SELİM OLMAK
“Yamaçsın oğlum sen Yamaç Aga. Selim olmayı nerden bileceksin. Benim her günüm kendimi ispatlamakla geçiyor, her Allah’ın günü. Senin o s.kindirik oyunlarını her Allah’ın günü oynuyorum ben. Anan hiç sana dedi mi? Biz seni istemiyorduk, piyangodan çıktın sen. Dedi mi? Demedi. Kahraman’ın gölgesinde büyümek ne demek biliyor musun sen? Ben biliyorum. Babanın bakışlarını yakaladın mı hiç? Bu çocuk niye böyle oldu diye sana bakarken. Selim olmak bu demek işte. Senin bir b.k bildiğin yok Yamaç baba, bir b.k bildiğin yok.”
İşte tam bu an Selim’e empati yapabiliyorum. Anlıyorum ‘Yamaç Baba emreder biz yaparız.’ serzenişinin gerisinde yatan nedeni. Ama ya ihanet? Ölesiye nefret bile söz konusu olsa yine ihanet eden ile empati yapmak olası değil. Yalnız Vartolu ne çakal değil mi? Yoksa kardeşler arasında bir güven problemi mi var?
İşler daha da karışıyor. Vartolu Yamaç’ın yönlendirmesiyle ‘efendimiz’ olarak seslendiği Beyefendi aferin dağıtmaya başladı. Haftalardır söylediğim kentsel dönüşüm rant kavgası değilse nedir bu Beyefendi’nin derdi?
Son olarak, bölümlerde kullanılan şarkılar beni benden alıyor, özenle seçildiği çok belli. Bir kalp de hem seçene hem seçilene
“Yalnız ölmicem di mi
Böyle sessiz sessiz
Solup gitmicem di mi
Sokakta düşkün biri
Bir kuytuda bulunmuş
Ben kaybolmıcam di mi…” ¹
¹ Can Güngör – Yalnız Ölmek
Yazıyı sonlandırmadan; Beyefendi’ye bir çift lafım var; son gülen, iyi güler…Ve son gülecek olan kişi: Yamaç
Aslı’nın Sureti / Milliyet blog