Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, interaktif talk show programı “HadiBe”ye ‘Yol Arkadaşım 2’ filmi ile tekrar sinemaverlerin karşısına çıkan İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç konuk oldu.
İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç, Emre Saygı’nın sorularını içtenlikle yanıtladırlar, kendileri ve film ile ilgili bilinmeyen yönlerini anlattılar. İlk film ile büyük bir izleyici kitlesinin beğenisini kazanan filmin ikincisi ‘Yol Arkadaşım 2’ ilk 3 gün şampiyonu oldu ve tam 524.404 sinemaseveri güldürdü.
Film çekmesi izlemesi kadar keyifli değil
Yol Arkadaşım filminin başarılı oyuncuları İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Uğur, ilk filmi için daha sonraki bir röportajda; “yol filmini yazdım da aslında yol filmi yapmak hiç öyle kolay değilmiş arkadaş, başımıza neler geldi” demiştiniz… Hiçbir ders almamışsınız ki ikincisini çekmişsiniz…’ sorusunu cevapladılar: Oğuzhan Koç; ‘Demek ki ders alamamışız ki birincisinin daha zorunu yazdık. “Nasıl daha fazla zorlaştırabiliriz, daha sıcak bir yerde çekelim” falan dedik.’ İbrahim Büyükak; ‘İlk filmin röportajlarında da hep bunu diyordum, hala da diyorum; yol filmlerini çok seviyorum, nerede bir yol filmi görsem hemen gidip izlerim. Kendim de öyle bir film yapmak istedim. Yolun kendi içinde bir ritmi vardır ya; bir normal adam, bir garip adam ikili bir film yapalım dedim. Fakat çekmesi izlemesi kadar keyifli değil. İlk film bütün çileye rağmen çok sevilince, ikimiz beraber sinemada çalışmaktan da keyif alınca aklıma bir hikaye geldi ve hemen Oğuzhan’la paylaştım. Hikayenin kendi içerisinde güçlü bir film oluşturup oluşturmayacağına dair inancımızı sorguladık. Sonra çok güzel bir film olacağına inandık ve projeye girdik. Evet ama bu sefer ilk filmin iki katı zorlukta bir filmdi…’ Oğuzhan Koç; ‘İlk filmi çekerken en azından akşamları otele geldiğimizde yemek yerken biraz sohbet etme imkanımız oluyordu. Bunda o da olmadı, çünkü öyle bir şeye gücümüz kalmıyordu. Herkes sesizce odasına gidip çıt çıkarmadan uyuyor, sabah 4.20’de bir daha kalkıyordu…’
Sette eğlence yok, eğlenceli olan filmin kendisi
Sette bir saat hiç konuşmadan yemek yediğimiz anlar var
Genç oyuncular dışarıdan görünen set ortamıyla yaşanılan set ortamının farklı olduğunu şöyle ifade ettiler: Oğuzhan Koç; ‘Biz her yerde bunu söylüyoruz; 3 Adam’a gelen bütün sinema filmi konukları hep “biz sette çok eğlendik, set şahaneydi.” diyordu. Biz filme bir girdik İbrahim’e “hani herkes sette eğleniyordu, biz niye eğlenmiyoruz?” diyordum. Yani, sette eğlence diye bir şey yok, eğlenceli olan film. Yoksa onu çekmek çile…’ İbrahim Büyükak: ‘Sette bir saat hiç konuşmadan yemek yediğimiz anlar var. Bizim filmimizde aksiyon da çok var, onları yapmaya çalışmak büyük bir yorgunluk yaratıyor. Bir de hava 45 dereceydi ve hep yazlık yerlerde çektik filmi; arka planda güzel bir doğa olsun diye ama gerçekten zor bir süreçti. Oğuzhan bana sürekli, unutmayalım bak bu yaşadıklarımızı diyordu. Ve ilk filmde her sabah 4’te uyanıp yanıma gelip “bu benim son filmim haberin olsun” diyordu ve ikinci filmde de aynılarını söyledi.’ Oğuzhan Koç; ‘Son set günü beni bir havaya atıp tutun ben bir daha gelmem, dedim.’
Üçüncü film neden olmasın
Yol Arkadaşım filmelerinin senaristi de olan İbrahim Büyükak’ın 3. Film hakkındaki düşünceleri şöyleydi: İbrahim Büyükak; ‘Oabilir; çünkü ilk filmi seyircimiz çok sevip sahiplendi. Bu filmi ondan da çok seveceklerine inanıyorum. Çünkü her anlamda üstüne daha çok şey koyduğumuzu düşünüyorum; komedi anlamında da, reji anlamında da, oyunculuk anlamında da çok komik çok eğlenceli ve ilk filmin üzerinde bir film izleyecekler. Eğer seyircimiz aynı ilgiyi gösterirse, biz o ilgiye mazhar olursak, üçüncü film neden olmasın? Zaten Oğuzhan’la da Bedran’la da çalışmak çok keyifli!’
İlk filmimizi de çok seviyoruz tabii ama bu filmde hepsinin üstünde bir şey izleyeceklerini ümit ediyoruz
Başarılı oyuncu İbrahim Büyükak ilk film ile ikinci filmi kıyasladı: İbrahim Büyükak; ‘Her açıdan ilk filmin üstünde bir film yaptığımızı düşünüyoruz. Komedisi, rejisi, aksiyonu, hissiyatı daha üstte bir film yaptığımızı düşünüyoruz. İlk filmin sevilen duygularını ve sevilen hissiyatını bozmadan üstüne yeni şeyler koyduğumuzu düşünüyoruz. İlk filmimizi de çok seviyoruz tabii ama bu filmde hepsinin üstünde bir şey izleyeceklerini ümit ediyoruz.’
‘Anadolu Turnesine çıktığımızda seyirciyle beraber izlemelerde seyircinin nabzını anlamak, seyircinin neyi sevip neyi sevmediğini anlamak bizim için çok önemli donelerdi’
‘Birinci film bittikten ve filmi perdede gördükten sonra “bu filmin ikincisini yaparsak şunu şöyle yapalım” dediğiniz şeyler var mıydı?’ sorusuna İbrahim Büyükak şöyle cevap verdi: İbrahim Büyükak; ‘Tabii ki vardı. Kendimize “bunu böyle oynasak daha güzel olurdu, demek ki bu sahne farklı da yapılabilirmiş.” diyorduk. Aslında bir rehberlik ediyor. Tecrübe parayla satın alınabilen bir şey değil yani ‘Küçük Esnaf’tan beri en çok, Anadolu Turnesine çıktığımızda seyirciyle beraber izlemelerde seyircinin nabzını anlamak, seyircinin neyi sevip neyi sevmediğini anlamak bizim için çok önemli donelerdi. O yüzden de onları çok önemsiyoruz.’
Bundan daha güzel ne olabilir?
Programın doğru-yanlış bölümünde ‘Selfie çekilirken düzgün çıkmış mıyım diye bakarım çıkmamışsam düzgün olana kadar tekrarlarım’ sorusuna ikilinin verdiği cevap: İbrahim Büyükak; ‘Yanlış; her zaman “daha ne olabilir ki, bundan daha güzel ne olacak ki?” derim koyarım.’ Oğuzhan Koç; ‘Yanlış. Bizim telefonumuzda gerçekten tek kendimizi çektiğimiz selfie yok. Kalabalıksak o anı ölümsüzleştirelim diye çekiyoruz ama arabada giderken vuuuvv diye çektiğimiz resimler yok.’
İkimiz de ruh hastasıyız
Programın doğru-yanlış bölümün de Emre Saygı’nın ‘Tuvaletteyken maalesef sifonu çekmeyi unutmak, kapağı kaldırmayı unutmak gibi alışkanlıkarım vardır…’ sorusuna oyuncuların verdiği cevaplar: Oğuzhan Koç; ‘Yanlış. Asla ve asla; biz o durumlarda ikimiz de ruh hastasıyız. Film setinde karavanda bir şeyin yeri değişse bile “aman ha o oradaydı, buraya koymayın, çöp yerdeydi çantayı yere koyma yerler silindi mi?” diye sorgularız.’ İbrahim Büyükak; ‘Yanlış. Titizlik konusunda ikimiz de birbirimizle yarışırız, ikimiz de ruh hastasıyız. Çok Güzel Hareketler döneminde oda arkadaşıydık turnelerde bizim odamız jilet gibiydi. Kızın odasına git bizim odamız gibi olmazdı yani. Ben Oğuz dışında bir arkadaşımla aynı odada kalabileceğimi düşünmüyorum.’
Bir arada olmak kolay bir şey değil
İbrahim Büyükak evlilik hakkında merak edilenler hakkında açıklama yaptı: İbrahim Büyükak; ‘Evlililik kiminle yaptığınla çok alakalı bir şey; yani kiminle evil olduğunla… Çünkü evlilik öyle bir karar ki; bir insana “sen benim hayatımda artık sabit olarak kal ve beraber hayata devam edelim, her şeyi birlikte paylaşalım; iyi günü de kötü günü de…” diyorsunuz. Herhangi bir huyuyla alakalı; şuna kadar varım yani banyodan çıktığında banyoyu ıslak bırakıyor ve ben buna gıcık oluyoruma kadar, diş macununun ortasından sıkıyor ben buna gıcık oluyoruma kadar en ufacık bir tereddütün varsa yapılması zor bir şey bence. Gerçekten iyi bir huyunun olması lazım; gerçekten hem birbirini çok sevmek hem de çok iyi anlamak lazım. Bir arada olmak kolay bir şey değil çünkü.’
Çöp ağzına dolana kadar çöpü kullanıyorum, ona sinir oluyor
Emre Saygı’nın ‘Eşin senin hakkında en çok neyden dırdır ediyor?’ sorusuna İbrahim Büyükak’ın içtenlikle verdiği cevap: ‘Çöpü geç çıkarıyorum. Çöp ağzına dolana kadar çöpü kullanıyorum, ona sinir oluyor. Ama dediğim gibi Oğuz da ben de düzenli insanlarız… Mesela kimse benim odama girip “bu ne böyle her yeri mahvetmişsin, banyoyu mahvetmişsin” gibi şeyler söyleyemez.’