Ana sayfa Dizi Haberleri Set arkasında neler oluyor neler? Yargı dizisinde Uğur Aslan anlattı, gerçekler ortaya çıktı!

Set arkasında neler oluyor neler? Yargı dizisinde Uğur Aslan anlattı, gerçekler ortaya çıktı!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Yargı dizisinin hikayesi kadar dizinin setindeki ekip bütünleşmesi ve oyuncuların birbirleri ile çok iyi arkadaş olmaları da başarının en önemli faktörlerinden birisi oldu. Senarist Sema Ergenekon’un başarılı bir hikaye ortaya koyması ve her hafta izleyicileri ekrana çekecek merakı oluşturması çok önemli başarı getirdi.

Ancak sadece akıcı hikaye ve sadece hikaye kurgusu üzerinden bir dizinin başarısını da ölmek doğru olmayacaktır. Oyuncuların doğru seçilmesi, karakterlerin ekrana yansıtılırken sergilenen rol yeteneği de büyü önem taşıyor. İşte bu noktada Yargı dizisinin oyuncu kadrosu çok başarılı bir süreç yürütüyor.

Bu kadar yoğun çekimlerin yapıldığı, bu kadar uzun süreler sette bir arada bulunulduğu bir süreç içinde, oyuncuların set arkasında yaşadıkları, aslında diziye ya olumlu ya da olumsuz yansıyor. Eğer bir dizinin setinde oyuncular arasında sorun varsa, o projenin uzun sürmesi de mümkün olmuyor.

Set arkasında neler oluyor neler? Yargı dizisinde Uğur Aslan anlattı, gerçekler ortaya çıktı! 7

Yargı dizisinde hem hikaye ve bunun ekrana yansıtılma şekli çok başarılı hem de set arkasında oyuncular birbirleri ile adeta aile oldu. Dizide Eren komiser olarak izlediğimiz Uğur Aslan da bu aile ortamının önemine işaret etti.

Kanal D’de yayınlanan Set Ekstra isimli programda Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu ile birlikte Uğur Aslan da soruları yanıtladı. Karısı Sema Ergenekon’un yazdığı senaryoyu canlandıran Uğur Aslan, ayın zamanda Yargı dizisine damga vuran bir çift olarak da göz önünde bulunuyor.

Uğur Aslan, set arkasında neler yaşandığını şu sözlerle anlattı: “Biz sahne önünden önce, sahne arkasında çok iyi arkadaşlarız. Birbirimizin hemen her şeyini paylaşan insanlarız. Çok iyi dostlarız. Dolayısı ile orada dostluğun getirdiği konforlu alanı, sahneye taşıdığımızda, birbirimizi yargılamadan, sorgulamadan, yapmayı arzu ettiğimiz ne varsa çok gönül rahatlığı ile performansımızı maksimum düzeye çıkartabiliyoruz.

Hal böyle olunca, geriden gelen iyi ilişki sahnenin ön tarafına da taşındığında, fazla gerçek hale geliyor. Gerçekten arkadaş mısınız? diye çok soru soran oluyor. Evet, biz gerçekten iyi arkadaşlarız aynı zamanda.”