TelevizyonGazetesi.com / Detay- Televizyon ekranlarında en son Kanal D’de yayınlanan Aşkın Tarifi dizisiyle gelen usta oyuncu Cem Davran Hürriyet Gazetesi’nden Zeynep Bilgehan’a konuştu. Oyuncu röportajda özel ve iş yaşamına dair samimi açıklamalarda bulundu.
İlk sahne tecrübesini ilkokul dördüncü sınıfta; ablasının mezuniyet müsameresinde yaşadığını söyleyen Cem Davran, “Gelmeyen bir öğrencinin yerini almıştım. Ondan sonra okul piyeslerinin aranılan ismi oldum. 12 yaşında, Şehir Tiyatroları’nın Çocuk Eğitim Birimi’ne girdim ve yevmiyeli oyuncu olarak çalışmaya başladım” açıklamasını yaptı.
Oyun başına kazancı; 75 kuruş olan Davran, bu parayı ise annesine vermiş. Oyunculuğu öğrenirken, aksesuar şefi babası sayesinde bir yandan da sahne arkasında çalışan Davran o günleri; “Kasımpaşa’da Şehir Tiyatroları’nın yüz binlerce aksesuarının durduğu bir deposu vardır. Yaz aylarında babamla oranın düzenlenmesine yardım ederdim. 30 küsur yıllık eşyaların envanter numaralarını metal üzerine kırmızı yağlı boyayla ben yazmıştım! Bu tecrübe sayesinde bugün herkes gitse, ben kendi dekorumu kurabilirim” şeklinde anlattı.
Sahne hayatında 45’inci yılını geride bırakan Cem Davran, “Ben bir oyun çocuğuydum. Allah beni tiyatro geleneğinin ortasına atmış!” diyor 13 yaşında turnelere gitmeye başlayan Davran, 1980’de 16 yaşındayken ‘stajyer sanatçı’ olarak devlet memuru kadrosuna alınıyor. Henüz reşit olmadığından, kendisi için ‘özel yetenek maddesi’ işletiliyor ve aylık maaşa bağlanıyor.
Cem Davran röportajda sevenlerine bir de kitap müjdesi verdi. 15 yaşından beri tuttuğu günlüğün ismini taşıyan bir kitap çıkaracağını söyleyen Cem Davran son dönemdeki projeleriyle ilgili ise şunları söyledi: “Sanat için hep hiparaktifim! Şimdi de hayatımın en yoğun günlerinden birini yaşıyorum. Pandemide ‘Göç Mevsimi’ diye film çektim. Zeki Demirkubuz’un yeni filmi ‘Hayat’ta oynadım, hayatımdaki en güzel rollerden biriydi. ‘Üçü Bir Arada’ diye bir oyunumuz, Hakan Gerçek’le Zorlu’da oynayacağımız ‘Samanyolu’nu Bilir Misiniz’ diye bir oyunumuz var.
Yılbaşında ilk kitabım çıkıyor; 15 yaşından beri tuttuğum günlüğün ismini taşıyan, ‘Palyaço’nun Günlükleri.’ Yıllarca biriktirdiğim öykülerimi, anılarımı, tanıklıklarımı, günlüklerimi kitaplaştırdık.”