TelevizyonGazetesi.com / Detay- Rol aldığı ve yönettiği unutulmaz filmlerle Türk sinemasına ve ekranlara adını altın harflerle yazdıran usta aktör Uğur Yücel ATV’nin efsane dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın kadrosuna dahil olunca hayranları ve dizi izleyicisi de çok mutlu oldu.
Dizide ‘Urfalı Ağa’ karakteriyle izleyici karşına çıkan Uğur Yücel hafta sonu Sabah Gazetesi’nden İlker Gezici’nin sorularını yanıtladı. Usta oyuncu röportajda diziye katılma süreci ve karakteriyle de ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Projeler konusunda seçici olduğu bilinen Uğur Yücel, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da rol almaya nasıl ikna oldunuz?’ sorusunu şu sözlerle yanıtladı; “ OOfff seeeç, seeeç, seç… Bittim be kardeşim. Öyle standartlara geldik ki; aaa keşke bunda olsaydım diyecek yerim kalmadı. Filmler de dahil. Hatta bu sözü hayatımda hiç kullanmadım. Kendi işlerime döndüm yine. Fatma dizisinde eğlendim. Hoşca vakit geçirdim. Uysallar daha yayınlanmadı. Onda da sete zevkle gittim.
Bir de haydi bir bilgi: Ben öyle oyunculukla cebimde dolaşmam. Bilmediğim bir dünya gibidir. Abartmıyorum yakından tanıyan bilir. Her role sınav gibi hazırlanıyorum. Derttir yani ilk zamanlar benim için. Bir eğlencesini bulursam akar gider. Ben tamamen sahneye dönmüştüm yine pandemiden önce. Sadece kendi filmlerimi çekip gösteri ve tiyatro yapacaktım. Olmadı.”
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz yedi sezondur devam eden bir dizi, bilgim vardı. Hiç dizi izlemem ben. Bir iki bölüm ara ara bakmıştım. Bazen yeni oyuncuları işaret ederler arkadaşlar izlerim. Kendimi de seyretmem. Ama dizide oynamam söz konusu olunca didiklemeye başladım.
Set çok deneyimli ve yılların uyumu var. Senaristlerimizde ilk buluşmamızda karakter hakkında neredeyse aynı şeyleri düşünmüşüz. Eh yaş ve deneyim itibariyle bir abilik, amcalık durumumuz var sette de. Hürmet ediyorlar ama onun dışında çok sıcak bir coşku yaşıyorlar. Kimi oyuncu arkadaşlarım da hissettirdi bunu. Ferahlatıcı bu anlamda. Sevgi saygılarından utanıyorum.”
Peki usta oyuncu dizide canlandırdığı ‘Urfalı Ağa’ karakterinin yaşam şekli, hayat felsefesi üzerine ne düşünüyor; “Urfa’yı, Urfalıyı, sofrasını ve tabii ki türkülerini çok severim. Evimde çiğ köfteye de kebaba da yer vardır. Urfalı dostlar isotumu, salçamı eksik etmezler. Geçmişim İstanbul, Boğaz çocuğu. Ama Anadoluluyum ben. Doğma büyüme Kuzguncuklu olarak Urfa’ya ilk gittiğimde baterist, müzisyen, tiyatro mezunu, cazcı, rockçı biriydim.
Döndüğümde Muhsin Bey filmindeki türküleri hoyratları seslendirdim. Aslında Urfa bana Anadolulu özümü hatırlatmıştı. Son yıllarda Antakya’ya yakalandık. Orası da çok yakın bulduğum dünya. Diyarbakır, Antep, Kars, Rize dağları… Oralarda özüm oturur. Başa dönersek, öyle koyu bir Urfa lehçesi ya da yaşam şekli olmayacaktır şimdilik esintisi olacaktır dizide.”