Dizinin setinde de İbrahim Eren ile birlikteydim, konuşmalarında Aliya’nın tarihe geçmiş sözlerinden de örnekler veriyordu. Eren’in, Aliya’nın hayatını ayrıntılı bildiğine dair bir izlenim edindim. Eren’in Aliya’ya olan sevgisi ve saygısının bu diziye ayrı bir enerji kattığını ve TRT’nin bu diziye çok önem verdiğini söyleyebilirim.
Basın toplantısında Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç’in; Türkler’in, Boşnaklar’dan daha çok Aliya’ya ilgi duyduğunu belirtmesi önemliydi:
“Türkleri böyle bir dizi yapmaya iten nedir? Çünkü bir gerçektir ki Türkiye’de Türkler belki de Bosna Hersek’teki Boşnaklar’dan daha çok Aliya İzzetbegoviç’i okuyor ve hayatını araştırıyor. Ve Türkler’i, Türk insanını biraz daha tanıma fırsatını bulduktan sonra bu sorunun cevabını da buldum diye düşünüyorum. Onların Aliya’da sevdikleri, beğendikleri, özendikleri şey şu: Kendilerinin de paylaştıkları değerler. Türkiye’de Aliya İzetbegoviç’in lakabı ‘Bilge Kral’dır ve bu bize abartılı gelir. Çünkü Türkiye’de buradan farklı olarak düşünce insanlarına saygı büyüktür. İkincisi; Aliya mücadele veren, kahraman bir insandı. Türkler de mücadelecidir ve o yüzden Türkler onun bu yönünü de sevdi. Üçüncüsü; bir Müslüman düşünürü olarak, 20’nci ve 21’inci yüzyıldaki İslam’ı ve Müslümanlar’a, kendi hayatı ve yapıtlarıyla nasıl yapılabilir, ılımlı bir şekilde nasıl yürünebilir konularında bir çizgi çizdiği için bence Türkler onu da seviyor. Bu üç sebebi bir araya getirdiğinizde Türkler’in Aliya’yı neden bu kadar sevdiği cevabını alacaksınız.”