TelevizyonGazetesi.com/Detay – Fox TV’nin önce yaz dizisi olarak çekimlerine başladığı ancak sonradan Eylül sezonunda yayınlama kararı aldığı Kusursuz Kiracı dizisi, 30 Ağustos akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Dilan Çiçek Deniz ve Serkay Tütüncü’nün başrolünde yer aldıkları dizi, izleyenler tarafından çok beğenildi. Dizide bir aşk hikayesi izleyeceklerini sanan pek çok kişi, hikayenin odağındaki gizemli apartmanda adeta bir korku filmi hikayesiyle karşı karşıya kaldı!
Olayların akışı, dizide Dilan Çiçek Deniz’in hayat verdiği Mona’nın dramatik hayat hikayesi ile birleşirken, Serkay Tütüncü’nün oynadığı Yakup’un gizemli bir tarafı olduğu da dikkatlerden kaçmadı! Tütüncü, Yakup karakteriyle yer aldığı hikayede, apartmanda yaşanan gizemli olaylarla ilgisi yok gibi görünse de tam da merkezinde durduğunu bazı yüz ifadeleri ve mimikleriyle izleyenlere hissettirdi.
Dilan Çiçek Deniz’in hayat verdiği, küçük yaşta kimsesiz kalan ve bir yetimhanede büyüyen Mona, dişiyle tırnağıyla çalışarak bir yerlere gelmeye çalışan gözüpek bir gazeteci. Yakup ile meslektaş olan Mona, bir anda evsiz kalınca, Yakup ona ikiz daire gibi inşa edilen evinin bir bölümünü kiralıyor. Yakup’un evinde kalmaya başladığı gün apartmanda yaşanan esrarengiz olaylarla ilgili konuşmalara şahit olan Mona, aynı gece bir kişinin saldırısına uğruyor.
O sırada evde olmayan Yakup’un amcası olarak gördüğü Muzaffer’in, yüzündeki maske ile saldırdığı Mona, onu itiyor ve adamın kafasından kanlar akıyor. Mona, onu öldürdüğünü sanırken gelen Yakup olayı farketmiyor. Odaya tekrar döndüğünde ise adam ortadan kayboluyor.
Mona, maskesini açıp gördüğü adamın kafasından kanlar akarken nasıl gittiği anlamaya çalışırken onu öldürdüğünü düşünüyor. Bu arada apartman sakinlerini fısıltılarla konuşurken duyan Mona, tuhaflıkları farketse de anlam veremiyor. Yakup da geçerli açıklamalar yapmayınca kafası karışıyor.
İlk bölümü heyecanlı bir şekilde izlenen dizide Yakup ve Mona karakterleriyle Dilan Çiçek Deniz ve Serkay Tütüncü uyumu izleyiciden tam not aldı. Sosyal medyada diziyle ilgili pek çok yorum yapıldı. Daha çok dizinin adeta bir korku filmi havası verdiği de konuşuldu. Farklı bir hikayesi olan dizi, izleyenler tarafından çok beğenildi. Merakla yeni bölümü bekleyen izleyiciler, Yakup’ta da bir tuhaflık olduğunun farkında. Yüz ifadeleri, apartmandaki esrarengiz olaylarla ilgili soruları geçiştirmesi, özellikle bir sahnedeki mimikleri, izleyenlere ‘bu işte bir iş var!’ dedirtmekte.
Genel olarak dizinin hikayesini beğenen izleyicilerin, sosyal medyada iki oyuncunun uyumları üzerine ‘çok güzel bir çift olmuşlar, uyumlarına bayıldım’ şeklinde yorumlar yapılmakta. Dizideki gizemli olaylar, gerilimli sahneler, izleyicinin beklediğinin üstünde dikkat çeken ayrıntılar oldu. İlk bölümüyle dikkat çeken dizinin Total izleyici ve ABC1 grubunda günü 3. olarak bitirmesi de başarılı bir çıkış yakaladığını göstermekte. AB kategorisinde ise 4. sırada yer alan dizinin tekrarı da Total’de 7. sırada yer aldı.
Dizide Dilan Çiçek Deniz’in oynadığı Mona kimdir?
Henüz kariyerinin başlarında bir muhabir. Bir süredir İstanbul’da devam eden yangınları araştırıyor. Suçluluk duygusu çok belirgin biri olduğundan, herhangi bir konuda eksik ya da yanlış davrandığında kendisini kolay affedemiyor. Bir yetimhanede büyümek durumunda kalan Mona, hayata 1-0 yenik başlamasına rağmen; çalışmış, didinmiş, kendini yetiştirmiş, iyi bir eğitim almış ve olanaksızlıklar içinden güçlü şekilde çıkarak, kendini kurtarmayı başarmış. Dezavantajlı geçmişi hem zaafı hem de gücü olmuş. Dışarıdan güçlü, ne yaptığını bilen, hatta iş bakımından tuttuğunu koparan bir genç kadın gibi görünse de içinde yaralı, ürkek bir çocuk taşıyor. Sevilmeye aç. Ama sevildiğinde ne yapacağını pek bilemiyor. Kırılganlığa yenilmemek için, hayata karşı savunma mekanizmaları bularak büyümüş. “Hayatta ne olursa olsun kendi kendine yetilecek, kimseye fazla yaklaşılmayacak, kimseye fazla güvenilmeyecek, kimseden bir şey beklenmeyecek, kimseye yaslanılmayacak…’’
Serkay Tütüncü’nün oynadığı Yakup kimdir?
Yakup hayatı dalgaya almayı bilen, hafif adımlarla ve neşe içinde yaşamayı seven biri. Gazetecilikte Mona kadar derin etik değerleri olmasa da işini severek, eğlenerek yapıyor.Yakup’un hayattaki pusulası başkalarının ne düşündüğü değil, kendi vicdanı. Bütün o hafifliğinin, rahatlığının altında, her şeyden evvel müthiş vicdanlı, şefkatli ve dürüst bir adam yatıyor. Yani Mona’nın ihtiyaç duyduğu, eksikliğini çektiği her şey onda var. Yakışıklı ve bunun da farkında. Hareketlerine bunun tatlı özgüveni sinmiş durumda. Ama asla kibirli değil. Aksine bu özgüven onun rahatlığına rahatlık kattığı için, şişinmeye ya da herhangi bir gösterişe ihtiyaç duymuyor. Hayatın her alanında klasik ve kabul görmüş beğenilere uygun olanı değil, kendine ait bir karakteri, şahsiyeti olanı, kendine özgü olanı seçip seviyor. Ailenin tek çocuğu. Annesiyle arası çok iyi olsa da babasıyla bir baba-oğul çatışmaları var. Orta ölçekli bir şirketin sahibi olan babasının arzu ettiği işadamı profiline girmek istemeyerek güzel sanatlar okumuş, sonra da yine babasının hakir göreceği, görece düşük ücretli işlere talip olmuş. Çocukken yazlarını dedesi Şuayip’in yanında geçirmiş. Dede yadigarı dediği ve alt katında oturan büyük amcası Muzaffer’i çok seviyor.
İşte diziye gelen yorumlardan bazıları…