Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Naz Çağla Irmak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Naz Çağla Irmak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Naz Çağla Irmak, 31 Mayıs 1997 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Naz Çağla Irmak
Doğum Tarihi: 17 Aralık 1997
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.66 m.
Kilosu: 54 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Kahverengi
Annesi: Hülya Gülşen Irmak
Kardeşleri: İki erkek kardeşi var.
Instagram: https://www.instagram.com/nazcaglairmak/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi:  Ankara’da doğdu büyüdü. Annesi tecrübeli bir oyuncu olan Hülya Gülşen Irmak. Set ahlakını daha çocukken annesi ile sete gittiği zamanlarda öğrendiğini belirtiyor. “Annemin arabasının saati, kol saati, telefonunun saati hep 7-8 dakika ileri olurdu ve o saatlere göre yaşardı, hiçbir yere geç kalmazdı. Bunları görerek büyümenin bu gün yaşadığım iş hayatında artılarını hissediyorum. Annem, hiçbir zaman beni ‘bunu yap’ diye yönlendirmese de, yapılmaması gerekenleri hep kulağıma fısıldadı. Onun oyuncu olması benim için kesinlikle avantaj, evde hocam var daha ne olsun?”

Çocukluk yılları: Oyunculuk annesinden ötürü çocukluktan beri hayaliydi. “Kuliste beni de sahneye çıkarsalar, bu kız da 60 kez izledi oyunu diye bir alkışlatsalar diye beklerdim. Çıkarmazlardı tabii, ağlardım. Niye ağlıyorsun dediklerinde ‘Burada değil, orada olmak istiyorum’ demişim. Başka bir iş yapabileceğimi düşünemiyorum. Sanki oyunculuk arzum, hafızamın geçmişinden bile daha öncelere dayanıyormuş gibi. Oyuncu anne çocuğu olmaktan sebep olsa gerek. Gerçekten harekete ne zaman geçildi derseniz; önce okul oyunları, 8 yaşındayken de  ‘Bizim Evin Halleri’ dizisiyle televizyon maceram başlamış oldu. Daha sonra ise lisede okurken okulda tiyatro oyunlarında da yer aldım. Küçük bir kızken babamla konsere değil de annemle tiyatroya gitmeyi tercih ederdim. O günden bu güne değişen pek bir şey yok.”

Eğitim hayatı: Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun oldu. Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde eğitim aldı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2002 yılında, 8 yaşındayken  ‘Bizim Evin Halleri’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Kırgın Çiçekler’ dizisinde canlandırdığı ‘Kader’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişisel gelişim:  Oyunculuğunu geliştirmek adına pek çok eğitim alıyor. “Konservatuvar eğitimimin yanı sıra, Meisner tekniği atölyesi, kamera önü oyunculuk (ki gerçekten sahnede oynamaktan çok başka bir üslup ve dinamik gerektiriyor) atölyelerine gittim. Güzel atölyeler yakaladıkça da gitmeye devam edeceğim, çünkü oyunculuk da devirle birlikte dönüşen bir şey.”

Kişilik özellikleri: Sosyal, dışa dönük bir kişiliğe sahip. “Sosyalleşip eğlendiği kadar evde vakit geçirmezse can sıkabilecek, üretime ve yeteneğe hayran olan, kendi halinde bir insanım diyebilirim. Hayatımda ‘asla vazgeçmem’ dediğim şeyler; Köpeğim Mösyöm, ailem ve yalnız geçirdiğim vakit.”

Sosyal: Setten arta kalan zamanlarında, bol bol spor yapıyor, resim çiziyor, kendine ve ailesine vakit ayırıyor.

Düşünce yapısı: Genç yaşta çok sayıda izleyici kitlesi olan dizilerde yer alarak ünlü olmanın hayatında çok büyük değişiklik yapmadığını düşünüyor. “Sevgi görmek ve takdir edilmenin verdiği mutluluk ve biraz da sorumluluk dışında hayatım aynen devam ediyor. Örnek teşkil etmek meselesinin verdiği tatlı sorumluluk dışında beni zorlayan bir durum yok.”

Aşka bakışı: Bir ilişkideki en önemli etken; uyum bence. “Bir çarkın parçalarının birbirine oturması gibi. Parçalar kenetlenir ve makine sorunsuzca çalışır. Fedakarlık da önemli. Sadece aşk değil tüm insan ilişkileri yapılan fedakarlıklarla, yaptığınız seçimlerle, vazgeçilen ve kazanılan şeylerle güçlenir. Bence aşk, ‘sabredebilme yeteneğidir’ diyor Westend oyunundaki karakterim Lilly. Bence de öyle, ne olduğunu bilmeden eksik hissetmediğin, bilince ise eksik olsa ne yapardım bilemediğin bir şey sanırım.”

Mutluluk kaynağı: Annesinin de oyuncu olması en büyük mutluluk kaynaklarından biri. “Annemin oyuncu olmasının avantajı, dezavantajından daha çok. En önemlisi evinde bir hocan oluyor. Her zorlandığın yerde ona danışabilirsin. Set ahlakını doğduğumdan beri biliyordum çünkü ya annemle sete ya da babamla konsere giderdim. Konservatuvar sınavına hazırlanırken aynı zamanda Kırgın Çiçekler’in ilk senesiydi. 17 yaşındayım ve sınava hazırlanıyorum. Hayatımda ilk defa bir dizide oynuyorum o da fenomen oluyor. Hiç çalışmadığım bir tempoda çalışıyordum. O dönemde annem beni konservatuvar sınavımda canlandıracağım karakter için geceleri dahi zorla ortaya çıkarıp çalıştırıyordu. Ben o şekilde sınavı kazandım. Ben annemi tiyatro sahnesinde alkışlarken ağlardım. Niye ağladığımı soranlara da orada olmak istediğimi söylerdim.”

İlk sinema filmi: Murat Şeker/ Çakallarla Dans 5

Hayata bakışı: Pandemi ve karantina döneminde hayatta en çok ‘durmayı’ öğrendi. “Durmayı öğrenmek bu dönemin bana en büyük katkısıdır. Kontrolümüzün ve yetkimizin ne kadar az olduğunu, bir şeyler olurken bazen engel olamayacağımızı, engel olamadığımız noktadaysa ne kolay uyumlandığımızı fark ettiğim, oldukça algılarımı açan bir dönem oldu. Öz disiplinimi geliştirdiğim, yaşarken öyle gelmese de şimdi bakınca çok faydasını gördüğüm zamanlardı.”

İş hayatına bakışı: “Oynayacağım her yeni karakterin beni şaşırtmasını isterim. Bir rolü kabul etmeden önce senaryoda özellikle, tabii, bu eğer bir tiyatro metniyse, bana karakter hakkında ne kadar bilgi ve fırsat verdiğine, karakterin metni anlatmakta üstlendiği misyona, varsa dönüşümüne dikkat ederim. Televizyonda ise bütün bunların üstüne biraz da öngörü eklemek gerekiyor.”

Sette nasıl birisi? Sette arkadaşlık kurmaya çok önem veriyor. “Ekrana yansıyan şeyin samimiyet olduğu yadsınamaz bir gerçek olduğundan,  sete çıkılmadan evvel, çalışacağım ekiple arkadaşlık kurmaya önem veriyorum.”

Kariyer planı: Oyunculuk dışında, şarkı söylemeye de bayılıyor.  Bunun dışında dans etmeyi, tatlı yapmayı çok seviyor. “Bunları ilerde mesleğe dönüştürebilirsem ne şahane olur. Bağımsız uzun metrajlı bir filmde oynamak istiyorum. Ancak, mesleğin nihai amacının tiyatro oynamak olduğunu düşünüyorum. Tiyatro, öncelikle benim için sonsuz bir oyun alanı. Zaten kutu oyunlarını ya da kelime oyunlarını oynamayı çok severdim. Tiyatro benim için oyun oynamak gibi. Bir kere ben annemin o heyecanını gördüm. Prömiyer öncesi o gün yaşadığı heyecanını ve çıktıktan sonraki mutluluğuna şahit oldum. O yüzden bu yüksek duygular beni çocukken çok etkiledi. Tiyatro, çok tutkulu bir şey. Hatta mesleğin nihai amacının tiyatro oynamak olduğunu düşünüyorum. Çok iyi bir sinema filminde ya da derinliği olan işlerde oynadığın zaman aynı tatmini alıyorsun ama tiyatronun en büyük tatmin kaynağı olduğunu düşüyorum.”

Kimlere hayranlık duyar?  Büyük bir Cate Blanchett hayranı. “Aynı zamanda Jessica Lange’e da bayılırım. Ülkemize dönecek olursak da, Bergüzar Korel’in hayata bakışını ve başkalarına şifa oldukça varoluşunu çok takdir ediyorum.”

En sevmediği özelliği: Üşengeç olması. “Zaman zaman üşengeç olabiliyorum, gerçi o da çok çalıştığım zamanlarda nüksediyor.”

En sevdiği özelliği: “Yapmam gereken işi yapmadan keyfe geçmemek diyebilirim.”

Formunu nasıl koruyor? Spor yapıyor, sağlıklı besleniyor. “Spor yapmak edindiğim en güzel alışkanlık, gün geliyor sabah 9.00 set ise 7’de uyanıp spor yaptığım oluyor, haftada 4 gün spor yapmaya, genel olarak sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorum. Tabii ‘cheat day’ dediğimiz serbest günler de en büyük keyfim.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2002- Bizim Evin Halleri

2015/2018 – Kırgın Çiçekler / Kader

2020/2021 – Tövbeler Olsun / Aylin Necipli

2021- Ayak İşleri / Yasemin

SİNEMA FİLMLERİ

2021- Amacı Olmayan Grup

2019 – Çakallarla Dans 5 / Leyla

TİYATRO OYUNLARI

2019- Westend – Batının Sonu / Oyuncu

2018- Timsah / Oyuncu