‘Kötü adamı oynamak istiyorum’
Komedinin aranan yüzlerinden Hakan Bilgin, hayranlarına ters köşe yaparak kötü adamı oynamak istediğini söyledi.
TRT 1 ekranlarında Pazartesi akşamları izleyicilerle buluşmaya devam eden Ege’nin Hamsisi dizisinde belediye başkanı rolündeki Hakan Bilgin, kariyer basamaklarını hızlı şekilde tırmanmaya devam ediyor.
Hakan Bilgin, ‘Ege’nin Hamsisi’nde aşka küsen bir belediye başkanını canlandırıyor. “Aşk, çok hızlı gelişen, insanı kör eden ve mantıklı davranmasını engelleyen bir duygu” diyen oyuncu, hem rolünü hem de aşka bakış açısını anlattı.
– İlk rolünüzü burnunuz sayesinde aldığınız doğru mu?
Bu anekdotu, Yakındoğu Üniversitesi’nde, çocuklara yaptığım motivasyon konuşması sırasında anlatmıştım. İnsanların farklılıklarının bazen hayatlarının dönüm noktası olabileceğini anlatırken, söz bu konuya geldi. ‘Aşkım Aşkım’ dizisinde çok genç ve amatördüm. Karadenizli bir balıkçı aranıyordu, burnum nedeniyle de beni seçtiler. Küçükken, ‘Neden burnum büyük?’ diye sitem ederken, bu sayede oyunculuğa başladım.
– Sizi yıllardır TV ekranında ‘anlayışlı, sempatik, duygusal ve komik adam’ rollerinde izliyoruz. Bu kavramlar sizi ne kadar yansıtıyor?
Bu soruyu bana değil, çevreme sormak lazım aslında. Kendimi bildim bileli her zaman hoşgörülü ve pozitif bir insan olmaya ve çözüm üretmeye çalıştım. Bunun bir özellik değil, insanda zaten olması gerekten bir vasıf olduğuna inandım. Sanırım bu karakter yansıması, sadece bu özellikleri verebileceğimi düşündürdü yapımcılara. Onlar, ne yazık ki çok riske girmeyi sevmez. Hatta bu konuyla ilgili de bir anım var.
Sevgili Faruk Aksoy, ‘Recep İvedik 1’i çekerken, Şahan Gökbakar benim bu filmde oynamam gerektiğini söylemişti. Faruk Abi ise “Esmer bir adamdan otel müdürü olmaz” demişti. Şahan, iki saat boyunca “O bir oyuncu, bunu da oynar” deyince, rol benim oldu. Bu karakterin başarısından sonra Faruk Abi, ‘Avanak Kuzenler’de bana yine kendi kişiliğimin çok dışında bir rol vererek, diğer yapımcıların yapmadığını yaptı. Aslında kötü adamı oynamayı çok istiyorum.
– ‘Ege’nin Hamsisi’ dizisinde aşka küsen belediye başkanı rolünde izliyoruz sizi. Nuri Pekyaman karakterini anlatabilir misiniz?
Nuri, İclal Aydın’ın oynadığı Melahat karakterine çocukken aşık olmuş ama bunu ifade edememiş ve kimseyi de hayatına sokmamış yalnız bir insan. Küçük kasabasında belediye başkanlığını yürütüyor ama damarına basılırsa, sertleşebiliyor. Daha önce hiç belediye başkanını oynamamıştım. Şimdi Sığacık’ta dolaşırken, herkes “Başkanım’ diyor. Seçime girsem, oy bile alırım sanırım.
– Sizi aşka küstüren şeyler yaşadınız mı gerçek hayatta?
Yaşadım tabii… Aşk çok hızlı gelişen, insanı kör eden ve mantıklı davranmasını engelleyen bir duygu. Bu yaşıma geldiğimde, daha sağlıklı düşünerek, aşkın bende yaratabileceği tehlikelerden uzak kalmaya çalışıyorum. Kör olmak istemiyorum. Hayata bakışım, mutlu olmak üzerine kurulu. Bu nedenle beni mutlu eden her varlığın hayatıma girmesine izin veriyorum.
‘Sahne arkası perdeye yansıyor’
– ‘Çakallarla Dans 5’ filmi yakında vizyona girecek ve siz beşinde de rol aldınız…
Filmin başarısının en önemli sebeplerinden biri, oyuncuların ayrı ayrı kariyerleri olmasına rağmen, sette abi-kardeş ve mizah ortaklıklarının hiç değişmemesi. Sahne arkası eğlencesi, perdeye yansıyanla neredeyse aynı.
– Oyunculuğun ve sunuculuğun yanı sıra 15 yılı aşkın zamandır TOÇEV’de danışmanlık yapıyorsunuz. Ailesinin maddi yetersizliği nedeniyle okuyamayan, çalışmak zorunda kalan çocuklara maddi ve manevi destek veriyorsunuz…
Doğru. Çocuğu sadece maddi olarak desteklemek değil, psikolojisi ve sağlığıyla da ilgilenmek gerekiyor. Bu alaka, sanki sizin evladınızmış gibi olmalı. ‘Nasıl vakit bulabiliyorsun bunca şeye?’ diye soruyorlar; Cevabım, bence her şeye vakit var, sadece doğru planlamak lazım.