Ana sayfa TV Programları Ferhat Göçer’e canlı yayında büyük isyan!

Ferhat Göçer’e canlı yayında büyük isyan!

tarafından ker_def

nlü şarkıcı Ferhat Göçer’in kızı Yağmur, Kanal D’de yayınlanan ‘2. Sayfa programında göz yaşlarını tutamadı. Yağmur Göçer, babasıyla yaşadıklarını canlı yayında anlattı

Kanal D ekranlarında yayınlanan 2.Sayfa programına şarkıcı Ferhat Göçer’in kızı Yağmur Göçer konuk oldu. Babasına yazdığı sitem dolu mektupla gündeme gelen Yağmur Göçer, canlı yayında babasına; ‘Keşke şöhret olmasaydı da benim babam olarak kalsaydı’ sözleriyle seslendi. Ferhat Göçer’in 21 yaşındaki kızı Yağmur Göçer son günlerin konuşulan ismi. ”Baba hasretiyle büyüdüm” diyen Yağmur Göçer, Ferhat Göçer’in 1993 yılında evlendiği Berna Hocaoğlu’ndan olan kızı. 5 yıl süren evlilik sonrasında Berna Hocaoğlu ve Ferhat Göçer ayrıldı. Daha sonra Ferhat Göçer ikinci kez evlendi ve Can adında bir oğlu oldu.

İşte Yağmur Göçer’in açıklamaları…

* Ben babamı kimseye şikayet etmek amacıyla o yazıyı yazmadım. Sosyal medyadan yaptığım paylaşım 8.5 aydır babası tarafından bir kez dahil aranmayan kızın dışa vurumuydu.

Ben sadece içimi dökmek istedim, o yazıyı yazarken ben babamın ünlü olduğunu unuttum. Olayların bu kadar büyüyeceğini düşünmedim.
Babam beni mektuptan önce 8,5 ay aramadı mektuptan sonra da…

“Annem bana küçükken hediye alıp ‘baban aldı’ derdi.

Ben astım hastasıyım. Kolum 8 ay felç kaldı, babamın evine gittim. Babam beni bırakıp hemşireyle konsere gitti.

Ortaokul mezuniyetime babamla gidebilmek için hastane çıkışında babama gittim. Sabah benimle mezuniyete geleceğini düşlediğim babam beni evden yolladı.’

Babası tarafından aranmamak hiçbir kızın tercihi olamaz. Olsa bile ‘o onun tercihidir’ deyip aramaması ben bunu kabul edemiyorum.

Çocuklar yanlış yapar aileler affeder, barışır. Farz edelim ki ben yanlış yaptım. Ama öyle bir şey de olmadı.
8,5 ay önce yaşadığım bir olay var. Yemek yedik birlikte, yemek bitiminde rencide edici sözlerle masadan kovuldum.
O gün alışveriş yapmıştık, yemek yedik sonra da masadan kovuldum.
Durup durup durken olmadı. Ben yurtta kalıyordum okul için. Annem de ‘iyi görünmüyorsun bende kal biraz.’ dedi. Ben de annemde kalmaya başladım. Babamı da arayıp bir açıklama yapmadım.

Kış alışverişi yapmak için babamla buluştuk. İşlerimizi hallettik sonra masaya oturduk yemek yedik, yurdu arayıp babam bilgi aldı. Benim orada kalmadığımı öğrendi, ama daha öncesinde biliyordu zaten. Bilmiyormuş gibi davrandı, beni masadan ‘kovdu’ demek istemiyorum zoruma gidiyor uzaklaştırdı diyelim…

Ben annemin dolduruşuna gelebilseydim eğer, bu kadar üzülmezdim. Annem küçükken benim düşümde bir baba yarattı. Kendi hediye alıyordu, ‘baban aldı’ diye hediye veriyordu. Doğum günümde hediyeler geliyordu ‘babandan geldi’ diye söylüyordu ama kendisi yolluyormuş ben yıllar sonra annemden öğrendim. Benim bilinçaltımda öyle bir baba oluştu ki toz konduramıyordum. Annem benim babamla her zaman iletişimim olsun istedi, her zaman bir bağım olsun istedi.

”Annemin bizim oturduğumuz siteye girmesi yasaktı. Yan komşumun kızı beni aldı. İki üç saat içerisinde iğnelerle hazırlanıp ortaokul mezuniyetine gittim. Ben orada babamla olmak istiyordum.”

Ben babamın sevgisini görmedim. ‘Annesi dolduruyor‘ diyenlere tek cevabım ‘keşke doldursaydı da bunlar olmasaydı.’

Ben çok uzun süre babamla yaşadım, 7-8 sene… Merkezde babam vardı, ben onun yörüngesiydim.

Şuan bütün fotoğraflarımı kaldırdım babamla olan, böyle kalabilmek çok isterdim fotoğraflardaki gibi… Gülebilmeyi çok isterdim, keşke zaman dursaydı.
Velayet davalarım oldu benim ben her seferinde ‘babam’ dedim. Gelen mektupları annemin yazdığını bile bile ben yine de ‘baba’ dedim.

”BABAM KEDİYE KÖPEĞE ‘KIZIM’, BANA ‘TAKOZ’ DERDİ”
“Geçimimin büyük bir kısmını annem karşılıyor. Ben Yeditepe Üniversitesi’ni kazandım. Ama burslu ama burssuz. Babalık maddiyatla yapılmaz. Babam evdeki kediye köpeğe ‘kızım’ derdi, bana ‘takoz’ derdi. Ben babamdan sevgi kelimeleri duymadım. ‘Bir kız çocuğu babasından ne ister?’ diye yazdım. Yazdıklarımda baba sevgisi bulamadım. Saçını okşayan bir baba bulamadım.”

”Ben ne yapmış olabilirim de 9 aydır yok sayılmanın karşılığı olabilir. Babam benim tek ve ilk aşkımdı. Ben başka birine güvenmekte çok zorlanıyorum. Sevilmeyi bilmiyorum ki eş seçimi yapabileyim. Nasıl bir sevgi alabilirim ki? Her elini uzatana kılıcımı çekiyorum yaralanmamak için. Hayatımın merkezi babamdı. Hayatımın merkezi boşaldı. ”

Ben şöhretinin hiçbir zaman avantajını yaşamadım. Ben babama aşık, o işine aşıktı çünkü. Evdeki kedi, köpeğe ‘kızım’ derdi, bana ‘takoz’ derdi. Gidip gizli gizli odamda ağlıyordum.

Ben artık babamla birlikte yaşamayı düşünmüyorum. Ben artık onu aramayacağım. Eğer ben babamı arayıp eve gidersem başa döneceğiz, o yüzden aramayacağım.

Ben babasına aşırı bağlı bir insandım. Çünkü annem bilinçaltıma babamı öyle bir işledi ki atamıyorum. Psikolojik destek aldım, hala da alıyorum. Hayatımın merkezine kendimi almaya çalışmak kolay olmadı. Ben senelerin alışkanlığını nasıl değiştirebilirdim ki bu yüzden psikolojik destek aldım.

Babamı bu 8.5 ay içinde özlediğim anlar olmuştur ama, ben bunları teraziye koyuyorum. Diğer olaylar daha ağır basıyor. Sadece psikolojik değil, ciddi sağlık olayları da yaşadım. Doğduğum günden beri ciddi kalp sıkıntıları yaşadım.

Benim şuan sol kolumdan tansiyon alınamıyor, nabız sesi çok yavaş geliyor. En son takılan stendim geciktirildi 1,5 yıl, operasyonu olmadım çünkü babam istemedi. Doğru bulmadı bu operasyonu. Şimdi doktorlar operasyonun geciktiğini söylüyorlar.

Babamla yaşarken annemin o siteye girmesi yasaktı. Komşular alıp beni anneme götürüyordu. Yine bir ameliyat oldum babamın evindeydim, babam beni o gece bırakıp hemşireyle konsere gitti.

Arasa ne yaparım bilmiyorum, aramadı ki bileyim… Babacığım da diyemem ama… Bilmiyorum ne yaparım, aranmadım.

‘Kızım’ şarkısı beni mahveden bir şarkı, ama bu şarkıyı babam yazmadı. Belki benim için alınmıştır onu bilemem ama şarkıyı Sinan Akçıl yazdı.