Perihan’ın inadı tutar ve “ o kadın bu evden gidecek” diye oturur, aynı şeyi Hülya’da yapar ve o da “o kadın bu evden gidecek” der. İkisinin de geri adım atmak gibi bir niyetleri yoktur. İki kadın da avukata gider, ikisinin avukatı da “biz kesin kazanırız” der ama ikisi de davaların en az bir iki yıl süreceğini söylerler.
Böylece isteseler de istemeseler de iki kadın da o evde yaşamaya başlar.
Metin ne yapacağını bilemediği için kendini yatak odasına kilitler geceleri. İki kadın ötekini kaçırtmak, evden kovmak için akla hayale gelmedik numaralar yapmaya başlarlar. Kimi zaman akıllarını kimi zaman da kadınlıklarını kullanmaya çalışırlar. Hacı hocalara büyüler yaptırmak, ötekini çeşitli sebeplerle polise ihbar etmek, hakkında dedikodular çıkartmak… Kocayı etkileyip öteki kadından vazgeçmesini sağlama çabaları…Birinin yaptığı yemeğe öteki tuz doldurur, ötekinin ütülediği gömleği beriki yırtar vs…Artık ellerinden ne gelirse… Tabi bu arada kocasını asla öteki kadın ile yalnız bırakmamaya çalışmak da en dikkat ettikleri iştir.
Kızlardan evli olan Gülsen Perihan’a çok bağlıdır ve o Perihan’dan yanadır. Yaşlı anne Hüsniye ve Küçük oğlan Mert tarafsızdır. Küçük kız Birsen Hülya’ya ve modern dünyaya özendiği için Hülya’cıdır. Komşu Mürvet Metin’i Hülya ile tanıştırdığı için Perihan’a karşı suçluluk duymaktadır ama kararsızdır. Damat Tarık ve küçükler daha çok işin gırgırındadırlar. Ortalık her zaman için toz dumandır, iki kadın da inatçı ve kararlıdırlar. Böyle iki kadının aynı evde olmasından, birbirlerini kaçırtmak için savaşmalarından ve Metin’in ızdırabından doğacak komik hikayelerle dizimiz sürer…