TelevizyonGazetesi.com / Özel Analiz – Aile dizisini izlemek için salı akşamlarını iple çekmeye başlayanlar neden bu kadar çok beğendi? Kıvanç Tatlıtuğ ile Serenay Sarıkaya etkisi mi, yoksa başka şeyler mi öne çıkıyor. Hakan Bonomo’nun senaryosunu yazdığı diziyi bu kadar çok öne çıkartan aslı şey ne?
Bir dizinin tutması için hikayenin bilinmezliklerle dolu, aksiyonla örülmüş, silahların susmadığı, çarpık ilişkilerin ekrana sürüldüğü bir iş olması şart mı? Bu sorunun yanıtı; hayır, değil… Aile dizisinde hikaye normal hayat ile uyumlu ve abartılardan olabildiğince uzaklaşılmış gözüküyor. Yani dizideki karakterler karikatürize değil, gerçek hayatta da benzer birçok insan bulabilirsiniz.
Aslan karizmatik bir adam ve güçlü bir ailenin çocuğu. Bu ailenin gücü de yasa dışı işler yapmasından geliyor. Sonuçta bir nevi Aslan mafya. Mafyatik karakterler her zaman ilgi çekmiştir.
Devin ise baba sevgisinden uzak büyümüş, aile içi şiddete maruz kalmış, sevgisizliğin çemberinden kendini kurtarmış ama o günleri de ruhunda taşıyan bir kadın. Kendi ayaklarının üzerinde durabilen ama yaralı bir kadın.
Hem Aslan hem de Devin karakterlerinin benzerleri toplumda çokça bulunuyor. Hülya karakterinde de Nur Sürer yine bir ustalık sergiliyor ve oğullarına bağımlılık derecesi hastalık noktasına ulaşan annelere bir örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, karakterlere bakıldığı zaman normal hayat ile uyumlu ve gerçekçi bir durumları var. Hikayenin içinde karakter ile oyuncu uyumunun çok başarılı şekilde sergilenmiş olması da diziye büyük güç katıyor.
Ancak Aile dizisini bu kadar çok öne çıkartan şey sadece bunlar değil. Bir ayrıntı var ki, herkes bunu diziyi izleyince yüreğinin tam içinde hissediyor. İşte o konu da karakterler arasındaki diyaloglar.
Aslan ve Devin karakterlerinin diyalogları, karşılıklı konuşmaları, tavırları insanı dizinin içine çekiyor. Tabii ki oyuncuların da doğal bir yetenek sergilemesi bu diyalogları daha da anlamlı hale getiriyor.
Eğer Aile dizisi bu kadar çok beğenildi ise, bunun altında yatan en önemli başarı nedenlerinin başında diyalogların, karşılıklı konuşmaların çok iyi olmasına borçlu. İşte bu noktada senarist Hakan Bonomo’nun hikaye yaratma gücü devreye gidiyor.
Doğaçlama olmayan ve her diyalogu özenle yazılan bir dizinin ekranda ne kadar büyük kitleleri etkileyebileceğine Aile dizisini örnek verebiliriz.