Fragmanda izlediğim kadarıyla, şive de yapmışsınız. Destek aldınız mı?
Tabi ki. Orada yaşayan abilerimizle, ablalarımızla bir araya gelerek oturduk, konuştuk ve birlikte yaşadık. Orada şiveyi yakalamak hiç kolay değil. Çünkü Ayvalık’ta herkes öyle konuşmuyor. Hikâye sebebiyle şive yapmamız gerekiyordu. Bu yüzden, herkeste olmayan şeyleri bulmaya çalıştık.
Yine bir komedi filmi…
Evet, öyle seçiyorlar. Sanırım kimse riske girmek istemiyor. “Komedide bu adamı kullansak güzel olur.” diye düşünüyorlar galiba. Yoksa “Dram oynamam.” gibi bir durum yok. Zaten tiyatroda buna benzer şeyler oynuyoruz. Seyirci beni o kulvarda sevdi, benimsedi. Ama gerçek hayatta ciddi olduğumu görünce de şaşırıyorlar.
Sette nasıl vakit geçirdiniz? Ayvalık keyifli miydi?
Filmin bir bölümü İstanbul’da, bir bölümü de Ayvalık’ta çekildi. Ben hep Ayvalık’taydım. Benim için çok keyifliydi. Bol bol yedik, içtik, sohbet, muhabbet ettik. (Gülerek) Zeytinyağına bandık. Vücudumuz baya bir temizlendi. Dolayısıyla, yazın çalışmak çok keyifli oluyor. Bir de ertesi gün çalışacağın insanlarla sürekli aynı ortamda bulunduğun zaman, mizahın genişliyor, aynı dili konuşmaya başlıyorsun. Örneğin, bir sonraki gün çekilecek sahneler hakkında konuşma fırsatı yakalıyorsun. Evden sete gitmekle, arkadaşınla sete gitmek daha farklı oluyor.