Bozdağ Film imzalı, Harzemşahların büyük komutanı ve lideri Celaleddin Harzemşah’ın hikayesini konu alan ve atv’de ekrana gelen ‘Bozkır Arslanı Celaleddin’ dizisinin başarılı oyuncuları Ferhat Yılmaz ile Sezgin Erdemir, canlandırdıkları Şemseddin ve Timur Melik karakterleri ve diziyle ilgili Bozdağ Film Youtube kanalına açıklamalarda bulundu.
Şemseddin karakterine hayat veren Ferhat Yılmaz diziyle ilgili düşüncelerini “Bozkır Arslanı Celaleddin,Türkiye’nin ilk uluslararası dizisi. Çok büyük bir iş. Anlatamayacağımız kadar büyük bir emek var. Özbek oyuncu arkadaşlarımız, Türk oyuncular, bütün ekip çok ciddi emek verdik. Pandemi dönemine denk geldi. O dönemde de büyük direnç gösterdik. Çok zor sahneler var. Tabii 1215’li yıllar, savaş sahnelerimiz var. Çok ciddi sıcak ve soğuk havalarda asla taviz vermeden projeye devam ettik ve yüzümüzün akıyla bitirdik. Mükemmel bir iş çıktı. Çok beğenildi, çok ciddi bir ses getirdi” sözleriyle ifade etti.
Timur Melik karakterine hayat veren Sezgin Erdemir ise, “Bundan önceki iş milyarlarca insana ulaştığı için zaten uluslararası bir iş oldu. ‘Diriliş Ertuğrul’un, ‘Kuruluş Osman’ın hikayesi… Zaten yaptığımız her iş bütün dünya izleyicisine gidiyormuş gibi geliyor artık bana. Bizim hikayeyi izlediklerinde ‘Evet gurur duyduğumuz tarih, kahramanlarımız buydu’ diyorlarsa, ilk ele geçirilmesi gereken kale buydu” dedi.
Ferhat Yılmaz ve Sezgin Erdemir, ‘Bozkır Arslanı Celaleddin’ dizisinin hazırlık süreciyle ilgili konuştu.
Ferhat Yılmaz: Enteresan bir anahtar aslında bu proje, kapıları açan. Türk dünyasını birleştirecek bir iş. Bu iş bütün Türki cumhuriyetlerde, özellikle o bölgede yaşayan insanlara özünü anlatan, ‘özünüzü unutmayın’ diyen bir iş aynı zamanda. Benim için bu projenin en önemli nedenlerinden biri bu.
Sezgin Erdemir: Çok büyük bir iş olduğunu düşünüyorum. Tarihi işler arasında çekilmiş en başarılı prodüksiyonlardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum.
Ferhat Yılmaz: Proje zor bir döneme denk geldi. Ciddi bir hazırlık dönemi geçirdik. At eğitimleri, kılıç eğitimleri gibi eğitimlerde çok iyi hocalarla çalıştık.
Sezgin Erdemir: At ve kılıçla yaptığımız şeyler normal mi? Hayır, değil tabii ki. Burada çok büyük bir özveri var. Hem bize bu eğitimi verenler, hem biz oyuncular, gözümüzü sakınmadan çok tehlikeli aksiyona giriyoruz. Her türlü önlem alınıp hazırlık yapılıyor.
Uluslararası bir projede olmanın heyecanını ve Türk dünyasından oyuncularla çalışmanın yarattığı hissiyatı ise Ferhat Yılmaz ve Sezgin Erdemir şu sözlerle değerlendirdi:
Ferhat Yılmaz: Birçok arkadaşımız yıllardır çalıştığımız insanlar ama ilk kez şu oldu; Özbek kardeşlerimizle karşılaştık. Onlarla bir arada olmak en güzeliydi. Onlar Türkçelerini bizimle birlikte geliştirdiler. Bizim kullandığımız Türkçe’yi konuşamayan bazıları şu an şakır şakır Türkçe konuşuyorlar. Aile gibi olduk.
Sezgin Erdemir: Ortak bir proje olmasından dolayı kadromuzda birkaç ülkeden oyuncularımız mevcut. Ana kadroyu Özbek ve Türk oyuncular oluşturuyor. Oyunculuk sonuçta bir duygu aktarımı olduğu için hangi ülkeden olursa olsun belli bir platformda aynı işi yapıyoruz. İzleyicilere de bizim aramızdaki duygu alışverişi geçiyor. Cengizhan ile oynarken karşı karşıya geldik, provamızı yaptık. Provayı yaparken aramızda görünmez bir enerji akımı hissettim ve bu aradaki kültür ve ekol farkını yok eden sadece oyuncudan oyuncuya geçen kapalı bir dünya haline dönüşüyor. Onun içinde istediğiniz kadar alışverişe devam edebiliyorsunuz. Biz ilk provayı yaptığımızda bunu hissettik.
Ferhat Yılmaz: Çok eğlenceli, çok güzel insanlar. Sete girdiğimiz ilk gün çok güzel bir enerjiyle başlayıp o enerjiyle devam ettik. En heyecan verici olan kısım oydu.
Sezgin Erdemir: Karakterinizle tanışıyorsunuz bir oyuncu olarak. Karakterinizle ortak bir dil geliştiriyorsunuz ve bu zamanla oturmaya başlıyor.
Ferhat Yılmaz: Çekimler sırasında senarist ağabeylerimizden biri bana dedi ki, ‘Ferhat, bir insan sokakta yürürken iyi mi kötü mü anlamazsın ya, çok teşekkür ederiz öyle oynuyorsun.’ Şemsettin çok tehlikeli bir adam. Sarayda ya da sarayın dışında iyi mi kötü mü anlamıyorsunuz. Çok kurnaz bir adam. Melodili oynuyor. Sultana başka, Timur Melik’e başka konuşuyor. Çok tehlikeli bir adam.
Sezgin Erdemir: O kadar güçlü, kendinden emin ve otoriter bir adam ki ve o kadar tecrübeye sahip ki bizim anlattığımız dönem itibariyle aslında Timur Melik geçmişinde çok büyük işler başarıp oraya gelmiş bir adam. Dolayısıyla benim onun huzuruna çıkmam gerekti. O beni kabul etmeliydi ve benim buna hazırlıklı bir şekilde karşısına çıkmam gerekiyordu. Nasıl konuştuğu, düşündüğü, nasıl zorluklar aşarak oraya geldiğini özümseyerek karşısına çıkmalıydım. Celaleddin’in hocası olmasından önce aslında Sultan Aleaddin ile çok büyük bir geçmişe sahip. Fetihler, savaşlar ve savunmalar… Bunların hepsinden alnının akıyla çıkmış bir komutan.
Ferhat Yılmaz ile Sezgin Erdemir, görkemli savaş sahnelerini çekerken hissettikleri duyguları şu sözlerle ifade ettiler.
Ferhat Yılmaz: En heyecan verici sahne Aksaray’da çektiğimiz savaş sahnesiydi. Muhteşemdi. Sezgin Erdemir, Mehmet Pala, Emre Kıvılcım muhteşem oynadı. Bizim koreografi ekibindeki arkadaşlarımız da gerçekten inanılmazlar.
Sezgin Erdemir: Oradaki savaş sahnesi taktik olarak da çekim olarak da benim izlediğim en başarılı sahneydi. Seyirciyi içine alan bir sahneydi. Ben oynarken oradaydım da izleyici olarak izlediğimde de ben kendimi savaşta hissettim ve bunda herkesin emeğinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. İlk sahnemi hatırlıyorum. Zindanda çekilen sahneydi ve bütün bu görkemli hikayeyi anlatırken savaşlar, kahramanlıklar, saraylar kafanızda canlandırırken ilk çekeceğiniz sahnenin 1.5 metrekare içerisinde olması ironik bir durumdu. İlk gün bittiğinde içimdeki tatmin hissini de hatırlıyorum.