‘DAYAN YÜREĞİM’ KENDİNİ TOPLADI AMA…
Her şeyden önce ‘Dayan Yüreğim’ dizisinin kusursuz bir iş olmadığı saptamasını vurgulayarak başlamak istiyorum söze. Yapımla ilgili ilk değerlendirmemde de belirttiğim üzere öykünün çıkış noktasını ‘Umuda Kelepçe Vurulmaz’a benzetmesi hoş olmamıştı. Ama Elvan’ın yaşam mücadelesi ve diğer detaylarla bu olumsuzluğu kırmayı başardı. Yanı sıra baba Tahir’in tablosunu ve cinayet sürecini de inandırıcı bulmamış; Elvan’ın erkek mağduriyetini öykü akışında hiç hissedemediğimizden dem vurmuştum. Dahası Cengiz’e karşı taviz vermeyen Şanal Ailesi’nin ve Taner’in, paragöz yenge Suzan’la muhatap oluşunu çokça yadırgamıştım… Ki halen bu konuyu mantıksız buluyorum. Yani Suzan’ın elinde hiçbir koz yokken ikide bir telefonlaşıp buluşmalar, ondan yardım istemeler neyin nesi? Anlamak zor.