TelevizyonGazetesi.com / Detay – Ünlü oyuncu Ceyda Düvenci şu sıralarda herhangi bir projede bulunmuyor. Oğlu ve kızı ile birlikte Bodrum’da yaşamaya başlayan oyuncu, bu zaruri değişikliğin sebebini geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklama ile duyurmuştu.
Ceyda Düvenci’nin eşi Bülent Şakrak’ın Sefirin Kızı dizisinde Kahraman karakterini hayat vermeye başlaması ile birlikte, ailenin hayatında da önemli değişiklikler yaşandı. Dizinin çekimleri Bodrum’da yapılıyor.
Eşine hasret kalmamak adına eşinin dizide yer alacağı 8 aylık süreyi İstanbul’daki evinde değil de Bodrum’da geçirme kararı veren Ceyda Düvenci, hala yeni yaşamına alışamadı. Bodrum’un çok pahalı olmasından da yakınan ünlü oyuncu, instagram hesabından yaptığı paylaşım ile son durumu hakkında bilgiler verdi.
Oyuncu, “Bodrum’da fiyatlar uçmuş. Biz yine de olabildiğince orta yollarla düzen kurmaya çalışıyoruz. Çok sık paylaşım yapamıyorum, fazlaca koşturma ve sersemlik hakim üzerimizde” açıklamasını yaptı.
Aile birliğinin bozulmaması, eşinin hasretini çekmek istememesi için kendi ifadesiyle tası tarağı toplayıp Bodrum’a giden Ceyda Düvenci, yuvasına ne kadar bağlı birisi olduğunu da bu şekilde göstermiş oldu.
Oğlu Ali’nin okula başladığını duyuran oyuncu, kızı Melisa’nın ise ilk kez bisikletten düştüğünü ve omzunun yaralandığını ifade etti.
Geçici bir düzen kurma halinin çok zor olduğunu da itiraf eden Ceyda Düvenci, “An itibari ile iyiyiz. Bol bol düşme anını konuşup, duygularını anlatmalarına izin verip, onları rahatlatmaya çalıştık” şeklinde mesaj yazdı.
Oyuncu, evinde geri dönüşüm ile maske de yapmaya başladı ve instagram hesabından da bunu duyurdu.
Ceyda Düvenci yeni yaşamına başladığı 14 Eylül tarihinde ise şu mesajlarla dikkatleri çekmişti:
“Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama çok heyecanlıyım… Yarın hayatımızın az da olsa bir bölümünü yaşamak için gidiyoruz bu şehirden. Belki de pandemiden sebep pek çoğunuz yaşadı bu değişikliği… Kaç ay süreceğini bilmediğim bir dönem başlıyor bizim için. Belki 1-2 aya döneriz geri ya da belki de 8 ay kalırız… Kim bilir? Heyecanlıyım bizi bekleyen yeniliklere, yeniliğin içinde düzen kurmaya, belirsizlik içinde huzur bulmaya… Sevdiğinle ve evlatlarla her yerde düzen kurulur elbet. Ama kıpır kıpır işte içim… Ne düşünüyorum biliyor musun? Aslında her uyandığımız yeni gün için böyle kıpır kıpır olmalı insan. Ama rutinler o heyecanı yok ediyor. Sağlıkla uyandığın her yeni gün sanki birbirinin aynısı gibi geliyor, kalp hızla çarpmıyor. Ama öyle değil işte? Çarpmalı… her yeni güne, yeni doğmuş bebeğin heyecanı ve enerjisi ile başlamalı… Bugünlerde bunu tekrar hatırladığım İçin hayata teşekkür ederim, sabah 6:00 hareket… Arabada son kalan yerlere yastıklarımızı da tıkıştırıp yola çıkıyoruz… Hepinize heyecanla başladığınız günler dilerim…”