Safiye Sultan Kimdir?
Sophia Beilcul Boffo adı ile 1550 yılında Venedik’te dünyaya geldiği tarihçiler ağız birliği olmuştur. Kimilerine göre babası Korfu adasının Venedikli valisi iken kimilerine göre de Korfu’lu bir Rum kızıdır. Bu çelişkilerin sebebi Boffo’nun tarihe adının yazıldığı an 3. Murad’ın gözdesi olmasıdır. O zamana kadar diğer kadınlar gibi ‘’Kadının Adı Yok’’tur. Tarihçilerin ağız birliği ettikleri noktalardan biri de 12 yaşında Barbaros tarafından güzelliği sebebi ile Boffo’nun kaçırılmasıdır. Gene kimilerine göre Pera Köle Pazarı’na düşerken güzel Boffo, kimilerine göre de Barboros tarafından Nurbanu Sultan’a takdim edildiğidir. Ben de ikinci şıkkın doğru olabileceğini düşünüyorum, çünkü bu Barbaros’un tavrına daha çok yakışıyor. Hazır Nurbanu Sultan da 3. Murad için yetiştirilmek üzere bir hatun kişi ararken, Boffo’nun saraya takdimi bana daha mantıklı geldi.
Yazıma döneyim en iyisi! Boffo, Nubanu tarafından beğenilince adı Safiye(saf güzellik) olarak değiştirildi ve rahle-i tedrisata alındı. Haremde iki sene eğitilen Safiye,3. Murad’a 15 yaşında takdim edildi. Zaten 16 yaşında da oğlu Mehmed’i (3. Mehmed olarak tahta çıktı) dünyaya getirdi. 3. Murad, Safiye’nin sarı saçları, iri, denizi anımsatan gözleri(her yazan başka deniz tasviri yazmış rengi, tam yazmamam bu sebeptendir), uzun boyu, beyaz teni ve endamlı yürüyüşü karşısında aşka yelken açtı. İşte o günden sonra 3. Murad başka kadına bakamaz, aşkından başkasını göremez oldu.
- Murad’ın aşktan kör olan gönül gözü, başta Nurbanu Sultan olmak üzere saray ileri gelenlerini oldukça kızdırdı. Safiye’nin 3. Murad’ın gözünü bu kadar kapaması sarayda bir süre sonra güç sahibi olmasına neden olacaktı. Nurbanu Sultan bu gücü hazmedemezdi, oğlunun ilgisini başka kadınlara çekmeye çalıştı. 3. Murad, tahta geçince bizim Boffo, Safiye Sultan oluverdi. Yıl 1574’ü gösteriyordu. Nurbanu ve Safiye Sultanlar görünmez palalarını çekmiş savaşa hazırdılar. Artık Safiye Sultan’ın birden çok kadın düşmanı vardı. Bu savaşın öncüleri Hürrem’in kızı Mihr-i mah, torunları İsmihanve Gevhersultanlardı.
Bazı tarihçiler ve yazarlar Safiye Sultan’ın 3. Murad tarafından ilk aldatılışını kız kardeşi İsmihan Sultan’ın sunduğu cariye ile olduğu konusunda birleşirler. 3. Murad’ın afyon ve şarap düşkünü olduğu bazı tarihçiler tarafından defalarca altı çizilmiş bir konudur. Her haldeki ondan dolayıdır Safiye Sulatn, 3. Murad’ın başka kadınlarla eğlenmesine hiç ses çıkartmadı. Nitekim 3. Murad da her alemden sonra Safiye Sultan’dan özür dilemiştir diye yazılıp, çizilmektedir. Bu durum Nurbanu Sultan başta olmak üzere herkesinin şimşeklerini Safiye Sultan’a çevirmesine iyiden iyiye sebep oldu.
Safiye Sultan’ın haremin ve devletin idaresini ele geçirmesi ise Mihr-i Mah Sultan, İsmihan Sultan, Nurbanu Sultan’ların ölümüyledir. Artık Safiye Sultan sarayda sözü tek geçen kadın unvanını almıştır. Bu durum sonrasında kocası 3. Murad’ı hepten boşlayıp, O’nu zevk-ü sefaya hepten bırakmıştır.
1595 yılında 3. Murad’ın ölümüyle Safiye Sultan, Valide Sultan unvanını aldı. 3. Mehmed cülusu ile de bütün kardeşlerini birden öldürttü. Hatta anasının memesinden emen bebecikler dahil olmak üzere 19 kardeş… minik tabutlar sarayın bahçesine yan yana dizildi. 19 naaş saraydan çıkartılırken yazılanlar o ki çocukların anneleri bile bu ölümlerin hesabını kimseciklerden sormadı, tam bir itaat halindeydiler. Bu itaat 3. Mehmed’den çok Safiye Sultan’ın gücü olarak belirtilir. (Bence zaten padişaha çocuk doğuran kadınlar biliyorlardı ki gün gelir kendi bebeleri padişah olmazsa, olamazsa ölüme giden bir yolculuktu bu doğum. Kadının kendini güvenceye alması gibi bir şeydi sanırım. Tabi birazda içinde hırs barındıran bir analık duygusu olmalı.) Bunun sebebi ise 3. Mehmed, annesi Safiye Sultan’ın sözünden çıkmayan, annesine hayran bir çocuk olduğuna bağlanır. Safiye Sultan ‘’dur!’’dese 3. Mehmed sizce durur muydu?
Safiye Sultan, Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü kadınlarından biri oldu. Ondan habersiz hiçbir atama, tayin v.b. yapılamadı. Rüşvet olarak hediyeler aldığı, hatta kabaca bir tarife uyguladığı da bilinir. Aldığı rüşvetleri kotaran bir ekibi olduğu da yazılmaktadır. Sadece iç işlere değil dış işlere de karıştı. İngiltere kraliçesi Elizabeth dahil bütün dış ülkelerle ilişkileri kurmak için mektuplaştı. İngiltere Kraliçesi Elizabeth 1599 yılında Safiye Sultan’a süslü bir İngiliz at arabası,3. Mehmed’e de bir org hediye etti.
Sadrazam Koca Sinan Paşa’nın ölümü üzerine açıklanan mirası gözleri Safiye Sultan’a bir kez daha çevirdi. Sadrazamın mirası kalem olarak şöyle; 600.000 altın, 3.000.000 gümüş akçe, 29 çekmece elmas, 62 çekmece inci, 30 iri elmas, kilolarca kıymetli taş, altın sofra takımları, zırhlar… diye devam etmektedir. Bu da devletin soyulduğunun işaretlerinden biri olarak kabul edildi. Bu durumu babasına şikayet eden torunu Şehzade Mahmud’a düşman oldu. Şehzade Mahmud’u yok etmek için çeşitli entrikalar çevirmeye başladı. Gizli gizli 3. Mehmed’i dolduruyordu. Sonunda Safiye Sultan’ın istediği oldu ve 3. Mehmed ‘’Evlat Katili’’ de oldu. 3. Mehmed, bu acı ile ancak 6 ay yaşayabildi.
Artık Safiye Sultan, Büyük Valide Sultan unvanını almıştı. 1603 yılında ‘’Eski Saray’’a gönderildi yani bir tür sürgün edildi. 1605 yılında da vefat etti. Naşı İstanbul Ayasofya Cami’nde 3. Murad Türbesi’ne defnedildi.
Safiye Sultan, 1597 yılında verdiği emir ile ‘’Yeni Cami’’yi yaptırmaya başladı. Tamamlanması ise Turhan Hatice Sultan dönemine rastladı. Caminin etrafında Valide Sultan Türbesi ve Mısır Çarşısı bulunuyor. Kahire’de bulunan Melike Safiye Cami de Safiye Sultan’ın onuruna yapılmıştır. Kocası ve kendisi için Üsküdar’ın Karamanlı köyünde bir cami ve bir çeşme de yaptırmıştır. Bir dönem, kadın iktidarı gölgesinde son bulmuştur.
Hayatta iktidarınız gölgelenmeden yaşamanız dileği ile…
http://blog.milliyet.com.tr/eceer
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fba%C5%9Fa/145170645649459