Ana sayfa Dizi Haberleri Zalim İstanbul güdük bir finalle bitti ve geriye mantık dışı bir durum kaldı!

Zalim İstanbul güdük bir finalle bitti ve geriye mantık dışı bir durum kaldı!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Kanal D ekranında 39. bölümüyle birlikte final yaparak veda eden Zalim İstanbul, iyi bir casta sahipti. Karakterler ile oyuncuların örtüşmesi son derece başarılı olmuştu. Dizinin ekibi de işe sıkı sıkıya sarıldı. Ancak yine senaryo sorunları yapımın gelişimini sakatladı.

Birçok izleyicinin ilgiyle takip ettiği ama eleştiriler yapmadan da duramadığı bir yapımdı Zalim İstanbul. Belirsizliklerinin yanı sıra, iyi ile kötüyü ve doğruyla yanlışı da iç içe izleyicilerine sundu. Zalim İstanbul’un yeni sezonda devam etmesi mümkün değildi.Hem reytingleri nedeniyle hem de hikayesinin artık tükenmesi sebebiyle…

Milliyet Blog’da diziyi değerlendiren Anibal Güleroğlu, güdük bir finalle ekran yolculuğunu tamamlayan Zalim İstanbul’un oldukça saçma ve mantık dışı bir gelişim sunduğunu belirtiyor.

Anibal Güleroğlu, diziyi değerlendirdiği yazısında şu detaylarla dikkat çekti:

Misal, betona çakılıp omurgası kırılan ve boyundan aşağısının hareket edemeyeceği söylenen Şeniz’in bu durumunu unutan senaryo, karantinadan dönüşte mucize yaratarak, Şeniz’i topuklu ayakkabılarıyla hoplayıp zıplayacak derecede sağlıklı bir hale döndürüverdi. Ceren’in paragözlüğüne sinirlenen Agâh’ın, Umut’u annesinden ayırıp akli dengesi bozuk olan ve kaçıran Başak’a teslim etmesini aklımız almamışken… Şeniz’in atletik iyileşme performansı karşısında şok olmuştuk açıkçası.

Ancak asıl şoku Cenk’in damdan düşer gibi ortaya çıkan ölümcül hastalığıyla yaşadık. Baştan itibaren playboy hayatıyla öne çıkartılan Cenk meğer daha önce Amerika’da ameliyat geçirmiş ve kafasındaki kitle tam olarak temizlenememiş. Bölümler boyu böyle bir şey işlendi mi diye hafızamı sorguladım durdum ama bulamadım. Eğer dikkatimden kaçtıysa bilemem. Ama gerçek şu ki, onca zaman hiç belirti göstermeyen ve tedavi durumu da yansıtmayan Cenk’in böyle ayaküstü yaratılmış bir bahaneyle öldürülmeyi hak etmediğini düşünüyorum.

Nasıl ki, hatalarının tümünü paragöz babaannesinin dolduruşuna gelerek yapan Ceren’in de görünürde çıbanın başı olan Şeniz’le aynı sonu paylaşması yanlış oldu. Zira Umut’un anne babasını öldürerek onu amcası Nedim’in himayesinde, kuzeniyle birlikte büyümeye mahkûm eden senaryo, Nedim’in öz oğlu ve yeğeni üstünden yeni bir ‘Nedim-Cenk modellemesi’ yaratarak tarihi tekerrür etmenin önünü açarak yaptı finalini. Bu neden önemli peki? Önemli çünkü kurgudan gerçeğe uzanan bir durum var burada. O da, anne-babasız büyüyen çocukların daha kolay biçimde rekabetçiliğin-kıskançlığın kurbanına dönüşebileceği! Nasıl ki, Umut’un pastası üflenirken, kendi pastasını sorgulayan Nedim’in oğlu Bulut’un kuzenine gösterilen ilgiden rahatsız olduğunu açık seçik izledik.

Bu hatalı mantığın ötesinde dizinin final bölümüne yön veren ‘Umut ve Babası’ olayına gelince… Her an fenalaşıp ölme riskini bile bile Cenk’in bebeğini de alıp tek başına karavanla yollara dökülmesi olayı nasıl bir mantık ürünüydü, anlayamadım doğrusu. Tamam… Dizi olaylarında mantık hassasiyeti olmaz pek ama direksiyon başında fenalaşma riski olan birinin bebeğini arabaya koyup götürmesini özendirmek de oldukça ters. Ancak hakkını vermek isterim… Bu süreçteki duygusallıkla oldukça bol gözyaşı döktürüldü doğrusu.