TelevizyonGazetesi.com /Detay – Cuma akşamları Fox TV ekranında güneş gibi parlayan Son Yaz, zaman zaman düşük reytingler almış olsa da temposunu hiç bozmadı, izleyicilerini de hep geri kazanmayı başardı… Alperen Duymaz, Ali Atay, Funda Eryiğit ve Hafsanur Sancaktutan’ın başrollerinde yer aldığı dizinin hem hikaye kurgusu hem de oyunculuk performansları övgüye değer…
Son Yaz dizisiyle ilgili bir değerlendirme yazısı kaleme alan Milliyet Blog yazarlarından Anibal Güleroğlu da, Son Yaz’ın neden farklı bir yapım olduğunu ifade eden yazısıyla dikkatleri çekti.Her şeyden önce dizide role göre oyuncu tercihi yapılmış olması hemen dikkat çekiyor.
Farklı rollerin adamı olan Alperen Duymaz’ın diziye çok iyi uyum sağladığını belirten Güleroğlu, Ali Atay, Funda Eryiğit ve Sinan Tuzcu’nun da karakterlerinin hakkını fazlasıyla verdiğini belirtiyor.
Bu noktada dizinin kadrosunda sırıtan bir isim yok. Anibal Güleroğlu da bu durumu şu sözleri ile ifade ediyor: “Oyuncuya göre rol değil role göre oyuncu tercihi yapan ‘Son Yaz’ın kadrosunda yapaylıkla sırıtan isim yok. Hafsanur Sancaktutan’dan Emre Karayel’e… Halil Babür’den, Yasemin Yazıcı’ya… Şebnem Dönmez’den, Sezer Koç’a… Erdem Şanlı’dan, Yunus Narin’e… Cümlesi, senaryonun temposuyla uyumlu biçimde karakterlerini özümseyip gerçekçi performanslarla ‘Son Yaz’ı çekici kılmakta. Bu da güzel bir detay zira dizilerde, karakterlerin izleyiciye aktarımı öykünün bir tık önünde oluyor genellikle.”
Oyuncuların doğallıktan taviz vermemesine de dikkat çeken Güleroğlu, “Kuşkusuz hemen her yapımda abartılı rol kesmeyip doğal davranışlarla karakterin hakkını veren oyuncu vardır. Lakin ‘Son Yaz’da tüm karakterler doğal oyunculukla karşımıza çıkmakta” diye yazdı.
Son Yaz dizisinde en çok dikkat çeken bir başka nokta ise karakter etkileşimlerinin çok başarılı şekilde kurulmuş olması… Güleroğlu, bu konuyu da yazısında şu sözlerle dile getirdi:
“‘Son Yaz’ın karakter etkileşiminde bir başka samimiyet örneği, Savcı Selim ile Canan arasındaki ilişkide göze çarpmakta. Keçi inatlaşması misali davranışlarla restleşip işi boşanmaya kadar vardıran ikili, ayrılsak da beraberiz, kıvamında yol alırken gerek söylemleri, gerekse birbirlerine bakışlarıyla öyle sıcak bir tablo oluşturuyorlar ki, karakterlerin samimiyetinden güç alan ilişkideki gerçek aşk örneği rol olmaktan çıkıyor adeta. Böylece diğer karakterlerin arasında da kendini gösteren bu samimiyet, ‘Son Yaz’ı daha da güzelleştirip elini güçlendiren bir unsura dönüşüveriyor.”