TelevizyonGazetesi.com / Detay – TRT1 ekranlarında izleyicilerle buluşmakta olan Gönül Dağı dizisinin hikayesi çok başarılı bir şekilde sürüyor. Oyuncular da etkileyici performanslar sergiliyor. Dizinin yeni bölümleri de heyecanla bekleniyor. Gönül Dağı’nın bu akşam 21. yeni bölümünü izleyeceksiniz. Ekrana yansıyan, başarının arkasındaki sebepler de dikkatleri çekiyor.
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde çekimleri sürmekte olan dizinin ekibi müthiş bir iş ortaya koydu. Bir ara koronavirüs salgınına da kapılan dizinin ekibinde birçok kişi virüs kapmıştı. Hastalığı atlatan ve daha da dikkatli şekilde çalışmalarını sürdüren dizi ekibi, bu zorlu süreçte ekranda milyonları gülümseten ve duygulandıran anları da yoğun bir emek ile ortaya çıkartıyor.
Dizide Utku Ateş’in canlandırdığı Serdar karakteri son dönemde Elif ile olan yakınlaşmaları ve Ciritçi Abdullah’ı rol model almasıyla öne çıktı. Utku Ateş, karakteri çok iyi yansıtıyor ve son dönemin de parlayan yıldızı konumunda.
Oyuncu yaptığı açıklamada bu başarının arkasındaki sırrı şöyle ifade ediyor: “Ekipteki birlik, dayanışma ve uyum, ayrıca bize ilk bölümden itibaren destek veren seyircimizin de payını unutmamak gerek…”
Ekibin dayanışması ve uyumunun bir yapımın başarısında ne kadar önemli olduğunu oyuncu da bu şekilde anlattı. Bu dayanışma ruhunun gücü sette kendisini hissettiriyor ama izlerini ekranda görebilirsiniz.
Zengin, mutsuz ve yalnız bir genç olan Serdar artık bu durumdan sıyrıldı. Bunu sağlayan ise Ciritçi Abdullah bey oldu.
Yavuz Sepetçi’nin başarıyla canlandırdığı Abdullah karakterinin sözleri de izleyicileri fazlasıyla etkiliyor.
Serdar’ın yaşadığı bu değişim süreci aslında birçok kişi için de örnek olmalı… İyiye ve güzele doğru adım atan Serdar, artık dizinin parlayan isimlerinin başında geliyor.
Utku Ateş, bu değişim sürecini şu sözlerle ifade etti: “Ciritçi Abdullah, onun rol modeli oluyor. Kendini onun öğretilerine bırakıyor. Onu dinliyor, ondan hayata dair çok şey öğreniyor ve öğrendiklerini kendi yaşamında uygulamayı başararak olgunluk seviyesine ulaşmaya başlıyor…
Çocukluğundan beri içtiği ilaçları bırakıyor, kendisini okuyamaya, Ciritçi Abdullah’la sohbete ve onunla birlikte doğanın mucizelerini keşfettikleri yolculuklara veriyor… Sonrasında ‘Hayat her zaman beklenmedik anlarda karşınıza çıkanlardır’ lafının tam karşılığı olan bir durum yaşanıyor ve kasabanın hemşiresi Elif’le karşılaşıyor. İlk görüşte ondan etkileniyor onda kendinden bazı şeyler görüyor. Ortak acılar, ortak yaşanmışlıklar görüyor… “