Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Batuhan Ekşi Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Batuhan Ekşi Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Batuhan Ekşi, 13 Ekim 1990 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi oyuncusu.

Adı: Batuhan Ekşi
Doğum Tarihi: 13 Ekim 1990
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.86 m.
Kilosu:  78 kilo
Burcu: Terazi
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Ablası var
Instagram: https://www.instagram.com/eksibatuhan/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi: İstanbul’da doğup büyüdü, annesi ve babası küçükken ayrıldı, annesi ile büyüdü, bir ablası var. “An­nem ve ba­bam ay­rıy­dı. Be­ra­ber ol­duk­la­rı an­la­ra da­ir bir ve­ya iki anı var. Ab­lam var. An­nem ev­lendi. Kocasına am­ca di­yo­rum. Onun evin­de bü­yü­dük. Ab­lam ben­den bir yaş bü­yük ve yurt­dı­şın­da ya­şı­yor.”    

Çocukluk yılları: Oyunculuk merakı ilkokul sıralarındayken başladı. Çok er­ken bü­yü­düm ben. Ço­cuk­lu­ğa da­ir çok bir şey ya­şa­ma­dım. Dü­şü­nün­ce ço­cuk­lu­ğu­ma da­ir bir anı gel­mi­yor. Çok mut­luy­dum ta­bi­i ki. Ai­lem bir şe­yi­mi ek­sik et­me­di. İs­te­di­ği­miz her ye­re git­tik. İs­te­di­ği­miz her şe­ye sa­hip ol­duk. An­nem elin­den ge­len her şe­yi yap­tı. İlkokuldaydım, okulumuza bir dizi seçmesi için ekip gelmişti. 4.sınıfa gidiyordum. Sıra bana geldi, ne yeteneğin var diye sorduklarında taklit yapabilirim demiştim. Yap bakalım denildiğindeyse tıkanıp, utanıp kalmıştım öylece. Tabii hepimiz yalnız başımıza harikalar yaratıyoruz ancak bir başkasının hatta kalabalığın içinde elimiz ayağımız birbirine giriyor. Şu anda bile tek kaldığım zaman aklıma gelmeyecek karakterleri veya kişileri taklit edebiliyorum ancak birilerinin önünde utanıp kaldığım olabiliyor. İşte o gün bu sektöre merakım gelişmeye başladı. Çok fazla televizyon izlemediğimi fark ettim. Bir Power Rangers, bir de Ghoosebumps vardı arka arkaya yayınlanan, genelde onları izliyordum. Bu yaşadığım tecrübe televizyona bakış açımı değiştirdi. Sonrasında büyüdük ve araya başka meraklar girdi ve ilk olarak onlara yöneldim. Lisedeyken oyunculuk çok popüler değildi ama benim merakım yeniden depreşti ve durumu annemle paylaştım. Sağ olsun hep arkamdaydı bu süreçte, bir ajans buldum, kaydoldum derken bir hikayem böyle başladı.”

Eğitim hayatı: Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2011 yılında ‘Sihirli Annem’ dizisinde canlandırdığı ‘Efecan’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Medcezir’ dizisinde canlandırdığı ‘Doruk’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kariyerinin dönüm noktası: ‘Medcezir’ dizisini kariyerinin dönüm noktası olarak görüyor. “Normal klasik bir gündü, oturuyorum. Twitter’ıma uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımdan mesaj düştü; ‘Batuhan nasılsın? Yazın buralarda mısın? Bir iş için önereceğiz seni.’ diyor. Yaklaşık 1.5 ay sonra da bir görüşmeye gideceğimin telefonunu aldım. Ortada dizi ismi yok hiçbir şey belli değil tek bildiğim Ay Yapım’a gidiyorum. Neyse sabah kalk, giyin, hazırlan ve yola koyul. Görüşmemizi yaptık ve oynamamız gereken sayfaları oynadık sonra beklerken ikinci yönetmenimiz Deniz Hoca’yla tanıştık. Bana Doruk ve Burak’tan bahsetmişti. Sanırım Doruk’umuzu bulduk diyordu. Uzun uzun sohbet ettik ve ayrıldım binadan. 1 ay sonrasında Medcezir kadrosuna dahil olduğumu öğrendim. O an yaşadığım mutluluğu herhangi bir kelimeyle ifade edemem. Medcezir genç, yaşlı, herhangi bir meslek grubu demeden çok büyük bir kitleye hitap etti iki sezon. Bence mükemmel bir işti. İlk gün sete ‘Evet Batuhan şimdi öğrendiklerini göstereceğin yer burası.’ diyerek başlamıştım. Diğer taraftan Medcezir seti de; benim için  2 yıl boyunca yüksek lisans yapıyormuşum gibi, çok fazla deneyim ve bilgi kazandığım bir okul oldu diyebilirim.”

Kişilik özellikleri: Uyumlu, neşeli, enerjik, komplekssiz, hayatta yapamam dediğim çok şey var örneğin hırsızlık yapmam asla. Ben aitliğe çok önem verdiğim için, cisim her neyse sahibine aittir ve başkası tarafından izinsiz alınamaz. Bunun dışında adalet duygum çok gelişmiştir, birisinin bana yaptığı herhangi bir şeyi ona yapma hakkı bulurum kendimde, sonuçta  her şey adil olmalı değil mi ? Çok fazla düşünürüm her şeyi. Bu beni daha garantici ve korumacı yapıyor hayata karşı. Artık o kadar bunu oturtmuşum ki adım atmadan önce düşünme sürem kısa oluyor. Çok fevriyim. 5 dakika sonra pişman olabileceğim şeyler söyleyebiliyorum. ‘Keşke dilimi tutsaymışım’ dediğim çok oluyor.”

Kişisel gelişim: Mesleğinde öğrenmenin sonu olmadığını düşünüyor. Halen workshoplara katılıyor, oyuncu koçlarıyla çalışıyor. Mesela, ‘Yaz’ın Öyküsü’nde Ege karakterine hayat vermek için bir süre Ümit Çırak ile çalıştık.  İlk eğitim deneyimim için Akademi 35.5’a başladım. İlk girişteki duygu çok değişiktir çünkü televizyonlarda izlediğiniz insanlarla aynı masada oturup, çay içip mülakata giriyorsun ve sonra aynı sınıflara girip aynı havayı koklamaya başlıyorsun. O an içerisinde nasıl role girdiklerini seyredip,  hayran kalıyorsun.  Zamanla da onlara neden büyük usta dediklerini tekrar tekrar anımsıyorsun. Altan Gördüm, Vahide Perçin, Uğur Demirpehlivan.  Hepsine minnettarım. Gel zaman git zaman akademi bitti. Vahide Hocam, ‘Bu işte öğrenmenin sonu yoktur, hadi üniversiteye’ dedi ve bana yeni bir yol çizdi. Bende o yolu takip ederek üniversiteyi de bu sektörle ilgili bir bölümde okumaya karar verdim. Beykent Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’ne girdim.”

Sosyal: Motosiklet tutkusu var. Boş zamanlarında motosikleti ile gezmeyi seviyor. “Büyük bir oyuncağım var (motosikletim) genelde boş zamanlarım onunla geçiyor. Onun dışında sinemada film kaçırmaktan hoşlanmam, çekilen her film yazılan her kitap, oynanan her oyun sanattır. Akşamları mutlaka Türk kahvem vardır, tüyo vereyim beni arayanlar Bağdat Caddesi’nde kahvemi içerken bulabilir. En sevdiğin ilk 3 şey; motorum, işim ve annem.”

Mutluluk kaynağı: Hayranlarının ilgisinden mutluluk duyuyor. “Hiç ta­nı­ma­dı­ğım in­san­la­rın be­ni san­ki doğ­du­ğum gün­den ta­nı­yor­muş gi­bi sı­cak dav­ran­ma­la­rı ho­şu­ma gi­di­yor. Say­gı duy­ma­sı, sev­me­si ve ha­ya­tın­da bir ye­re koy­ma­sı ben­ce çok gü­zel. Şı­mar­mı­yo­rum ve ak­si­ne hâ­lâ uta­nı­yo­rum.
Bir kız çe­vi­rip bir ke­re sa­rı­la­bi­lir mi­yim di­ye sor­du me­se­la. Benim bu konuda en çok sevindiğim şey saygınlık kazanmak oldu. Hiç tanımadığım insanların saygı duyup kendi evinden, ailesinden biri gibi davranması benim çok hoşuma gitmeye başladı. Hep bunu isterdim çünkü. İstediğim şekilde de ilerliyor çünkü.”

Hayran olduğu kişi: Şener Şen’e hayranlık duyuyor. “Tabii ki de izlerken ağzımızın burnumuzun yer değiştirdiği, hadi be bunu da nasıl yaptı, o sesi nasıl çıkardı dediğim isimler var. Ustalara gidecek olursam Şener Şen gibi birisi var dünya üzerinde. Sinemanın ta kendisi gibi bir şey benim için. Sette bazen şu sahnem böyle oldu şunda söyle yapmalıydım tarzı cümleler kuruyorum, kuruyoruz.  Şener Şen’de bu yok, izleyip görüyoruz. Tek kelimeyle usta.”

Aşka bakışı: “Aşıkken dönüştüğüm adamı seviyorum. Keyifliyim ve hayattan zevk alıyorum.”

Hayata bakışı: Kendini, erken büyümüş, işinde gücünde, kendi hayatında bir adam olarak tanımlıyor. “Hayatımda düzeni severim, garanticiyim ve keyif aldığım şeyleri yaparım. Sevdiğim insanları yanımda tutar, sevmediklerimi ise daha yakınımda tutarım. Ailem benim için her şeydir, sonuçta bulunduğum noktaya onların desteği ve sürekli arkamda durmaları sayesinde geldim.”

İş hayatına bakışı: Oyun­cu­luk­ta ku­ral­la­rı ve sınırları yok. Kendisini seyredip sık sık eleştiriyor. “Ben­ce bu işi ya­pan­la­rın sı­nı­rı ol­ma­ma­lı. Ken­di­mi sey­re­de­rim, eleş­ti­ri­rim de. Hat­ta en iyi yap­tı­ğı­mı his­set­ti­ğim­de de ku­sur bu­lu­yo­rum. Ama bu ga­rip bir şey de­ğil ben­ce. Böyle hissediyorum. Aynı zamanda hırslı olduğumu da düşünüyorum. Kendime çok kızar, iyi yaptığımda bile işimi eleştirecek bir şey bulurum. Beraber yola çıktığım insanların nerede, benim nerede olduğuma bakarım. Daha iyi olmam gerektiği konusunda kendime telkinde bulunurum. Ben sürekli çalışmayı seven, çalışarak motive olan biriyim dolayısı ile ekrandan fazla uzak kalamam. Sanırım ölene kadar bu işi yapabilirim. Oyunculuk sevildiği zaman insana çok şey katan ve gerçekleştirdikçe zevklenen bir meslek. Ha bunun dışında hep kendime ait küçük bir kafem olsun istemiştim. Bunu da bir yandan gerçekleştiririm diye düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda bir kafe açar hatta başında durup servisini kendim yaparım. Neden olmasın?”

Kariyer planı: Sürekli farklı karakterleri canlandırmayı istiyor.” Güçsüz hem maddi hem manevi zayıf karakterleri canlandırmayı isterim. Onun dışında şiveli konuşan, karikatür gibi absürt şahıslar, izleyiciye’ yok artık bu çocuktan bu nasıl çıktı’ dedirtecek şekilde bir karakterde de hayal ediyorum kendimi. Hatta o kadar çok istemişim ki, ortada böyle bir karakter yokken bile malzeme toplamaya bu malzemelerle kişiler oluşturmaya başlamış buluyorum kendimi bazen. Hani sokakta görürüz tipe bak ya bu nasıl bir adam deriz, bende oturup onları izliyorum. ‘Her biri kendi başına bir sinema.’ dediğim çok oluyor. Komedi oynamayı da istiyorum, absürt bir komedi olabilir. Senaryo ne gerektirirse yaparım. Ben buna hobi olarak değil, meslek olarak bakıyorum.”

Gelecek Hayali: Hayali, mesleğinde gelebileceği en iyi yere gelebilmek. İleride yönetmenlik yapmayı da istiyor.  “Bu işte öğrenmenin ve tatmin olmanın sonu yok. Benim hedefim; o varacağım güzel noktalarda, insanların, ‘Bu çocuk buralara çalışarak, tırnaklarıyla kazıyarak hak ederek geldi’ demeleri. Bu yüzden gerçekten çok çalışıyorum. Sinema filminde rol almayı çok isterim. Çünkü kendini ve oyunculuğunu gösterebileceğin en önemli platformlardan biri de, sinemadır. Belki klişe ama yönetmenlik istiyorum. Oyunculuk, elbette çok zevkli ama oynayanları çekmek ve performansları, en iyi gözle birleştirmek ortaya harika bir iş çıkarır. Bu yüzden birlikte çalıştığım yönetmenlerimin izledikleri yolları ve tercih ettikleri yöntemleri hep dikkatle izlemişimdir.”

Kimlere hayranlık duyar?  “İdo­lüm yok ama be­nim çok sev­di­ğim, tak­dir et­ti­ğim ve me­rak et­ti­ğim in­san­lar var. Me­se­la Ro­bert Daw­ney JR’­yi çok se­ve­rim. Ger­çek­ten be­ğen­di­ğim in­san­la­rın oy­nar­ken han­gi ka­fa­yı ya­şa­dık­la­rı­nı çok me­rak edi­yo­rum. Rö­por­taj­la­rı, söy­le­şi­le­ri ol­du­ğu za­man ta­kip et­me­ye ça­lı­şı­yo­rum.”

Kadında çekicilik kriteri: Akıllı ve ne istediğini bilen kadınları çekici buluyor. “Ha­ya­tım­daki in­san­la ar­ka­daş ol­mam la­zım. Bir şe­yi ko­nuş­ma­ya kork­ma­mam la­zım. Bir ye­re git­ti­ğim za­man ora­da bi­raz il­gi gör­dü­ğüm za­man çe­kin­me­den ona bu­nu an­lat­mam ge­re­kir. Trip ye­me­mem la­zım. Bir kadının aptal olmasından hiç hoşlanmam. Akıllı ve ne istediğini biliyor olması gerek. Hayatta bir amacı olmayan boş yasayan biri olmamalı ve hatta işinde gücünde,  kendi ayakları üzerinde durmalı. Tabii ki güzel olmak önemli bir etken, sonuçta karşındaki kadını hiç tanımıyorken önce güzelliğinden etkileniyor ve yanına yaklaşıyorsun. Daha sonra ne konuştuğu nelere ilgi duyduğu önemli. Boş şeylere ilgi duyuyorsa direk kaçarım. Dik durmalı öncelikle, bakışları net olmalı. Daha sonra da  kararları cesur olmalı. Ben bir kadının güçlü olmasından etkilenirim, başardıklarıyla gurur duymayı, tebrik ve takdir etmeyi isterim.”

Neye tahammül edemez? “Karşımdaki insan düşüncelerimi ölçüp tartmadan, analiz etmeden kenara atıp kendi düşüncesini kabul ettirmeye çalıştığında deliriyorum.”

Modayı takip ediyor mu? Modayı çok takip etmiyor. “Özellikle takıldığım bir kalıp yok ama spor ve rahat şeyler tercihim. Benim tarzım genelde giy çık şeklindedir. Birbirine uyan iki rengi tutturduysam giyer,  bir saçıma başıma bakar, gözlüğümü takar evden çıkarım. Üzerimden hiç çıkartmadığım aksesuarım, kol saatim.  Bazen dalgınlıkla unutup çıkarsam döner eve takarım. Zaten erkeğin başka ne aksesuarı var ki? Cüzdanın, saatin,  gözlüğün ve kemerin tamamsa tamamsın demektir.”

Formunu nasıl koruyor? Spor yapıyor. “Bence herkes spor yapmalı. İyi görünmek ve iyi olmak önemlidir. Hem insan sağlığı hem de göz sağlığı için. Spor yapmak sadece kas yapmak demek değildir, yeri gelir bir karakter için de zayıflamamız gerekir ve onun içinde spor yapabiliriz. Spor daima insana bir şey katar. Zararı olmayan aksine her adımının insana faydası olan belli başlı unsurlardan biridir. Spor sevmeyenlere tavsiyem, bence doğru sporu bulamadıkları içindir. Bir şekilde herhangi bir dalından tutarlarsa çok sevecekler.”

TELEVİZYON  DİZİLERİ

2019- Kardeş Çocukları/ Onur

2018 – Elimi Bırakma / Tarık Yelkenci

2016/2018 – Kalbimdeki Deniz / Mustafa Tarhan

2015 – Yaz’ın Öyküsü / Ege

2015 – Göç Zamanı / Yusuf

2013 – İntikam / Anıl

2013/2015 – Medcezir / Doruk

2013- Galip Derviş / Engin Onparmak

2011 – Sihirli Annem / Efecan