olduğunu düşünmüyorum. Onlar bizim karakterimizi, duruşumuzu seviyorlar. Ben yıllardır aynı noktada bu sevgiyi koruyorum ve bu muazzam bir duygu, iyi ki varlar.”
Mutluluk kaynağı: Mesleğe ilk başladığı yıllarda 17 yaşındaydı ve sete annesi ile gidip geliyordu. Kendinden yaşça çok büyük oyuncularla çalışma fırsatı yakalamış olmaktan mutluluk duyuyor. “Kendimden büyük oyuncularla çalıştığım için yaşıtlarımla çok fazla muhatap olamadım. Bu da bana iş disiplinini aşıladı. İşte sete nasıl gelinir, nasıl hazırlanılır, saatlere nasıl dikkat edilmelidir hepsini Pınar Altuğ’dan öğrendim. Çok disiplinlidir, her şeyi nizamidir. Sağ olsun bana çok yardımcı olmuştur. Benim o zamanlar ki şansım Pınar Altuğ’du galiba. Korkumu ve bilgisizliğimi Pınar giderdi. Şimdiye kadar gördüğüm en disiplinli oyunculardan biridir. Set disiplinini, kostüm seçmeyi ve birçok şeyi Pınar’dan öğrendim. Çok iyi arkadaşız ve sık sık görüşürüz.”
İlk sinema filmi: Şenol Sönmez / Rina
Hayata bakışı: ‘Ben oyuncuyum, her rolü oynarım’ sözüne katılmıyor. “Oyuncusun diye her rolü oynayamazsın. Daha neler! İstediğiniz kadar iyi bir oyuncu olun, proje belirler oyunculuğunuzu. Ruhunuz, o anki tipolojiniz, saçınızın rengi, duruşunuz her şey bir bütündür. ‘Her şeyi yaparım’ algısı maalesef sadece oyuncularda değil, ülkenin genelinde hâkim bir duygu. Yapamadığı halde ‘Ben yaparım’ diyenler yüzünden bu haldeyiz. Ayrıca şov her zaman devam etmemeli. Nasıl doğum yapan bir kadın veya yakını ölen biri izne ayrılıyorsa buna benim de hakkım var değil mi? Çünkü ben de insanım. İşte ‘Annem öldü ama ben sahneye çıktım’ diyor. Bunu bir marifetmiş gibi anlatmayı çok sahtekârca buluyorum. O zaman ya çıkma ya da söyleme. Hani yaptığından kimsenin haberi olmasın. Bunu ilan ettiğine göre seni takdir etmemizi bekliyorsun demek ki. Vallahi başıma gelmedi, büyük konuşmayayım ama ben sahneye çıkamam.”
İş hayatına bakışı: Ünlü olmak için oyunculuk yapılmayacağını ve yetenek olmadan eğitimin de bir anlamı olmadığını düşünüyor. “Oyunculuğun bana kattığı en büyük tecrübe, disiplin. Çok küçük yaşta başlamış olmanın verdiği bir sorumluluk ve sınırlar, soğuk değil ama kırmızı çizgilerim çok fazla. İşimi yaparken başka bir şey düşünmek, şahsi konular ve problemler benim için önemsiz olur ki bence meslek ayırt etmeksizin bu şekilde çalışılmalıdır. Başka türlü başarı söz konusu olamaz. Ödüllere de çok inanan biri değilim. Tuhaf toplulukların verdiği kararlarla ödül almak istemem. O yüzden ödülü başarı kıstası olarak görmüyorum. Her yeni yapılan iş bir dönüm noktasıdır. Çalışmadığım zamanda bir dönüm noktasından geçiyorum. Ben tevekkülle yaşayan biriyim. İş yoksa eğer tevekkül ederim. Ben öyle suyun aktığı yöne doğru gitmeyi sevenlerden değilim. Emeğim, iş ahlakım ve işime olan saygım ortadadır. İçinde yer alacağım proje, eğer bir festival filmi değilse, bir öğrencinin işine yaramayacaksa ve birinin yararına olmayacaksa istediğim parayı almadan oynamam. Bunun bedelini şartlar ne olursa olsun isterim, vermeyenle de çalışmam. Benim için oynayacağım rolden çok işin bütünü önemlidir. İsterim ki yanımda oynayan insanlar benden çok daha iyi olsun ve ben de destekleneyim. Yani dirsekleme yöntemiyle değil de destekleme yöntemiyle başarının geleceğine inanıyorum.”
Kariyer planı: Uzun zamandır ekranlardan uzak, kariyerinin son yıllarında tiyatro sahnesin ağırlık verdi. “’İmza attığım işler süper olmalı, 3 yıl sürmeli’ gibi bir ego taşımıyorum, ama öyle olması için çaba gösteriyorum. Televizyonu çok seviyorum ve televizyon izleyicisinin iyi oyunculuk hak ettiğini düşünüyorum. Bugüne kadar istediklerimi hep gerçekleştirdim. İnişler çıkışlar oldu tabii ama çabaladım. Kariyerim hep bu yönde ilerledi. İlk başta reklam filmlerinde oynadım. Sonra dizilere geçtim. Mezun olduktan hemen sonra tiyatro yapmaya cesaret edemedim. Ama uzun zamandır tiyatro yapıyorum. Sinema ve dizi zor bir alan. Hocalarımız tiyatroya hep er meydanı der. Çok doğru söylüyorlar. Sahne üzerinde canlı performans sergilerken hataları kurtarmak zor olabilir. O an yetenek değil zekâ gerekiyor. Buna rağmen sinemanın daha zor olduğunu düşünüyorum.
Hepsi bambaşka şeyler ama işinizi yaparken enerjiniz ve heyecanınız aynı olmalı. İşe verilen değer kazanılan parayla değerlendirilmemeli. Hem tiyatro hem televizyon, sinema çok kıymetliler benim için. İşini hakkıyla yapan herkese saygım sonsuz.”
Sette unutamadığı anısı: Sette unutamadığı anıları genellikle uyku ile ilgili. “Uyku benim hayatımda önemli bir yer tutar. Yıllar önce sette kayıt sırasında uyuyakalmıştım, bunu unutamam”
Oyuncu olmak isteyenlere ne tavsiye eder? Oyuncu olmak isteyen gençlere, sadece ünlü olmak için bu mesleği seçmemelerini tavsiye ediyor. “Doğru karar vermeleri lazım, ne istedikleri konusunda emin olmaları gerekiyor. Sadece ünlü olmak için oyunculuk yapılmaz. İşinizi iyi yaptığınız için ünlü olursunuz, bunu iyice kavramak lazım. Herkesin her söylediğine kulak asmamak, kendi yolunda ilerlemek doğruları görmelerini sağlayacaktır.”
Erkekte çekicilik kriteri: Dürüstlüğe önem veriyor. Karşısındakinin fiziğinin de ona çekici gelmesi gerekiyor. “Hayatımdaki erkeğin dürüst olması çok önemli. Yalan söylediği an biter. Bir daha güvenemem. Sadece sürpriz yapacaksa yalan söyleyebilir. Kıskanabilir de beni sıkmadan. Aşırı derecede bir kıskançlığa ise asla tahammül edemem.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2003/2004 – Hayat Bilgisi/ Özge
2004 – Omuz Omuza/ Burcu
2006/ 2007 – Yalancı Yarim/ Naz Özkul
2007 – Dağlar Delisi/ Aybala
2008 – Hayat Güzeldir
2008/ 2009 – Doktorlar/ Duygu
2010 – İhanet/ Canan
2011/2016 – İzmir Çetesi
2011 – Yalancı Bahar/ Müge Karaman
2012 – Canımın İçi
2015 /2016- Hayat Mucizelere Gebe/ Burcu Akarcalı
SİNEMA FİLMLERİ
2009 – Oyun / Burcu (Kısa Film)
2010 – Rina / Zehra
2014 – Gülcemal / Ayşen
2015 – Selam 2 Bahara Yolculuk / Meryem
2016 – Şeytanın Çocukları El Ebyaz / Seda
2019 – Cesedin Ölümü / Asuman
2021 – Me Nokta Ali
TİYATRO OYUNLARI
2012 – Öldüm Öldüm Dirildim
2013 – Bebek Tüpe Sıkışmış Umutlar
2013 – Hafta Sonunun Son Günü
2014 – Bir Öyle Bir Böyle
2014 – Akla Ziyan İşler
2015 – Sevgili Karım
2015 – Sorma Söylemem
2016- Şaytanın Çocukları El- Ebyaz/ Seda
2016 – Fareler ve İnsanlar
2017 – Keyf-i Ramazan
2017 – Kaç Baba Kaç
2017- Bir Tuhaf Dünya
2018 – Kadın Kafası
2020 – Amerikano
ÖDÜLLERİ
2015- Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri / Komedi Kadın Oyuncu