Ana sayfa Dizi Haberleri Bir Umut Yeter dizisinde çok büyük dram var, Tolgahan Sayışman bile okuduklarına şaşırdı!

Bir Umut Yeter dizisinde çok büyük dram var, Tolgahan Sayışman bile okuduklarına şaşırdı!

tarafından ker_def

Televizyon Gazetesi Detay / Tolgahan Sayışman, Esra Bilgiç Töre ve Hazal Subaşı’nın başrollerinde yer aldığı Kanal D’nin yeni dizisi Bir Umut Yeter, 27 Eylül Perşembe günü izleyicilerle buluşacak. Avlu, Bizim Hikaye, Bir Zamanlar Çukurova dizileriyle mücadele edecek olan Bir Umut Yeter, hikayesi ve oyuncu kadrosuyla dikkat çeken bir yapım.

Magazin D ekibi, Bir Umut Yeter dizisinin fotoğraf çekimlerinde ekiple bir araya geldi ve ortaya hoş bir röportaj çıktı. Videodan izleyebilirsiniz.

Tolgahan Sayışman’ın açıklamaları da dikkat çekiciydi…

Dizide Yüzbaşı Yılmaz karakterini canlandıracağını söyleyen Tolgahan Sayışman, “Geçmişini, ailesini geride bırakıp askerliğe gönül vermiş, yüzbaşı olmuş bir gün teröristler tarafından pusuya düşürülmesi sonucu bütün ekibini kaybediyor. Kendisi de ağır yaralanıyor. Emekli edildikten sonra her şeyden uzaklaşıp bir deniz fenerinde bekçilik yapmaya başlıyor” diyerek karakterini anlattı.

Hikayenin derin bir dram içerdiğini söyleyen Sayışman, “Çok kuvvetli bir senaryosu olduğunu düşünüyorum, inşallah güzel olur” diye konuştu.

BİR UMUT YETER NASIL BİR DİZİ?

Elif ile Derya’nın mucizevi bir tesadüfle kesişen hayatları, beklenmedik olayların ardı ardına yaşanmasına neden olurken, arada kalan; günahsız, masum, küçük Umut ve geçmişte yaşadıklarıyla hayata küsen Yılmaz’dır…

Askerlikten malulen emekli olan Yılmaz, Köyceğiz’in ıssız bir adasında bulunan deniz fenerini kendine sığınak olarak seçtiğinde, yeni ve yalnız bir hayata başladığını düşünüyor ama yanılıyordur.

Hayattan fazla beklentisi olmayan Yılmaz’ı Köyceğiz’e bağlayan ilk şey Elif’in hayat sevinci olmuştur. Elif’le aşık olmadan evlenip hayata tutunma kararı aldığında ise yeni ailelerinin tek eksiğinin bir bebek olduğunu biliyordur. Ancak Elif’in peş peşe bebeklerini kaybetmesi, ikisini de perişan eder… Ta ki Elif’in cansız bir bebek dünyaya getirdiğinin ertesi sabahı, dalgaların kıyıya savurduğu küçük bir kayıktan gelen bebek çığlığının denizin tüm sessizliğini bozmasına kadar…

Elif, bebeği Allah tarafından bir hediye olarak görürken, Yılmaz bunun yanlış olduğunu biliyordur. Elif’in bebeği emzirmesiyle bebeğin ağlaması dursa da yıllar boyu sürecek bir vicdan azabı başlayacaktır.

Bu tesadüf; Yılmaz, Elif ve kaybolan çocuğunu arayan Derya arasında beklenmedik gelişmelere neden olacak ve herkesin hayatını derinlemesine etkileyecektir.