Star TV’nin Yaz ekranında büyük ilgi gören aile komedisi Kazara Aşk, izleyenlere keyifli dakikalar yaşatan eğlenceli öyküsü ve birbirinden komik karakterleriyle dikkat çekiyor. Dizide Vildan-Okan Saydam çiftini canlandıran Aycan Koptur ve Sadi Celil Cengiz de başarılı performanslarıyla ekranların en sevilen komik çifti oldu. Daha önce birçok dizide, filmde rol alan, yönetmen olarak da başarılı yapımlara imza atan Sadi Celil Cengiz, Kazara Aşk, iş ve özel yaşamıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
-Kazara Aşk’ta Saydam ailesinin ortanca oğlu Okan’ı canlandırıyorsunuz. Yakışıklı ve karizmatik kardeşi Civan’ın (Ümit Kantarcılar) gölgesinde büyüyen Okan Saydam, nasıl bir genç bize anlatabilir misiniz? -Okan hakikaten diğer kardeşin her anlamda gölgesinde kalmış… Ama buna artık dur demesi gerektiği bir döneminde başlıyoruz Okan’ın hikayesine… Ve artık kazanmayı o kadar istiyor ki bu uğurda gözlerini karartıyor ve hiç tanımadığı biriyle evliliğe kadar gidiyor. Holdingin başına geçmek için yapmayacağı yok. Bu anlamda Okan hırslı ama bazı şeylere cesareti yeterli gelmiyor ve birinin yönlendirmesine ihtiyaç duyuyor; bu noktada ise Vildan (Aycan Koptur) çıkıyor karşımıza. Bence bu amaca giden yolda, Okan bizi çok şaşırtacak ve bazen Okan’ı tanıyamayacağız 🙂
-Babasının holdingi, onay vereceği bir genç kızla evlenen oğluna devredeceğini açıklaması, Okan’ı harekete geçiriyor. Gaziantep’teki ninesine acil evlenmek istediğini söylüyor ve onun bulduğu Vildan Parlak’la evleniyor. Okan, tam olarak görücü usulü bile olmayan bu evlilikte mutluluğu yakalayacak mı?
-Okan’ın yaptıkları hep bir hesaplaşma, bir karşılık ve kazanmak için, bu yüzden mutluluğu şu an için askıda diyelim. Okan’ın hedefi şimdilik mutluluk değil, kazanmak ama bu yolda eğer öğrenmeye başlar ve birtakım değişiklikler yaşarsa mutluluğu yakalar. Tabii ki burada en büyük pay Vildan’ın olur. Bakalım Vildan-Okan ilişkisi nerelere gelecek, nasıl bir yol izleyecek; belki sadece o yol mutluluk, bilemeyiz :))
– Civan’ın da evlenmesiyle birlikte Okan’ın kardeşiyle arasındaki rekabet çok daha fazla arttı… Bu rekabet kardeşlerin arasını bozacak mı? Holding patronu olmak isteyen Civan ve Okan arasındaki yarışta kim kazanacak?
-İki kardeş arasında en başından, belki de çocukluklarından gelen bir rekabet var belli ki ve evet bu holdingin başına geçme teklifiyle iyice kızıştı. Biz bu rekabetin komedisini gösteriyoruz, gülüyoruz ama içinde iki kardeşin birbirini bu denli rakip görmesi ve birbirlerine karşı oyun oynamaları bir yerde bayağı dram ama biz bunu tatlı tatlı göstermeye ve doğru olanın kazanmasını göstereceğiz diye düşünüyorum. Doğru olan kazansın:)
-Bugüne kadar hep babasının gölgesinde kalan, o ne derse onu yapan ve kendi kişiliği tam olarak oturmayan Okan, sevimli ama bir o kadar da kurnaz ve baskın bir karakter olan Vildan Saydam’la başa çıkabilecek mi? Şirkette iktidarı ele geçirmek isteyen Okan Saydam’ı özel yaşamında da sorunlar bekliyor mu?
-Okan daha şimdiden Vildan’la başa çıkamıyor sanki 🙂 Evet Okan evliliği istedi ama Vildan’ın yönlendirmesiyle ve bu anlamda bazı şeyler tam kontrolünde olmadı Okan’ın aslında… Okan anlaşma, Vildan aşk olarak bakıyor bu evliliğe, bu bile başlı başına bir sorun, bakalım zaten biz onların bu sorunlara farklı yaklaşımlarını seyredeceğiz ve bundan keyif alacağız. Bu arada da sorunlar kendiliğinden çözülür belki ya da daha sarpa sarar, gidişatı ben de sizin kadar merak ediyorum…
-Kazara Aşk çekimleri nasıl geçiyor? Daha önce beraber aynı projede yer aldığınız arkadaşlarınız var mı?
-Çekimler gayet keyifli, genellikle sahnelerimiz hep bir arada ve kalabalık ve set araları bu yüzden hep bir aradayız… Hem yapımımızla hem set ekibimizle hem de oyuncu arkadaşlarımla güzel paylaşımlar içindeyiz. Yaptığımız iş içerisinde bize nefes aldıran kısımlardan biri de bu iyi anlaşmamız ve eğlenebilmemiz… Klişe gibi gelecek ama gerçekten çok eğleniyoruz. Bunu da sürekli sosyal medyada paylaştığımız fotolardan görebilirsiniz…
-Televizyonlarda birçok yaz dizisi başladı. Kazara Aşk’ın diğerlerinden farkları nelerdir?
-Her biri kendi derdinde, kendi anlatmak istediğini anlatan birbirinden değerli projeler… Bizimkinin farkı belki sadece başrol kız ve başrol erkeğin tanışma, nefret etme ve aşık olma hikayesine odaklanmaktan öte birçok şeyi içinde barındırması… İki kardeşin hırsı ve kavgası, yöresel bir aile, tabii ki aşk ama mecburi aşkın nasıl gerçeğe dönecek olmasının yolculuğu… Romantik komediden ziyade aile komedisi olması olabilir.
-Birçok sinema filmi ve dizide rol aldınız. Ödüller kazandınız. Sadece oyuncu olarak değil, yönetmen olarak da imza attığınız yapımlar bulunuyor. Size oyunculuk mu, yönetmenlik mi diye sorsak. Hangisi sizi daha çok mutlu ediyor? Bir seçim yapmak isterseniz hangisini tercih edersiniz?
–Çok teşekkür ederim. Çok da rahat duramayan insanlardanım bu anlamda elimden geldiğince sevdiğim insanlarla inandığım projelerle farklı yolculuklara çıkmayı seviyorum. Ben bir işe seveceğimi bildiğim zaman başlıyorum ve yaptığım hiçbir işi birbirinden ayırmıyorum. Odaklandığım tek noktası derdini anlatması, keyif almam ve beğenilmesi. Bu anlamda birbiri arasında seçim yapmıyorum, hepsinin yeri ayrı ve özel benim için.
-Yoğun geçen dizi çekimler dışındaki boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Spor, müzik, seyahat, diğer güzel sanatlar vb. hobileriniz nelerdir?
-Yine klişe gelecek ama doğrular bunlar, bos vakitlerimde aileme zaman ayırıyorum çünkü zaten yoğun set zamanlarından onları görmeye vakit kalmayınca en ufak alanları ve zamanı ailenize ayırıyorsunuz. Eşim Hilal ve 2 oğlumuzlayım bu vakitlerimde. Ama onun dışında bahçemde sakinlik içinde kitap okumayı severim mesela. Seyahat bende, set için başka şehirlere gitmek mesela:)
-Pandemi sonrası insanlar evlerine kapandı. Kendi içlerine döndü…. Büyük şehirlerden küçük kasabalara, yazlıklara akın oldu, doğaya dönüş başladı. Siz özel yaşamınızda böyle bir değişiklik yaptınız mı? Pandemi sizin yaşamınızda değişiklikler yaptı mı?
-Tabii ki yaptı, yapmadı diyenden kaçın J Şaka bir yana, sadece yaşantımızda değil bence içimizde de büyük değişiklikler oldu ve bunu maalesef zamanla göreceğiz. Ben ailemle İstanbul’da evimde geçirdim bu dönemi ama gerçekten zor bir donem oldu. Biliyorsunuz sektörümüzde müzisyenler başta birçok arkadaşımız maddi manevi kayıplarla kapattı bu dönemi. Çoğu özel tiyatro kapılarına kilit vurmak zorunda kaldı, hala tam olarak geçmiş değil bu dönem..
-Kazara Aşk’ta gelenek ve göreneklere önem veren ailelerin yaşamlarından kesitleri izliyoruz. Siz nerelisiniz? Gelenek, görenekler, yemek kültürü vb. önem verilir mi ailenizde?
–Evet, evliliğine bile ailenin karar verdiği, hem annenin hem babanın baskın olduğu bir aileyi gösteriyoruz izleyiciye. Ve benim de ailem geleneksel Türk ailesi işte herkesin ki gibi bir aile:)
-Ailenizde sizin dışınızda sanatçı var mı? Sizi bu konuda desteklediler mi? Sizin çocuğunuz sanatçı olmak isterse destekler misiniz?
-Kardeşim var. Kardeşim Semih Cengiz de tiyatrocu. Evet ailem her konuda olduğu gibi bu konuda da beni destekledi her an yanımda oldu. Çocuklarım sanatçı olmak isterse ya da ne yapmak isterlerse ne karar alırlarsa tabii ki onları destekler ve yanlarında olurum..