Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Evrim Doğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Evrim Doğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Evrim Doğan, 5 Eylül 1977 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Evrim Doğan
Doğum Tarihi: 5 Eylül 1977
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 52 kilo
Burcu: Başak
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Kız kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/evrimdogan/

Çocukluk yılları: Liseden sonra en çok psikoloji okumak istiyordu ama çok da çalışkan bir tip olmadığını belirtiyor. “İstemeye istiyordum sadece. Üniversite sınavlarına girdim ve puanım Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’ne yetti. Ailemden uzaklaşmak, kendi hayatımı kurmak da en az psikoloji kadar istediğim bir şey olduğu için koşarak Eskişehir’e gittim. Sonra tek sebebimin sosyalleşmek olduğu, üniversitenin tiyatro topluluğuna katıldım. Okuldan sonra öyle eğleniyor ve istekle gidiyordum ki sanırsınız doğduğumdan beri tiyatro aşkıyla yanıyorum. İlk o zaman içime karıştı oyunculuk. Ekibin eskileri çalışmamdan o kadar etkilenmiş olacaklar ki ‘Sen sakın bırakma, sınava gir, senin işin oyunculuk’ dediler bana. Turizmi bitirdim ve sınava girdim. Zorlu bir sınavı dereceyle kazandım. Sete ilk defa ‘Bir İstanbul Masalı’ dizisiyle girdim. Hizmetçiyi oynuyorum, başrollere kapı açıyorum. Repliksiz kenarda ‘Bir gün bana da söz yazacaklar’ diye bekliyordum.”

Eğitim hayatı:  Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu.

Kariyerinin dönüm noktası: Kariyerinin dönüm noktası olarak ‘Gülümse Yeter’ dizisini görüyor. “Dizi final kararı aldığında hüngür hüngür tüm ekip ağladık. Öyle çok eğlenip, gülüyorduk ki, sanırım o sette bir on yıl ömrüm uzadı. Ve tabi oynadığım rol ‘Nermin’ canım Nermin. Nermin benim dönüm noktam.”

Unutamadığı anısı: İlk sinema filminin audition’ını unutamıyor. “O kadar çok audition’a girdim, öyle şeyler yaşadım ki anlatamam. Genellikle auditionlarımda da komik anlar yaşanmadı pek. Benim için gergin ve stresli zamanlardı çoğu zaman. Fakat hiç unutamadığım bir anım var; ‘Sevimli Tehlike’ filmi için Özcan Deniz’le yaptığım audition. Bana verdikleri sahneyi çalışıp gitmiştim ama Özcan Deniz bambaşka bir sahnenin repliklerini verdi. Ben şok oldum tabii. Ezber yok, hiçbir şey yok. ‘Boşver ezberi, duygusunun peşinde koşalım’ dedi. İnanılmaz keyiflendim. Bittiğinde, “Tamam, oldu” dedi Özcan. ‘Rol senin’ demesinin ardından birkaç kez daha ‘Oldu mu?’ diye sorduğumu hatırlıyorum.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2004 yılında, ‘Cennet Mahallesi’ dizisinde canlandırdığı ‘Pelin’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Bizim Hikaye’ dizisinde canlandırdığı ‘Şeyma’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Düşünce yapısı: “Bugünlere gelene kadar en çok kendimde fark ettiğim, sorun sandığım, büyüttüğüm, problem ettiğim şeylerin aslında ne kadar da basit olduğunu anlamak olmuş olabilir. Zamanla beraber siz de beklentileriniz de değişiyormuş. Daha sabırsız, daha telaşlı, daha doyumsuzken şimdi olanı kabul etmeye ve yaşamın güzel yanını, şu anı daha çok hissetmeye harcıyorum enerjimi.”

Aşka bakışı: “Aşk dünyanın en acımasız ama bir o kadar da en güzel duygusu bence. Ben aşık olunca kendimden bir parça koparıp aşık olduğum insana verebilecek güçte hissederim. Önemserim, dinlerim, desteklerim. Bazen karşı tarafa fazla gelse de bu yanımdan hiç vazgeçemedim. Hayal kırıklıklarım oldu mu of evet çokça. Ama şimdi aynı hayal kırıklıklarını yaşamış, aynı benim gibi gönülden veren bir insanla beraberim ve ‘Aşk elbet bir gün biter’ sözüne inat her sabah yeniden aşık uyanıyorum. Ne güzel. Bu evrim değil belki de benim için devrim. “

Mutluluk kaynağı: Bir kadın için farkındalığının en yüksek olduğu zamanların 40’lı yaşlar olduğunu düşünüyor ve yaşının tadını çıkarmaktan mutluluk duyuyor. “40’lar. Sizden çok şeyi alıp götürdüğü gibi yerine tahmin bile edemeyeceğiniz dünya kadar duygu ve düşünce ekliyormuş. 30’lar görmek 40’lar gördüklerini sindirmek ve hayata geçirmek. Oyuncu olmam, insanla ve onun psikolojisiyle herkesten biraz daha fazla uğraşmam sebebiyle daha çabuk yaklaşmış olabilirim bu olgunluğa belki de. Bilemiyorum ama önceliklerim değişti. Yaşama daha çok inanıyorum. Nefes alıp veren her canlıya, doğaya, insana, adalete, güven duygusuna, özgürlüğe daha çok saygı duyuyor ve savunuyorum. Bunlarsız olmayacağını, kendini kandırmanın hiçbir işe yaramadığını daha çok biliyorum.”

İlk sinema filmi: Özcan Deniz- Reyhan Pekar/ Sevimli Tehlikeli

Hayata bakışı: Hayatı büyük bir ağaca benzetiyor. “Büyük bir ağacı düşünün, bir sürü dalları var ve uzayıp gider. Hayat da dönüm noktası ve seçimlerden oluşmuş bir yolculuktur aslında. Bir ağacın dalları gibi. Benim de hayatımda aldığım binlerce karar var. İlki konservatuvar sınavlarına girmeye karar vermek. Hayatımı tümden değiştirdi gerçekten. Ne istiyorum, beni ne mutlu ederin cevabını buldum çünkü. Sonrası hep onun getirdiği gelişimlere, dönüşümlere ve sonuçlara sebep oldu. Ben de işte o seçtiğim dala sıkı sıkı tutundum.”

İş hayatına bakışı: Mesleğinde ona çalışma şevki ve coşkusu veren en önemli unsur, ekibin uyumu. “Bizim işimiz ekip işi. Bu meslekte kimse tek başına bir şey olamaz. Koca bir orduyla dolaşır oyuncu. Tiyatroda da böyledir sinemada da televizyonda da. Ve eğer ekibim huzurla uyum içinde çalışıyorsa ben havalanırım. Hayatta beni havalandıran ne peki? Samimiyet. İçten olmak, olabilmek, kendine dürüst olmak ne kadar havalı. Ne büyük özgürlük. Canlandırdığım rollerin hâlâ konuşuluyor ve hatırlanıyor olmasının bence en büyük nedeni; belki de, benim onları severek, isteyerek, heyecanla ve tüm samimiyetimle oynamaya çalışmam olabilir. Açık söylemem gerekirse dizilerde seçim aşamasında rolünüzle ilgili tam bir karakter analizi yapamayabilirsiniz. Tiyatro oyunu gibi değildir. ‘Bu kadın budur. Bu adam budur’ diyemezsiniz. Yolda her şey değişebilir, dönüşebilir. Bu, çoğu zaman seyircinin ilgisi, çoğu zaman da oyuncunun performansıyla doğru orantılı gidebilir. Kısacası, oynamaya çalıştığım Nermin’in de, Şeyma’nın ya da Ayfer’in bu kadar çok konuşulması; hem yapımcıların bana verdiği şansla, hem yolculuk sırasında senaristin karakterin potansiyelini fark etmesiyle hem de seyircinin tutunup onu bırakmamasıyla gerçekleşmiş olabilir.”

Kariyer planı: Hayatının sonuna kadar mesleğini yapıp, farklı rollerle seyirci karşısına çıkmak istiyor. “Tiyatro; eğitimini aldığım, kafa patlattığım, asla bırakmadığım, sahip çıktığım, sürekli deneyimlediğim, bildiklerimi ve biriktirdiklerimi paylaştığım, muhalif tarafım. Tiyatroda seyircinin reaksiyonunu hemen alırsınız. Hissedersiniz. Bu en vazgeçilmez duygu galiba. Onları hissetmek. Ve bir vazgeçilmezim de sanırım çalışma süreci ve o süreçte öğrendiklerim. Oyunculuk özveri ister. Bir süre yapmazsan, öğrenmeye devam etmezsen o seni terk eder gider. Tekrar eder durursun kendini. İşin içinde duygularınız olduğu için aslında deli işidir. ‘Bu da oyuncu işte’ dediklerinde biraz da senin deliliğinden bahsederler. En güzel yanı bu bence. Deliyiz biz. İşimiz duygu satmaktır bizim. Bazen beş kuruşsuz, bazen de güzel şaşırtıcı kazançlarla yaşar gideriz. Zoru severiz. İnsanlara başka bakarız. Onlarla ilgili analizler yapmayı da severiz. Ses veremeyenin sesi olmak isteriz. Küçük ve köşede kalmışları destekleriz. Kimsenin konuşmaya cesaret edemediklerini sahnede rahat rahat konuşur ve fark ettiririz. Uyandırırız. Uyanık olmalarını sağlamaya çalışırız. Ne güzel meslek böyle anlatınca.”

Pandemi sürecinden ne öğrendi? Evet bu salgın hastalık bizi odalara, evlere, içimize kapattı. Korkmadığımız şeylerden, sarılma mesela, korkar olduk. Başka şey konuşamıyoruz. İşimizi, ilişkilerimizi, içimizi değiştirdi. Kimi kendini kaybetti, kimi de buldu kendini. Önceliklerimiz değişti. Tüketmeyi severken, oturduğumuz yerden ne üretiriz diye düşünmeye zorladı bizi. Doğa anayı pek sallamıyorduk, hanımefendi gücünü gösterdi. Ben varım siz hiçbir şeysiniz dedi. Değerli sandıklarımızın kuruş etmediğini öğretti. Ayakkabı mı? Kıyafet mi? Evlerimizi, mutfağımızı mesela, ailecek yaşamanın ne demek olduğunu tekrar hatırlattı. Ölümü, sevdiklerini aniden kaybetmenin korkusunun ne kadar gerçek olduğunu… Ölümün her an kapını çalacağını. Temizliği… Paylaşmayı, olmayana, sende olandan vermeyi, dayanışmayı öğretti. Ama en çok bu hafıza sorunumuzdan korkarım. ‘İki günde her şey normale döner, biz bunları unuturuz’ diye korkarım. Unutmayalım.”

Kaygıları: Pandeminin en çok vurduğu alanlardan birinin tiyatro olduğunu düşünüyor. “ Büyük küçük tiyatroların hepsi perdelerini kapadı. Bazıları da neredeyse kapanma sürecine geldi. Kendi yağıyla kavrulan, bir sonraki projesini finanse etmekte bile zorlanan tiyatrolar ve çalışanları çaresiz kaldı. Ve evet ben de tabi ki pandemi sonrası yine orada olacak tüm desteğimi sunacağım tiyatroya. Hangi rolü oynamak isterim diye düşünüyorum. Şu an en çok sahnede olmak heyecanlandırıyor beni galiba. Sanatı kurtarmaya çalışmakla ilgileniyorum daha çok. Eminim dünyanın şu halini, geldiğimiz noktayı, yaşananları anlatacak bir sürü oyun yazılacak. O oyunlarda olmak isterim.”

Bugüne kadarki en büyük çılgınlığın ne? “Vakti zamanında çılgınlık gibi gelen şeylere sonra baktığınızda, ‘Aman canım, o kadar da çılgınlık değilmiş’ diyorsunuz. Öyle yüksekten atlamak, uçmak falan da değilmiş gibi. Bence insanın kendi için yapabileceği en büyük ‘çılgınlık’, bir anda her şeyi bırakıp gittiği, kendine yepyeni bir yol çizdiği andır. “

Takip ettiği diziler: Yabancı dizileri takip etmeye çalışıyor. “Ama çoğunda da devamlılık sorunu yaşıyorum. Bırakmadan izlediğim ‘Game of Thrones’ ve ‘Shameless’ var. “ 

DİZİLERİ

2020/2021- Sen Çal Kapımı/ Ayfer Yıldız
2019 – Kardeş Çocukları / Demet
2018 – Bartu Ben (Evrim Doğan
2018 – Kadın / Yeşim
2017/2018- Bizim Hikaye / Şeyma
2018- Bartu Ben/ Hemşire
2016 – Gülümse Yeter / Nermin
2015/2016- Hayat Mucizelere Gebe
2013/2014 – Vicdan / Gizem
2012/2013 – Şubat / Kurban
2011 – Dinle Sevgili / Sakine
2009 – Arka Sıradakiler / Suna
2004 – Cennet Mahallesi / Pelin

FİLMLERİ

2018- Aşk Bu Mu?/ Didem

2016- Her Şey Aşktan

2015 – Sevimli Tehlikeli / Nurten

TİYATRO OYUNLARI   

2018- Iphigenia / Dış Ses

2018- Gloria / Oyuncu

2015- Kasap / Oyuncu

2014- Aşk & Faşizm / Oyuncu

2013- Şapkalı O***** Çocuğu / Veronica

2013- Teklif / Oyuncu / Yazar

2009- Peer Gynt / Aase