Yapımcılığını Erol Avcı’nın, yönetmenliğini Hakan İnan’ın üstlendiği, senaryosunu Emre Özdür ve Başar Başaran’ın kaleme aldığı, “Bir Zamanlar Kıbrıs”ın başrollerini Ahmet Kural, Serkan Çayoğlu, Pelin Karahan, Tayanç Ayaydın, Gülper Özdemir ve Devrim Saltoğlu paylaşıyor.
İlk iki bölümü büyük beğeni toplayan dizide Kıbrıs Türk halkının adada yaşadığı büyük zulümden sonra kendine gelme ve hayatlarını kurtarmak için mücadele etme dönemi başlıyor… Yokluklar arasında yaşanan bu mücadele ortamında Ankaralı karakteri öne çıkacak. Serkan Çayoğlu’nun etkileyici sahneleriyle dolu olan yeni bölüm izleyicileri de bir hayli heyecanlandıracak anlarla dolu… Kıbrıs’ta Türk halkının yaşadığı zulmün gözyaşları döken izleyiciler, hayatlarını ortaya koyarak yapılan yaşam savaşını da ilgiyle takip edecek.
Dizinin üçüncü bölümünde; Kızı ve karısının öldürüldüğünü düşünen Kemal’in şimdi tek amacı vardır, durumu iyice ağırlaşan babasını ve gittikçe eksilen göç kafilesini, Ankaralı’nın kurduğu çadır kente sağ salim götürebilmek. Kemal, onları kontrol noktasından geçirebilmek için kendini feda etmeye karar verir. Ama bunun farkına varan biri vardır.
Ankaralı ise Lefkoşa’da biriken yaralıların ve Binbaşı Nihat’ın ailesinin naaşlarının Türkiye’ye sevk edilebilmesi için bir intihar görevine girer; adadaki İngiliz yüksek komiserliğini tek başına basacak, Türkiye’nin yardım uçağının yaralıları alıp kalkması konusunda onlara dair elindeki büyük kozu kullanacaktır. Bu kozun kaynağı Sovyetler Birliği’dir. Ankaralı’yı bu bölüm Sovyetler Birliği’nde görev yaptığı zamanlarda bir Azeri Türkü olarak izleyeceğiz.
İnci ve Müge, esirhaneden ilk kez dışarı çıkarken; Ankaralı’nın nişanlısı Ayşe ise aşkı için büyük bir çılgınlığın eşiğindedir.