Ana sayfa Dizi Haberleri Kanunsuz Topraklar öyle sıradan bir dizi değil!

Kanunsuz Topraklar öyle sıradan bir dizi değil!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Yeni sezonun üzerinde en çok çalışılan, ekibini içine sinerek yaptığı dizilerden birisi Kanunsuz Topraklar oldu. Fox TV ekranında çarşamba akşamları izleyici ile buluşmaya başlayan dizinin başarılı bir çıkış yaptığını söyleyebiliriz.

Esra Bilgiç, Ugur Güneş ve Necip Memili’nin başrollerinde yer aldığı dizi izleyicileri 1939 yılının Türkiye’sine götürdü. Maden ocaklarında çalışan işçilerin yaşadığı büyük dram ve maden patronlarının kurduğu acımasız düzene karşı başlatılan isyan, izleyen herkesi etkiledi.

Hikayesi ve oyunculuk performanslarının yanı sıra; hem kostümleri hem aksesuarları hem de oluşturduğu atmosfer ile Kanunsuz Topraklar yeni sezonun en iyi dizilerinden birisi olarak göze çarpıyor. Dizinin oyuncuları da yaptıkları açıklamalarda proje olan güvenlerini ifade ettiler.

Gülfem karakterini canlandıran Esra Bilgiç, “Biz çok heyecanlıyız. Çok emek verdik. Aslında herkes işe başlamadan önce böyle söylüyor. Ancak tüm ruhumuzu, kalbimizi bu işe verdik. Arkadaşlarım inanılmaz yoruldu. Hepimiz çok yorulduk. 1939’u yaşatabilmek için, çünkü çok zor bir dönem. Umarım seyirci de beğenerek, takdir ederek bunun karşılığını verir” diye konuştu.

Kanunsuz Topraklar öyle sıradan bir dizi değil! 7

Davut karakterine hayat veren Uğur Güneş de dizi hayranlarının ilk kez 1939’lu yıllara Kanunsuz Topraklar ile gideceğini ve o yılların ortamını görme fırsatı bulacağını anlattı.

Oyuncu, “İzleyici, 1939 yılını görecek ilk defa. Bu dönemde geçen bir madenci ailesinin dramını, verdiği yaşam mücadelesini, Davut’un imkansız aşkını izleyecek” diye konuştu.

Necip Memili dizide Ali Gelik karakterine hayat veriyor. Bir maden patronu olarak izleyici karşısına çıkacak olan Necip Memili, dizi için verilen emeğe dikkat çekti.

Çukur dizisinden sonra saç, sakal ve bıyıklarını keserek yeni bir imaja kavuşan ünlü oyuncu, şunları anlattı: “Çok fazla emeğin, çok fazla gözyaşının, göz nurunun akıtıldığı bir hikaye bekliyor sizi. 1940 Türkiye’sini anlatacağız. Çok güzel bir hikaye. Faruk Teber çok güzel görüntüledi.”