DURU’NUN DEĞİŞİMİ BENİ HEYECANLANDIRIYOR
◊ Gelelim Duru’ya… Dizinin uyarlandığı kitabı okuyanlar ve “Fi”nin ilk üç bölümünü izleyenler, her ne kadar naif bir karakter gibi görünse de Duru’nun içindeki gücü ve başarı hırsını gördü. Sizin gördüğünüz Duru nasıl bir kız, anlatabilir misiniz?
– Duru, sahne aşkıyla yanıp tutuşan bir kız. Var olma amacı bu. Başka bir şey yapamaz. Öylesine tutkulu dansa, sahneye. Onu hırslı yapan en iyi olmak istemesi, mükemmeliyetçi oluşu. Deniz (Mehmet Günsür) birlikten güç ve başarı doğacağına inanırken, Duru hak ettiği değerin kendisine verilmediğini düşündüğü için onunla fikir ayrılıkları yaşıyor. Özünde çok naif ve hassas bir kızken; Can Manay’ın hayatına girişi ve tam da zaafı olduğu noktalardan onu vuruşuyla, bambaşka bir insana evriliyor. Hepimiz gibi çarpa çarpa, düşe kalka büyüyor. Beni de asıl bu değişim heyecanlandırıyor. Çok gerçek geliyor karakterlerin zaaflarıyla, yanlışlarıyla, eksikleriyle anlatılması.
◊ 60 dakikalık bir dizide rol almak, oyuncuya neler kazandırıyor? Süre kısalınca oyuncu açısından verimlilik artıyor mu?
– Az önce söylediğim gibi işin kalitesini artıran ve herkesi motive eden bir sistem. A’dan z’ye herkesin enerjisine, verimliliğine yansıyor. Oyuncuya sadece karakterinin tadını çıkarmak kalıyor.